Bazı insanlar negatiflikten beslenir. Hep karşıdırlar, hep haklıdırlar. 24 saat her konuda ama her konuda haklıdırlar, uyurken bile hep haklı uyurlar.

Kadın diyor ki.

Nevşin Mengü.

"Bir Netflix’de bir Blutv’de insan gibi sansürsüz, blursuz film ve dizi izleme keyfimiz vardı. Devlet geldi bütün ceberrutluğu ile onunda üstüne çöktü arkadaş. Her yere illa 8.sınıf TRT dizisi şaşılığı bulaştıracaklar."

Bazı insanlar negatiflikten beslenir. Hep karşıdırlar, hep haklıdırlar. 24 saat her konuda ama her konuda haklıdırlar, uyurken bile hep haklı uyurlar.

Birilerinin hatalarını görüp yakalamak, üzerine gitmek, sevinci ile, konuşmaktan zevk alırlar.

Bazı insanlar da huzur sever.

Yaşanan tüm tatsızlıklara rağmen, iyiyi konuşmanın, iyiyi bulmanın derdine düşerler.

Bu insanlar, diğer insanların huzurunu bozar.

Hep karşı gel, hep laf sok, hep aşağıla.

Gelelim Nevşin hanımın dediklerine. Yahu sansürsüz izlediğin her şey çok mu güzeldir, senin hayatının sansürü yok mu, mesela, özel yaşadığın şeyleri ben görebilir miyim, insankızı olarak hayatının hiç sansürü yok mudur?

Ailelerin, hatta karı kocaların arkadaşlıkların arasında hiç mi sansür yoktur?

Hayat bu kadar sansürsüz müdür?

O dizilerde ki kötü ve özendirici durumlardan, çocukları, gençleri korumak, kollamak, ailenin olduğu kadar, devletin de sorumluluğundadır.

Yetişmekte olan çocuklar her şeye özenirler.

Sen.

Sansüre karşı olabilirsin.

Devlete karşı olabilirsin.

Hatta devletini ceberrut bulabilirsin.

Eyvallah.

Ama TRT gibi 8.sınıf dizileri seyredenler şaşılığı diye tanım yaparsan olmaz tatlım.

Bu ülkede milyonlarca insan TRT dizilerini izler, sana da tavsiye ederim, aile dizileri var, aşk dizileri var ve tarihi diziler var.

Bu ne üstten bakış.

Bu ne aşağılama.

Bu ne zehir dil.

Diliniz, günde bir paket sigara içen, yemek yedikten sonra haftalarca dişini fırçalamadan yaşayan insanların nefes kokusu gibi çok kötü.

Daha konuşmaya başlamadan, nefesinin kokusu kötü gelir ya tıpkı onun gibi.

Sahi siz Almanya’da yaşamıyor musunuz, oranın kanalında çalışmıyor musunuz, TRT’yi ne ara izlediniz.

Aslında, ülke dertlerinden kurtulmuş olmalısınız.

Ama dert başka değil mi.

Sadece derdiniz birisi değil mi.

Yoksa sansür filan bahane.

Hatta sizin bütün bahaneler bahane.

Sadece bir insana nefretiniz, her şeyi devlet üzerinden eleştirme hastalığına çevirmiş.

İnsan zehirlenmesi.

Allah panzehrinizi versin.

Allah kalbinize iyilik versin.

Kimseyi aşağılamayın, kendi ülkenizin insanını aşağılamayın, kafanızı yandan yandan sallayarak ayar çekmeyiniz.

Sonra birisi size ayar çekince çok bozuluyorsunuz.

Niye ki.

Funda'nın aklındakiler…

... Instagram’da, şifa sayfaları var, özellikle kadına sağlık bilgileri veren sayfalar var.

Bu sayfalar açılıyor, başlıyor, saç dökülmelerine iyi gelen karışımlar, kuru cilde maskeler, kas ağrılarına iyi gelen karışımlar falan, veriyorlar.

İlk zamanlar altına, beğendiysen, emeğe saygı Allah rızası için like at diyorlar.

Sonra zaman takipçi sayısı kapıyor, mesela, migrene iyi gelen karışım diyor, ana sayfada tarif yok, story’e bak diyor, story’e giriyorsun, yukarı kaydır diyor. Yukarı kaldırıyorsun, tamamen reklam, kaydır kaydır başa çıkamıyorsun, bir bakıyorsun sonunda, iki satırlık dandikten tarif.

Gerçekten çakalsınız.

Gerçekten insanları sağlık üzerinden kandırıyorsunuz.

Kandırdığın her kimse için tek tek haram olsun.

.... Bu ülkenin ne şahane ne akıllı genç kadınları var.

Mühendis Duygu Yılmaz.

İyi eğitimli, bu genç kız 29 yaşında.

Babası her gün sağlık için mideme iyi geliyor diye, zeytin çekirdeği yutarmış. Babacım sivri bir şey bu sağlığına zararlı olmasın dermiş.

Tamamen meraktan, kafayı zeytin çekirdeğine takmış, tam 3 yıl çalışmış.

Zeytin çekirdek ve atıklarından tamamen doğal, biyoplastik üretiyor.

Bu plastik, 3 ayda yok oluyormuş, normal plastik 450 yılda yok oluyormuş.

Şimdilerde Cenevre'de yapılacak bir yarışmanın finaline hazırlanıyor.

Bakın bütün kızlar dudaklarını büze büze poz vermiyor.

Çok akıllı kızlar var.

Duygu seni kalbimden tebrik ediyorum.

Başarılar dilerim.