YA BOĞA ÖLECEK , YA DA MATADOR!

Erol ERDOĞAN 12 Tem 2016

Erol ERDOĞAN
Tüm Yazıları
"İspanya'nın Teruel kentinde düzenlenen boğa güreşinde 29 yaşındaki matador Victor Barrio, göğsüne aldığı boynuz darbeleri nedeniyle yaşamını yitirdi. Arenadaki sağlık birimi yaralı matadora hemen müdahale etti, ancak genç matador hayata tutunamadı.

“İspanya'nın Teruel kentinde düzenlenen boğa güreşinde 29 yaşındaki matador Victor Barrio, göğsüne aldığı boynuz darbeleri nedeniyle yaşamını yitirdi. Arenadaki sağlık birimi yaralı matadora hemen müdahale etti, ancak genç matador hayata tutunamadı. İspanya’da ölümlü boğa güreşi, en son 31 yıl önce yaşanmıştı. Genç matadorun hayatını kaybettiği gösteri, televizyondan canlı yayınlanıyordu.”  10 Temmuz 2016 tarihli web sitelerinde yukarıdaki haberi okuyunca, Twitter’den Spor değil bu, yasaklanmalı!” şeklindeki tepkimi paylaştım. Hayli destek aldı tepkim. Sesim, İspanya’ya ulaşır mı bilmiyorum ama en azından birey olarak duruşumu göstermiş oldum.

Okuduğum kaynaklara göre, boğa güreşleri, İspanya’da 9-10 asırdır devam eden bir gelenek. Zamanında kralların taç giyme töreninde soyluların at üzerinde boğaya meydan okumalarıyla başlayan bu ilginç gelenek, 18. yüzyıldan itibaren arenalarda boğa ile matadorun karşı karşıya geldiği gösteri ve spora dönüştürülmüş. Kabul edelim ki, bu bir spor değil. Evet, gösteri ama tam bir vahşet gösterisi. Sonunda iki rakipten birinin (boğa veya matador) ölümü ile sonuçlanan bu vahşi gösterinin devam etmesi, hayvan hakları alanında bunca mesafe kaydetmiş dünyamız için üzücüdür. İşin şakası yok, ya matador ölecek ya boğa. Oyunun sonunda ise, ciddi paralar ödeyerek arenaya gelmiş seyircilere ölümü alkışlama görevi düşüyor. Güreşin sonunda ölüm olmazsa, sanıyorum seyirciler mutsuz oluyorlardır. Üstelik bazı boğa güreşlerinde, matador ile karşılaşacak boğa, arenaya yaralanmış olarak sürülüyormuş. Gerçekten tuhaf. Boğa güreşi İspanya ile tanınıyor olsa bile, daha fazla ülkede devam ettirilen bir gelenek. İlgili kaynaklarda, Fransa, Portekiz, Meksika, Kolombiya, Ekvator, Peru, Bolivya, Venezuela ve Kosta Rika’da da boğa güreşlerinin yapıldığını yazıyor. Suçlu sadece İspanya değil.

Boğa güreşlerinin yasaklanması talebi karşılık bulur mu?

Boğa güreşlerinin yasaklanmasının önünde sanıyorum üç büyük engel var. Boğa güreşlerini bir gelenek olarak önemseyenler, boğa güreşi turizminden para kazanan şehir yönetimleri ve bahis-kumar sektörü. Bu engellere rağmen bazı yerlerde boğa güreşi yasaklanmış. Dolayısıyla, ‘yasaklansın’ talebi, bundan sonraki yıllarda daha fazla karşılık bulabilir. “Boğa güreşleri yasaklansın” diyenler sesini yükseltmeli. Tepkilerin faydalı olacağından eminim. “Efendim, bu bir gelenek, devam ettirmeliyiz” deniyorsa, o zaman, boğa güreşleri şiddetten olabildiğince uzak ve ölümle sonuçlanmayacak bir gösteriye dönüştürülebilir.

İspanya’daki vahşi boğa güreşlerinden söz açmışken, onun küçük kopyası sayılabilecek, ülkemizdeki boğa güreşleri, deve güreşleri, horoz dövüşleri ve köpek dövüşleri üzerine de zihin yormak gerekiyor. Biliyorum, Türkiye’deki deve, köpek, horoz dövüşleri ve boğa güreşleri, İspanya’daki boğa güreşleri ile kıyaslanacak bir şiddet içermiyor olsa bile, yine de, tashihe ihtiyaç duyacak uygulamalara rastlıyoruz.

Kötülük, zulüm, adaletsizlik aynı ruhtan besleniyor. İnsan ile hayvana yönelen düşmanlık, köken olarak aynı merhametsizlikten ürüyor. Büyük-küçük, yerel-küresel ve sizin-bizim ayrımını gitmeden gücümüz yettiğinde kötüyü azaltmalı, iyiliği çoğaltmalıyız.