ABD Başkanı Trump ile Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis geçtiğimiz hafta bir araya geldi. Görüşme, Vatikan'da Papa'nın makamında gerçekleşti. Görüşmenin ardından en çok konuşulan konulardan biri First Lady Melania Trump'ın kıyafeti oldu.
ABD Başkanı Trump ile Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis geçtiğimiz hafta bir araya geldi. Görüşme, Vatikan’da Papa’nın makamında gerçekleşti. Görüşmenin ardından en çok konuşulan konulardan biri First Lady Melania Trump’ın kıyafeti oldu. Melania Trump, Vatikan ziyaretinden önce çıktıkları Arabistan-İsrail gezisinde saçlarını örtmemesiyle gündeme gelmişti. First Lady, Vatikan ziyaretinde ise Papa ile yapılan özel görüşmelerde kadınların başlarını örtme zorunluluğuna uydu. Papa ile Vatikan’da özel görüşme yapan kadınlar, geleneksel kıyafet koduna göre diz altında siyah elbise giyerek başlarını siyah tül ile örtmeliler. Sadece Katolik Kraliçeler beyaz giyme ayrıcalığına sahip. Papa Francis’in ruhani liderliğe gelmesinden itibaren ise bazı geleneksel kuralların yumuşatıldığı biliniyor. Örneğin İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Papa Francis ile görüşmesinde lila rengi tercih etmişti, Veliaht Prens Charles’ın eşi Camilla da krem rengi giyerek başını örtmemişti. Donald Trump’ın eşi Melania’nın Suudi Arabistan’da başını örtüp örtmeyeceği ise merak konusuydu çünkü Donald Trump, 2015’te o zamanki First Lady Michelle Obama’nın Suudi Arabistan ziyaretinde başını örtmemesini Twitter’dan eleştirmişti.
Melania’nın kıyafeti konuşulurken asıl merak edilen konuların başında ise birbirlerini daha önce açıkça eleştiren Papa ve Trump’ın arasında nasıl bir diyalog olacağı geldi. Papa, Trump’ın ABD-Meksika sınırına inşa edilmesini savunduğu duvar için ayrımcılığın Hristiyan inancına uygun olmadığını söylemişti. Bunun üzerine Trump, Papa’yı Meksika’nın piyonu olmakla suçlamıştı. Ziyarette çeklin fotoğraflar, internette pek çok espriye malzeme olsa da görüşmenin havasının gergin olmadığı biliniyor. Resmi ziyaretlerde liderlerin birbirlerine hediye vermesi geleneğine uyan Trump, Papa’ya ünlü Amerikalı papaz ve insan hakları savunucusu Martin Luther King’in kitaplarının ilk basımlarından oluşan bir set hediye etti. Papa Francis ise oldukça manidar bir hediye ile Trump’ı şaşırttı. Trump, başkanlığa geldiğinden beri ABD’de bilimsel araştırmalara ayrılan fonları kesti ve küresel ısınma ile ilgili tüm resmi bilgileri Beyaz Saray’ın websitesinden kaldırdı. Akademik çevreler ve bilim dünyasından sıkça eleştiri alan Trump’a Papa Francis, küresel ısınma ve çevreyi koruma üzerine makaleler içeren ve editörlüğünü 2015 yılında bizzat kendisinin yaptığı “Laudate Si: Ortak Evimizi Korumak” isimli kitabı hediye etti.
Papa’nın hediyesi, Trump’ın küresel ısınmaya karşı dünya çapında pek çok ülkenin imza attığı Paris Anlaşması’ndan çekilmenin sinyallerini verdiği döneme de geldiğinden son derece manidar oldu. Trump’ın Papa’ya 80 sayfalık hediyesini okuyacağına dair söz verdiği belirtildi.
Tayland’da tanrılar için roket fırlatma festivali başladı
Ekonomisi tarıma dayanan Tayland’ın kuzeydoğusundaki Issan bölgesinde insanlar yüzyıllardır Bun Bang Fai Festivali’ni düzenliyor. Festival, Budist inancına göre Yağmur Tanrısı Phaya Thaen ve Pirinç Tanrıçası Phra Mae Phosop’a yeterli yağmur ve bereketli bir hasat sezonu için dua etmek amacıyla düzenleniyor.
Bun Bang Fai Festivali her yıl mayıs ayının ikinci pazarında Yasothon kentinde düzenleniyor. Bang fai, Tayca’da roket anlamına geliyor ve yüzyıllardır insanlar bu festivalde yaptıkları roketleri tanrıların merhametini kazanmak için gökyüzüne fırlatıyor. Modern zamanların roketleri çoğunlukla PVC borulardan yapılsa da bang fai yani roketleri yapmak için mahallelerin ve köylerin biraraya gelmesi geleneği korunuyor. Küçük, orta ve büyük boy roketler olarak üç klasmanda toplanan roketler birlikte fırlatılıyor. Büyük kategorideki roketler, erken patlama tehlikelerine karşı genelde fırlatma izni alamıyor. Geçmişte yaşanan ölümcül kazalardan dolayı bu yılın Bun Bang Fai Festivali’nde güvenlik önlemleri arttırılmıştı.
