Yıllar önce çizgi film olarak bir nesli büyüten Pokémon efsanesinin temmuzun ilk günlerinden itibaren mobil oyun olarak dünyayı sallamaya başladığını biliyor musunuz? Pokémon Go isimli oyun resmi olarak sadece Avustralya ve Yeni Zelanda’da piyasaya sürülse de Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın hemen hemen tüm ülkelerindeki insanlar tarafından bir anda çılgınca oynanmaya başlandı. Her ne kadar resmi kullanıcı sayısı açıklanmasa bile sadece Amerika’da 7,5 milyon kişinin Pokémon Go oyununu indirdiği tahmin ediliyor. Ayrıca Amerika’daki bu 7,5 milyon oyuncudan sadece iPad ve iPhone üzerinden Pokémon Go oynayanların yayıncı şirkete günlük 1.6 milyon dolar para kazandırdığı tahmin ediliyor.

Bu arada Pokémon Go oyununun arkasındaki şirketlerden biri de dünyanın en bilinen oyun (ve oyun konsolu) üreticilerinden olan Nintendo. Pokémon Go’nun bu kadar çok oynanması Japon devi Nintendo’nun işlem gören hisse senetlerine de yansıdı. Nintendo’nun Pazar değeri 7.5 milyar dolar artarken, şirketin geçen ay Tokyo borsasında 13.000 Yen seviyelerinden işlem gören hissesinin 12 Temmuz kapanış değeri 22,860 Yen oldu.

Olayımız Pikachu

Peki bir anda dünyanın ekonomik ve politik gündemini gölgede bırakan Pokémon Go oyununda amaç ne? Aslında bunu anlayabilmek için biraz da çizgi filmi biliyor olmanız gerekiyor ama kısaca söylemek gerekirse oyundaki amacınız sahip olacağınız Pokémon’ları eğitmek. Yani Pokémon Go oyuncuları çizgi filmde Ash Ketchum’un canlandırdığı karakteri üstleniyorlar. Cep telefonunuza oyunu yükledikten sonra sokak sokak dolaşarak dünyanın farklı noktalarına serpiştirilen Pokémon’ları sahiplenmeniz, sonra da eğitmeniz ve ardından da savaştırmanız gerekiyor. Böylece çizgi filmdeki hayali hikayeleri yarı gerçek bir dünyada siz de gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Evet uygulama, yani oyun sanal ama siz kendi bulunduğunuz şehrin sokaklarında cep telefonunuzda dolaşarak Pokémon avlıyor veya sahip olduğunuz Pokémon’u geliştirecek yardım paketleri topluyorsunuz. Eğer dolaşmak istemiyorsanız da oyunun içindeki mağazada satılan paketlerden alıyorsunuz. İşte yukarıda bahsettiğim sadece Amerika’daki iPad ve iPhone kullanıcılarından bir günde kazanılan 1.6 milyon doların kaynağı da bu mağaza.

Öte yandan tabletlerinde veya cep telefonlarında Pokémon Go oynayanların pil tüketimi de çok artıyor. Çünkü oyun dolaştığınız süre boyunca cihazınızın açık olmasını istiyor; eğer cihazı kapatırsanız dolaştığınız yerlerdeki ganimetleri sahiplenemiyorsunuz : ) Bu nedenle de Amerika’da geride bıraktığımız hafta en yüksek mobil şarj cihazı satışının yapıldığı açıklandı. Çünkü Pokémon Go oyuncuları daha uzun şarj süresine ulaşabilmek için yedek pile veya mobil şarj cihazına ihtiyaç duyuyorlar. Görünen o ki Pokémon Go çılgınlığı birkaç ay daha devam edecek. Ve inanıyorum ki oyunun sağlık üzerindeki pozitif etkileri de dahil olmak üzere birçok farklı hikaye dinleyeceğiz. Öyle ya özellikle gençlerin bilgisayar oyunları nedeniyle masa başına yapışmasından şikayet eden birçok beslenme uzmanı ebeveynlere Pokémon Go önerecek. Kalp hastası (veya obez) birkaç İngiliz’in Pokémon Go sayesinde sağlığına kavuştuğunu televizyonların ana haber bültenlerinde izleyeceğiz. Özellikle yaşlı insanların basıl eğlenerek sağlıklarını koruduklarını görüp sevineceğiz. Tüm bunlar olurken dünyadaki aktif oyuncu sayısı da artmış olacak. Mobil cihaz üreticileri yeni modellerini tasarlarken bunu da göz önüne alacaklar. Biz de sanal gerçeklikle günümüz dünyasını birleştiren aslında çok da yeni olmayan ama gayet eğlenceli bu oyunun keyfini süreceğiz. Bir sonraki adımda gelmesi muhtemel hem daha sanal hem de daha gerçek uygulamaların hayalini kuracağız. Henüz Pokémon Go çılgınlığını denemeyen herkese bu oyunu öneriyorum :)