İstanbul'da uzun yıllardır toplu taşımacılığın kahrını çeken Belediye Otobüsleri ve Özel Halk Otobüsleri'nin bu konuda yaptıkları hizmeti göz ardı edemeyiz. Hemen hemen her bölgeye otobüs hattı var ve günün belli saatleri içinde düzenli sefer yapıyorlar.
Yıllardır bir türlü kesin çözüm üretilemeyen, yapılan bir çok şeye, bir çok yatırıma rağmen, ünü neredeyse tüm Avrupa’ya yayılan şu meşhur trafik yoğunluğu ve trafik karmaşası İstanbul’un hala en büyük çıkmazlarından. Günün belli saatlerinde, neredeyse durma aşmasındaki bu tıkanıklıkta, şehir içi taşımacılığında önemli bir görev üstlenen otobüsler yaşanan bu karmaşada görevlerini tam olarak yerine getiremez haldeler. Bunu rahatlatmak için, son yıllarda Beylikdüzü ile Kadıköy Söğütlüçeşme arasındaki Metrobüs hattı ve Raylı Sistem açıldı ve bu trafik karmaşasında toplu taşımayı oldukça fazla rahatlatan bir uygulama oldu.
Ardından yerüstü raylı sistem başladı ve ağları genişletilirken, yıllardır plan aşamasında duran ve çok hızlı yürümeyen, yer altında toplu taşıma hizmeti veren metro hatları başladı, hızla bölgelere yayıldı. Her yıl planlananlarıyla birlikte, İstanbul’un bir çok uzak bölgesini merkeze bağlayan ve toplu taşımada çok önemli bir görev üslendi.
Bir çok bölgeye bağlantıyı sağlayan otobüsler trafik açmazına rağmen toplu taşımaya katkı sağlamaya devam ediyor.
İstanbul’da toplu taşımaya katkıları nedeniyle çok önemli bir hizmeti üstlenen Metrobüs için geçtiğimiz haftaki yazımızda “Şu Metrobüs Eziyeti” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Benim, Metrobüsler’in çok önemli bir toplu taşıma hizmeti yaptığına söyleyecek hiç bir şeyim olamaz ama, böylesine gerekli bir hizmeti üstlenen toplu taşma araçlarının, çok daha iyi bir işletim sistemiyle, daha ciddi planlanmış bir sefer düzenlemesiyle çalıştırılmasının daha iyi olması gerektiğine dikkat çekmiş; “İşe gidiş ve iş çıkış saatlerinde neredeyse tüm merkezi ara duraklarda yaşanan karmaşık görüntü bu. Bu durumda Metrobüs’e binebilmek çok büyük sorun olduğu gibi, Metrobüsler’e, ite kaka binebilseniz bile, inmek istediğiniz durakta inebilmek de bir başka sorun” diyerek yaşananları dile getirmiştim.
Ve; “Bu güzelim Metrobüsler artık tam anlamıyla bir “eziyet” aracına dönüştüler. Metrobüsler’i kullanan sürücülerin, “insan taşıdıklarını unuturcasına” araçları kötü kullanmalarından, duraklara geldiklerinde hızlı fren yaparak durmalarından, araçları çok hızlı kullanmalarından” bahsetmiştim.
Evet bu konunun mutlaka dikkate alınması ve Metrobüs hatlarındaki bu düzensizliğin, sürücülerinin yaptığı bu hataların daha aza indirilmesinin, sürekli denetlenmesinin zamanı geldi de geçiyor. Bu uygulama ve sürüş hatalarının nereye varacağını kestirmek pek de zor değil.
Metrobüsler için yukarıda anlatmaya çalıştığım sürücü hataları ve otobüslerin çok hızlı kullanılmaları, duraklara hızla yaklaşmaları ve geldiklerinde dızla durmaları Metrobüsler ve otobüsler içinde ayakta yolculuk edenlere sıkıntılı anlar yaşatıyorlar. Metrobüs sürücüleri araçları; çok kötü ve olması gerekenden çok daha hızlı kullanıyorlar. Bir çok yerde Metrobüs yolları neredeyse tarla gibi. Bu hızlı sürüş, geneli bozuk yollarda araç içinde ayaktaki yolcuları oldukça rahatsız ediyor.
Bu konuda şikayet eden yolcularla sürücüler arasında tartışma yaşandığına çokça şahit oldum. Hem otobüslerde, hem de Metrobüsler de bu denetimler sık sık yapılmalıdır. Eskiden bu denetimler vardı ama uzun zamandır hiç rastlamıyorum.
Bu sürücülere araçlar teslim edilmeden önce, belli bir eğitimden geçirilmiyorlar mı? Hem agresifler, bazıları bu agresifliklerini saygısızlığa kadar götürdükleri de oluyor.
Yolcuların bu şikayetlerini yapabilecekleri bir merci de yok gibi.
Toplu taşıma hizmetini üstlenenler ve hizmet veren araçları kullananlar, merkezi olarak çok daha iyi ve özenli yönetilmeli ve sık sık denetlenmeli.