Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Himayesinde gerçekleşen Türk Mutfağı Haftası kapsamında yapılan tanıtımlar şehirlerimizin gastronomi değerlerini bir kez daha ön plana çıkardı.

Diyarbakır’da İl Kültür Müdürlüğü bünyesinde tertiplenen program şehrin gastronomi değerlerinin tarihi mekan İçkale’de arzı endamına vesile oldu. Birbirinden lezzetli Mezopotamya yemekleri tüm davetlilerle birlikte benim de günümü güzelleştirdi. İçkale o gün daha bir güzel daha bir mis kokuluydu, hamarat ellerden çıkan lezzetlerle.


Mezopotamya tarih boyunca bereketli toprağı ve bu topraklardan yansıyan lezzetli mutfağı ile tanındı, kitaplarda yer aldı, cazibe merkezi oldu ve dünya mutfaklarına ilham sundu.
Şunu çok net bir şekilde ifade edebilirim; Türkiye ve dünyanın en lezzetli mutfağı neresidir sorusunun cevabı kesinlikle ve kesinlikle Güneydoğu’dur. Bunu sadece ben söylemiyorum elbette yurt dışında ve Türkiye genelinde söz ne zaman lezzetlere gelse işin sonunda herkes birincilik kupasını Güneydoğu Mutfağı’na veriyor.
Türk Mutfağı Haftası kapsamında Diyarbakır’da düzenlenen gastronomi şöleninde de tattığımız lezzetler sonrasında tam da bu noktada yeniden buluştuk; dünyada ve Türkiye’nin yedi bölgesi arasında bir numara Mezopotamya lezzetleri…

Bu yıl açıklanan kamuya yönelik tasarruf paketi, kamu kurumlarının etkinlik yapmasına yeni bir boyut kattı bence. Laf aramızda Bakan Şimşek’in açıkladığı tasarruf paketi, israfın önlenmesiyle birlikte “idealist, üreten ve azimli yöneticileri” de göz önüne çıkaracak.
Zira varlıkta herkes bir şekilde etkinlik düzenler fakat önemli olan yoklukta tüm şehri samimiyetle yan yana getirebilmek ve imece usulü faaliyetleri hayata geçirebilmektir.
İşte Diyarbakır’da tam da böyle olmuş bu yıl.Diyarbakır İl Kültür Müdürü Sabahattin Genç, Dicle Üniversitesi’ni ve şehrin lezzet esnaflarını yanına alarak Türk Mutfağı Diyarbakır sofrasını kurmuş.
Yeri gelmişken belirtmek istiyorum Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mehmet Karakoç göreve geldiği günden bu yana eşinin de desteğiyle samimiyetle inşa ettikleri gönül köprüleriyle Dicle Üniversitesi’nin muazzam bir sosyal duyarlılık çıtası yakalamasına vesile oldular. Dicle Üniversitesi için milat niteliğindeki bu samimiyet-emek, Diyarbakır ile birlikte bölgede de verimli sonuçlar ve memnuniyet yaratmış durumda.

Türk Mutfağı Haftası Diyarbakır etabında coğrafi işaretli lezzetler tarihi mekan İçkale ve kulaklarımızdan süzülüp gönlümüzü doyuran yöresel müzikler ile öyle güzel entegre olmuştu ki masal kitaplarının sayfalarında geziniyor gibiydim.
Her şey kusursuzdu. İl Kültür Müdürü Sabahattin Genç’in etrafında gönüllü olarak birleşip şehrine vefasını gösteren esnaflar ve Dicle Üniversitesi gastronomi bölümü Diyarbakır lezzetlerini bir yandan konuklara ikram ediyor bir yandan da o lezzetlerin hikayelerini anlatıyorlardı.

Diyarbakır, İstanbul’dan sonra ikinci tarih küpü olmasına rağmen bana göre İstanbul’dan daha ziyade dünya nadidesi. Neden mi?Birincisi pek çok medeniyetin kalıntılarını bünyesinde barındırıyor. İkincisi başlama tarihi tam olarak kestirilemeyen muazzam tarihi Surlara sahip. Üçüncüsü uzun ve lezzetli bir gastronomi listesine sahip. Dördüncüsü kültürel dokusunu halâ koruyor. Beşincisi kolay ulaşılabilir olmasıyla gezenleri yormuyor. Altıncısı görsel eserleriyle birlikte müzikleriyle, şairleriyle, edebiyatçılarıyla, halk oyunlarıyla, hikayeleriyle ve daha nicesiyle kültürel birikime sahip. Yedincisi eğitim-tıp-sanat-edebiyat-teknoloji alanlarında dünya ilklerinin merkezi Mezopotamya’nın kalbine sahip. Sekizincisi bereketli topraklara sahip.

Ve tüm bu değerlerine rağmen son yıllarda biraz artsa da hakettiği turizm dilimini halâ alamamış maalesef.
Birkaç ay önce İl Kültür Müdürü olarak Diyarbakır’a atanan Sabahattin Genç’in de en büyük azmi şimdi bu yönde. Şehrin esnaflarını da yanına alarak hareket etmeyi önemseyen Müdür Genç; "Diyarbakır’ın turizmde hak ettiği yere ulaşması ilk hedefimiz birlikte hareket etmek. Diyarbakır’ın günü birlik gel-gez-gör-git rotasını gel-gez-gör-konakla formuna çıkarmak için yol haritamız önümüzde. Turizm masa başında yönetilecek bir mecra değil. Turizm aktif bir şekilde 365 gün kesintisiz aksiyon gerektiren bir mecra. Cumhurbaşkanlığımız himayesinde gerçekleşen Türk Mutfağı Haftası kapsamında bu yıl imece ruhunu önemsedik. Gastronomi sektöründe hizmet veren esnaflarımız ve Dicle Üniversitemiz ile mutfağa girdik ve Diyarbakır’ın kadim lezzetlerini hazırladık” özetini aktardı.

Tarihi mekan İçkale’nin ve yöresel nağmelerin güzelliği eşliğinde bu yıl Diyarbakır lezzetleriyle buluşmanın keyfi doyumsuzdu.Şimdi tadamayanlar düşünsün diyorum…