Kafkaslarda 44 günlük zafer yürüyüşü ve en son terörle mücadele operasyonu ile anayasal düzeni tesis eden Azerbaycan ile Türkiye arasındaki tarihsel ilişki, "bir millet", "iki devlet" olarak tanımlanan ve kabul edilen bir ilişkinin ötesinde "ortak devlet aklına" dönmüş durumda. 2.Karabağ savaşında kesin olarak kazanan üç ülke; Azerbaycan, Rusya ve Türkiye'dir. Rusya sıcak çatışmalarda olmasa da Ermenistan üzerinden Kafkaslarda oluşacak ABD etkisini önlemiş oldu.

thumbs_b_c_4849e289e5957de7a76710d003b63620 (1)

YENİ DÖNEMİM ŞİFRESİ “TÜRKLER”

Günümüz Kafkaslarda Azerbaycan’ın sahip olduğu petrol ve doğal gaz hariç iktisadi zenginlik bulunmadığı halde, stratejik önem, geçiş yolları üzerinde bulunma özelliği, aynı zamanda ekonomik bir değere dönüşmekte veya dönüşüm potansiyeli taşımasını ötesinde Çin’in bir kuşak bir yol projesinin geçiş hattı. Hazar ve Orta Asya kaynakları, önemli ölçüde bu bölge üzerinden dünyaya ulaşmakla bölgenin stratejik özelliğini ortaya çıkardı. Azerbaycan’ın ve Hazar Denizi kaynaklarının sahiplenilmesi, kullanılması, işletilmesi, pazarlanması, taşınması ve korunması bir bütün olarak Kafkaslar ile birlikte düşünülmesi gerektiğinden, büyük güçlerin Azerbaycan stratejileri Kafkaslardan ayrı düşünülmemiş veyahut bunun tersi olarak Kafkas politikaları eninde sonunda büyük oranda Hazar ve Azerbaycan kaynaklarına dayanmıştır. Burada Türkiye ve Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa anlaşması yeni dönemim şifrelerini taşıyor. Azerbaycan Kafkaslar, Hazar ve Orta Asya kaynaklarının ulaşımı için temel geçiş noktasını teşkil ettiği gibi aynı zamanda komşu bölgelere ulaşımı ve bölgede etkinlik kurmaları açısından stratejik öneme sahip bir ülke olduğu unutulmamalıdır.

ŞUŞA BİR ANLAŞMADAN DA ÖTESİ

Azerbaycan’ın “İkinci Karabağ Savaşı” ile işgalden kurtarılan Şuşa kentinde, 15 Haziran 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında imzalanan “Şuşa Beyannamesi”, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olmaktan öte TÜRK Dünyasının gelecek stratejilerinin de kodlarını taşıyor.

Şuşa Beyannamesi içeriğine bakıldığında;

1. İkili ilişkilere ilişkin hükümler

2. Bölgesel ilişkilere ilişkin hükümler

3. Türk dünyasına ilişkin hükümler

olmak üzere üç farklı düzeyde etki doğurucu hükümler içerdiği görülmektedir.

Beyannamede ikili ilişkilere yönelik hükümlerin askeri, güvenlik, siyasi, ekonomik, enerji, insani, kültürel ve medya gibi birçok alt başlıkta etki doğuracak şekilde çok boyutlu hükümler içerdiği görülmektedir. Anlaşmanın bölgesel düzeydeki etki doğurucu hükümlerine bakıldığında ise temelde bölgesel güvenliğin, istikrarın, barışın ve refahın sağlanması yönünde ortak çabaları artırmanın yanı sıra iş birliği ve koordinasyon içinde hareket edilmesinin planlandığı görülmektedir. Üçüncü olarak Şuşa Beyannamesi’nin Türk dünyasına ilişkin etki doğurucu hükümlerine bakıldığında ise tarafların Türk dünyasının sürekli olarak gelişimine yönelik karşılıklı faaliyetlerin artırılması ve çabaların birleştirilmesi noktasında fikir birliği içinde olduklarını beyan ettikleri görülmektedir. Türk dünyası devletlerine de bir rol model olarak ortaya çıkan fiili bir durum var. Türk dünyası devletlerinden de olumlu geri dönüş alınması halinde Şuşa Beyannamesi bölgesel bir müttefiklik ağını inşa eden bir stratejik belge olma özelliğini kazanacaktır.