KRONOMETRE DURMALI

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
FIFA International Board Futbol Oyun Kuralları 7. Madde oyun süresini düzenler.

FIFA International Board Futbol Oyun Kuralları 7. Madde oyun süresini düzenler. “Maçlar 45’er dakikalık iki eşit periyod halinde oynanır.” der kural kitabı. Yani toplam 90 dakika oyun için verilen zamandır. Her devrede çeşitli gerekçelerle (sakatlık, su molası, oyuncu değişikliği vb) duran oyun için hakemler duran oyun süresine göre ilave yaparlar, Dördüncü Hakem de bunu (ışıklı) tabela ile duyurur. Fakat bu hiçbir zaman topun oyunda olmadığı süreler kadar olmaz maalesef. 

Avrupa Futbolunda genellikle; hakemlerin basiretli yönetimi ve takımların Fair Play’i içselleştirmiş centilmenlerden oluşması sebebiyle topun oyunda kaldığı süre 60-70 dakikalar civarıdır. Futbolu oynama biçimleri ve iş yapma felsefeleri sebebiyle kendilerine verilen sürede maksimum faaliyette bulunma hedefi ile sahaya çıkan futbolcular görev tanımları neyi gerektiriyorsa onu sunarlar kendilerini izleyen oyunseverlere.

Güzel ve Şanssız Ülkemizde ise bu süre genelde 38-52 dakika arasındadır. Son oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor maçında topun oyunda kaldığı süre 43 dakika civarındaydı. Trabzonsporlu futbolcular rakiplerine 90 dakika içinde 28 kez faullü şekilde müdahale ettiler. Matus BERO sistematik şekilde Alper POTUK’a 6 kez faul yaptıktan sonra 86. dakika oynanırken yaptığı 7. faulde sarı kartla cezalandırıldı. Bu sıralarda oyun sürekli durmakta ve topun oyunda olması gereken süreden çalınmaktaydı. Kaleci atışlarında da aynı senaryo geçerliydi. Faul atışları da bundan nasibini almıştı elbette. Bu şekilde boşa geçen her saniye aslında bize verilmesi gereken hizmet/servisten çalınmaktaydı.

TFF’nin profesyonel bir Lig İstatistikçisi olmadığı için sitelerindeki kısıtlı veriler ile yayıncı kuruluş ve diğer ilgili kuruluşlardan derlenebilen veriler iyice incelendiğinde bu ve benzeri onlarca detayda boşa geçen zamanı tespit etmek mümkün olacaktır.

“Bon pour L’ Orient” der Ecnebiler. Doğu için uygundur, yeter de artar bile Doğu’ya demek isterler. (Üniversite diplomalarına bu ibareyi vurduklarında o diploma Paris’te Londra’da işe yaramaz sadece Kahire’de, İstanbul’da geçer akçedir demektir.) Biz kendimize bunu yakıştırmayalım lütfen. İcra edilenin bir grup sanatçı tarafından sergilenen bir oyun olduğunu ve marifetin iltifata tabi olduğunu bilerek tutumumuzu belirleyelim. Çağdaş standart neyse biz de ona layık olduğumuzu bilelim ve buna uygun hareket edelim. Hakemlerimiz, futbol sanatçılarımız, teknik direktörlerimiz ve biz seyirciler hep bu ileri standart için gayret gösterelim.

Avrupa/Dünya elde ettikleri 60-70 dakikalık net süreyi nasıl daha arttırırız diye hesap-kitap yaparken biz ise 43 dakikadan daha aşağı inmeyelim aman derdindeyiz. (gördüğünüz gibi.) 

Çözüm olarak ise; işe basketbol oyun kurallarındaki gibi kronometrenin oyun durunca durması, top oyuna girince kaldığı yerden devam etmesi şeklinde başlayabiliriz. Net olarak oynanmış 30’ar dakikalık iki devreden oluşan “net” bir saatlik süre futbolseverler için daha tatmin edici olacaktır. Böylece yayıncı kuruluş başta olmak üzere futbolun bütün paydaşları, içeriğin daha dolu olduğu bir ürün/servis/hizmetle tanışacaklardır. 

Olumlu ve olumsuz yönlerini tartışmak için Hodri Meydan.

İyi hafta sonları ve yola çıkanlara selametle gidip dönmelerini dilerim.