PLAZA YÖRÜKLERİ

Halil İbrahim İZGİ
Tüm Yazıları
Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü yörükler oluşturur. Yörük yürümekten gelir.

Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü yörükler oluşturur. Yörük yürümekten gelir. Yaz kış ayrı yerlerde hayatını sürdürüp hayvancılıkla geçimini sağlar yörükler. Kızılderililer gibi kültürel varlıkları giderek zayıflamaktadır. Köylük yerlerde onlarla karşılaşabilirsiniz. Kıl çadırda gözleme satanlarına veya devesine turistleri bindirip fotoğraf çektirenlerle karşılaşabilirsiniz. Yörüklük öyle bir şeydir ki herkes bilmezden gelir. Nitekim Çanakkale’de yaşanan son depremde yörükler bir defa daha toplumun önüne çıktığında yine uzaydan gelmiş muamelesi gördüler. Neymiş yörükler depreme daha dayanıklı olurmuş. Tuhaf şeyler bunlar. Karakeçili, sarıkeçili, akkoyun, karakoyun... İşte bunlar hep yörüklere ait kollar. 

Nerelisin diye sorulunca yedi göbek İstanbullu olduğunu söyleyenler vardır. Eğer hepsi doğru olsa İstanbul’un bundan yüz sene önceki nüfusunun beş milyondan aşağı olmaması gerekirdi. Sonra Selanik göçmenleri vardır. Herhalde Rumeli’den Anadolu’ya göçenlerin yüzde 75’i Selanik göçmenidir. Güzel şehir oradan gelmiş olalım diyorlardır herhalde veya Anadolu’ya göçerken oraya uğramış olma ihtimalleri vardır. 

Yörükler kısmına gelecek olursa göçer aşiretlere verilen ortak isim yörük imiş. Bunlardan bir kısmı padişahın iskan politikaları nedeniyle Anadolu ve Rumeli’nin farklı yerlerinde ikamet etmiş ve bazıları da yaşamaya devam ediyor o yerleştirildikleri yerlerde. Yörük dediğimiz kişiler de kendimiz oluyoruz. 

Apartmanlara yerleşmemiz yörük olmamızı engellemiyor. Şehirde her gün milyonlarca kişi halinde günübirlik göçlerimizi sürdürüyoruz. Boğaziçi yörükleri olarak isimlendirilsek yeridir. Spor takımlarını da yörük aşiretleri olarak görmek mümkün olabilir. Her maç bir aşiret buluşması havasında geçiyor. 

Gelelim yazımızın başlığı olan plaza yörüklerine. Plaza, eski Yunanca’da geniş anlamına gelen bir sözcükten türemiş. Sonrasında meydanlara plaza denilmeye başlamış. İngilizce Place Almanca Platz hepsi buradan sökün etmişler. Meydan işte. Bu meydanlardaki binalar da zamanla plaza adını almaya başlamış yurtdışında. İş amaçlı ve ikamet amaçlı karma binalara verilen isimlerden birisi plaza olmuş. Plazalar bizde iş dünyasının gelişmeye başladığı zamanlara tekabül eder. İçeri girişlerin kartlarla yapıldığı, insan kaynakları birimlerinin kurulduğu zamanlarda hayatımıza girmiştir. Gerçi şimdi kule anlamına gelen tower kelimesi tercih edilmeye başladı ama olsun. Gazetecilikte de Bab-ı Ali’nin, Cağaloğlu’nun bitişini simgeler plaza kelimesi. Şehrin dışında, kocaman büyük binaları ve içinde dönen ekonomik sistemi temsil eder. 

Plaza bir anlamda yabancılaşma merkezidir. Yeme içme alışkanlıklarından çalışma biçimlerine varıncaya kadar bir soğukluk ve samimiyetsizlik hissedilir. Aynaya bakınca kendilerini görmeleri bile imkansız hale gelir. Plaza mensuplarına kötü bir haberim var. Arkadaşlar siz de yörüksünüz. Kusura bakmayın ama gerçek böyle. Gerçi biraz dejenere olmuşsunuz ama DNA’nızı değiştirme imkanımız yok. Hepinizin saraylı olma ihtimali olmadığı gibi hepinizin şehirli olma ihtimali de yok. Hepiniz yedi göbektir İstanbullu olmayacağınız gibi yörükleri tanımama ihtimaliniz de yok. Onun için gelin şu oyunu bir tarafa bırakalım ve sizin sosyal bir tanım getirelim. Plaza yörükleri olarak geçirdiğiniz değişimleri anlatmak için aranızdan bir belgeselciye görev verin ve sizi doğal yaşam alanlarınızda izlesin. Eğlenceli olur.