Rutinler ve kalıplar arasına sıkışan hepimizin ihtiyacı bu değil mi zaten?
Tarihten bu yana üzerine aldığı ‘baba ocağı’ kaftanını layıkıyla taşıyan Trabzon, Anadolu’ya dair sorumluluğunu her daim yerine getirmiştir. Bu sebepten Anadolu’da Trabzon’un ve Trabzonspor’un ayrı bir yeri ayrı bir değeri vardır...
‘Haydi gençler var mısınız?’ dememle yüzlerce genci karşımda buldum! Trabzon Ortahisar Belediyesi bünyesinde 950 gence ücretsiz hizmet veren üniversiteye hazırlık kursu öğrencileri ile kişisel gelişim üzerine değerli bir buluşmamız oldu.
Merdiven basamaklarını bile dolduran çocuklarımızla ‘biz bize’ sohbet ederken anılarımızı anlatıp güldük, şiirler okuyup duygulandık, çocukluğumuzu hatırlayıp hüzünlendik, sorunlarımızı konuşurken şapkayı önümüze koyup çözümler aradık, havada uçuşan sorulara verdiğimiz cevaplara ‘aman ha aramızda çocuklar’ deyip haylazca tebessümler ettik...
Bireysel gelişim üzerine ne varsa konuştuk anlayacağınız.
’Diploma önemli fakat kişisel gelişim çok daha önemli! Sosyal birey olmanın, kendinizi keşfetmenin ve geliştirmenin sonu yok! Benliğinizi dipsiz kuyulardan çıkarın, sevin, dinleyin, besleyin’ çerçevesinde sayısız cümle kurdum. Karşımda duran boncuk misali meraklı gözler mıknatıs gibi çekip yutuyordu sahneden akıttığım debisi yüksek cümlelerimi. Beş dakika daha on dakika daha diye diye neredeyse iki saat ‘birbirimizi çok iyi anladık’...
‘Size çocuklar diyorum çünkü sizler yetmiş yaşına da gelseniz gözümüzde ve gönlümüzde her zaman ‘evlatsınız’ bunu unutmayın.
Bir dönem ‘arkadaş olalım etiketi’ ile gençliğe büyük haksızlık yapıldı! Anneler, babalar, öğretmenler, idareciler Kainat’ın onlara biçtiği kutsal görevlerini unutup ‘sen benim arkadaşımsın’ demeye başladı. Size ‘sen yetişkin bir bireysin’ diyerek çocuk yaşta kalıplara soktular, ötelediler, yalnız bıraktılar, başınızı şefkatle okşamayı fazla gördüler... Yaşınızın getirdiği deli hallerinizle sizi karanlık dehlizlerde bıraktılar! Zamanı gelmeden uçması için itilen evlatlarımız birer birer uçurumlardan yuvarlandı. Kiminin kanadı kırıldı, kimi uçurum kenarında pamuk ipliği bir çalıya tutundu, kimi de dipsiz karanlıklarda kayboldu! Bu sebepten size gençler değil çocuklar diyerek gönüllerinize yolluyorum ‘ana’ cümlelerimi...’
Rutinler ve kalıplar arasına sıkışan hepimizin ihtiyacı bu değil mi zaten? Samimi cümleler, içten dokunuşlar, anlayan gözler, kalplerden birbirine akan nehirler... Ne diyorduk; ‘öyle alengirli cümlelere ve kalıplara hiç gerek yok! Yeter ki Mevlana ve Şems misali anlayarak aksın gönüllerimiz birbirine...’
Velhasıl-ı kelam Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve sosyal-kültürel işlerden sorumlu birimi tadı damaklarda kalan bir buluşmaya daha vesile olmuştu. Ortahisar Belediyesi’nin toplum ve bilhassa ‘dezavantajlı gruplara’ yönelik kurduğu başarılı çalışma köprüleri Trabzon ve hatta Türkiye sınırlarını aşarak küreselleşti. Bu çalışmaları buradan üç beş cümle ile anlatmam imkansız olmakla birlikte laf aramızda bilen biliyor ve takdir ediyor zaten...
Sayısız şehirden ‘bizimle de bir çalışma yapın’ diyerek davetler alan Ortahisar Belediyesi kültür ve sosyal işler birimi, aynı zamanda kendilerini rol model olarak kullanmak isteyen belediyelere de kapısını sonuna kadar açarak olgunlukla ‘hamilik’ yapmayı da unutmuyor...