Geçtiğimiz salı gecesi Kulüp Sosyal Medya hesaplarından Samet Aybaba ve Brad Friedel ile yolların ayrıldığı paylaşımı gündeme bomba gibi oturdu.
Hemen ardından Onur Göçmez, Mete Vardar ve Hüseyin Yücel’in istifa edeceği konuşulurken, önce Onur Göçmez’in daha sonra Prof. Dr. Işıl Zeybek’in istifa dilekçeleri daha da ortalığı kızıştırdı. Ertesi gün Maccabi maçı var ve kulüpte istifalar havalarda uçuşuyor, inanılır gibi değil. Hemen ardından akşamına Hasan Arat basın toplantısı düzenleyip Futbol A.Ş.’den istifasını sundu, fakat kulüp başkanlığına devam edeceğini anlattı. Bu takım yine Kasım Ayı’nda havlu mu atacak derken, Kasım bitmeden az kalsın kepenkleri indirip gidecektik. Bu kadar kolay mı gerçekten anlayamıyorum.
Bitti mi tabi ki bitmedi, hepimiz için çok önemli manevi değeri olan Maccabi maçında tarihinin en kötü Beşiktaşını izledik. Uyuduğum uykudan uyanmış oldum. Giovanni hocanın harika başarılar elde edeceğine o kadar körü körüne inanmıştım ki, onun aslında kendini bize ait hissetmediğini anlayamamışım. Bir takım anca bu kadar kötü yönetilirdi. Eli kulağında hocanın da gönderildiğini birazdan duyarız. Gerçekten rezil rüsva geçen bir maçın ardından. Cuma günü Başkan Hasan Arat temelli istifasını bildirdi. Ardından dün Samet Aybaba düzenlediği basın toplantısında yaşadıklarını anlattı. Şu an resmen freni patlamış kamyon gibi yokuştan aşağı sürükleniyoruz. Benim yaşımın gördüğü kadarı ile tarihinin en kötü en amatör dönemini yaşıyor Beşiktaş.
Samet Aybaba düzenlediği basın toplantısında bu bir yıllık süreçte gördüğü yanlışları anlattı. Hasan Arat’ın çalışan personelimiz dediği Friedel’in yaptığı transferlerden komisyon aldığını, Joa Worrall transferinde haberi olmadan imzasını kullanıp transferi gerçekleştirdiklerini ve hepimizi hayrete düşüren birçok sıkıntı yaşadığını dile getirdi. Seçime 6 ay kala umarım süreç doğru yönetilir. Taraftar zaten geçmişten çok yaralar taşıyorken, bir de bu olanlar umarım tarihe üzücü anılar bırakmaz.