Bang fai yani roketler sadece ekonomik ve dini açıdan önemli değil. Aynı zamanda köyler ve mahalleler arasındaki rekabeti de temsil ediyor çünkü roketler kendi klasmanlarında ikili olarak eşleştirilerek fırlatılıyor. Daha yükseğe ve daha uzağa giden, havada da daha uzun süre kalan roketler gittikleri yöne de bakarak değerlendiriliyor. Kazananlara 1450$ ile 29$ arasında değişen para ödülü takdim ediliyor. Kaybedenler ise açılış seremonisinin ardından düzenlenen eğlencelerde kendilerini çamur birikintilerine atıyor.
Ben Stiller ve Christine Taylor boşanıyor
Ünlü komedi oyuncusu Ben Stiller ve kendisi gibi oyuncu eşi Christine Taylor, 17 yıllık evliliklerini sonlandırmaya karar verdiklerini açıkladı.
2000 yılının Mayıs ayında evlenen ve iki çocukları olan çift yaptıkları açıklamada, birbirlerine olan saygı ve sevgilerinin devam ettiğini, çocuklarının her zaman için öncelikleri olduğunu ama 18 yıllık birliktelikten sonra ayrılmaya karar verdiklerini açıkladı. Taylor, Stiller’ın Yakar Top (Dodgeball: A True Underdog Story), Zoolander 1 ve 2 ve Tropik Fırtına gibi pek çok filminde de rol almıştı.
Ariana Grande, Manchester mağdurları yararına konser düzenliyor
Geçtiğimiz hafta İngiltere’nin Manchester kentindeki ünlü popçu Ariana Grande konserinde meydana gelen bombalı terör saldırısı tüm dünyayı şoke etmişti.
Radikal İslamcı teröristin sebep olduğu patlamada çoğu çocuk 22 kişi hayatını kaybetmişti. Amerikalı şarkıcı Ariana Grande yaptığı açıklamada geliri, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına bağışlanmak üzere bir yardım konseri düzenleyeceğini belirtti. Konser için tekrar Manchester’a geleceğini söyleyen Ariana Grande, burada hayranlarıyla da buluşacak. Konserin zamanı henüz açıklanmadı.
Google’ın yapay zekası kendi kendini yaratıyor
Son yılların en önemli teknolojik gelişmelerinin başında yapay zeka çalışmaları geliyor. Geçtiğimiz hafta da yapay zeka konusunda önemli iki gelişme yaşandı. Google’ın yapay zeka çalışmalarına verdiği önem, sonuçlarını gösteriyor. Hayal kurabilen ve ihanetin faydalarını kavrayabilen nörolojik ağ DeepMind’ın ardından Google geçen hafta AutoML prosedürünü tanıttı. Auto ML, temel olarak yapay zekanın gelişimini hızlandıran bir kodlama yöntemi. Yapay zekanın çevresini inceleyip anlamlandırabilmesi için yazılımcıların katmanlar halinde karmaşık kodlar ve algoritmalar yazması gerekiyor. Bu süreci hızlandırmayı hedefleyen Google, temel özellikteki bir yapay zekayı programlayarak kendini geliştiren yazılımsal özelliklerini kendi kendine programlamasını sağlamayı başardığını duyurdu. Kısacası kısıtlı özelliklere sahip yapay zekaya kendi kendini geliştirme komutu vermek mümkün yani Google’ın yapay zekası kendi kendini yaratıyor. Üstelik yapay zeka bu kodları insan yazılımcıların yaptığından çok daha kısa sürede yapıyor.
Peki AutoML nasıl çalışıyor? Temel yapay zekaya verilen komutla yapay zeka, istenen gelişimsel özellikleri kodlayarak “kendi çocuğunu” yaratıyor sonra bunu test ederek geri dönüşleri analiz ediyor ve kendi yapısına bu çocuğu katıyor. Bu şekilde yapay zeka kendi kendine gelişmeye başlıyor.
Yapay zekanın hayatlarımızdaki rolünün büyümesi tahmin edilenden önce olacak gibi görünüyor. Fakat en azından sanatçıların, özellikle de ressamların yapay zeka bizim yerimize geçer mi diye endişelenmesine şimdilik gerek yok gibi görünüyor. Bilgisayar mühendisi Janelle Shane, bir bilgisayarı algoritma vasıtasıyla yeni renkler üretmek ve onları isimlendirmek için programladı. Sonuç ise bilgisayarların nöral ağının kahverengi, bej ve gri renklerini sevdiği ve renkleri isimlendirme konusunda son derece başarısız olduğu. Örneğin parlak bir gök mavisi rengine “Kırlaşmış Pübik Kılı”, toz pembe tonuna “Düz Popo”, bir kahverengi tonuna da “Dışkı” isimlerini verdi. Yapay zekanın yaratıcılığının sanatsal seviyelere gelmesine daha oldukça zaman var gibi duruyor.
