Bir mevsimden başka bir mevsime geçiş yapıyoruz. Her ne kadar Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırıyor da olsa biz kışı bitirdik artık! Cemreler düştü, baharın eli kulağında.
Bir mevsimden başka bir mevsime geçiş yapıyoruz. Her ne kadar Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırıyor da olsa biz kışı bitirdik artık! Cemreler düştü, baharın eli kulağında.
Bilim insanları tarafından mevsimlerin insan ruhunda bir takım değişiklikler yapmış olduğu belirlenmiştir. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında kişilerde depresif belirtilerin arttığı, geçmişte depresyon yaşayan kişilerde ise bu belirtilerin yeniden tekrarlandığı araştırmalarla desteklenmiş olup kadınlarda erkeklere göre bu oranların daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Buna mevsimsel depresyon adı verilir. Bir diğer adı da bahar depresyonu.
Bahar depresyonu bir duygu-durum bozukluğudur. Mevsimsel özellikler taşıyan bir depresyondur. Nasıl ki ağaçlar yapraklarını döküyor veya çiçekler tomurcuk açıyor ve doğada hareketlenmeler oluyorsa insan da doğanın bir varlığı olarak bu hareketlenmelerden nasibini alıyor. Yaprak döküyor yani hüzün kaplıyor içini. Strese ve üzüntüye neden olacak bir durum olmadığı halde, bahar mevsiminde depresif durum görülmektedir. Bahar depresyonu diğer depresyonlara benzer belirtiler taşıyan bir hastalıktır. Önce hormonal denge bozulur. Serotonin ve melatonin seviyelerinde değişmeler görülür. Halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin güneş ışığıyla canlanır. Melatonin ise uyku getirir ve karanlığın bastırmasıyla ortaya çıkar.
Bahar aylarının gelmesinden dolayı birçoğumuz olumsuz etkileniriz. Sabah uyanmak, kendini gün içinde yorgun ve bitkin hissetmek, enerjinin azalması, işe gitmek istememe, negatif duygu ve düşünceler, hüzün, cinsel enerjide azalma, çabuk sinirlenme gibi belirtiler mevsimsel depresyona girmiş olabileceğinizi gösterir. Kişi olumsuz ve daha karamsar düşünmeye başlar. Benlik değeri algısını düşürür.
Depresyonun iyi bir tarafı iyileştirilebilir bir hastalık olmasıdır. Kişi uygun bir tedavi ile yitirdiği yaşam enerjisine ve sevincine geri dönebilir.
Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte kişilerin yetersiz güneş ışığı alması beyindeki kimyasal maddelerin düzeninde bozulma yaratır ve bu bozulma da depresif duyguların yaşanmasına sebep olur. Bunun içine bir de salgın süreci eklenince depresyon iyice tetiklenir. Öyle ki, havaların ısınması, günlerin uzaması ve yaz mevsimine yaklaşıldığı için hem bedensel hem de ruhsal değişimler birbirini takip eder.
Yaşamda hiç kuşkusuz birçok zorlanma ve engellenmeler yaşanır. Depresyonla baş ederken yaşamın zorluklarını da göğüslemek ve yaşamdan daha büyük bir zevk almak için yapılabilecek çok şey vardır.
Mevsimsel depresyon yaşayan kişilerin hava bulutlu olmasına rağmen dışarı çıkmak isteği olmasa da dışarı çıkmak için çaba göstermesi, vücudu için düzenli beslenmesi örneğin bolca meyve ve meyve suyu tüketimi, düzenli spor yapması, işyerindeki isteksizliğini azaltmak için sık ve kısa keyifli molalar vermesi, sosyal yaşamını yeniden planlayarak keyif alabileceği aktiviteler planlaması, depresif belirtilerin azalmasına yardımcı olacaktır.
Depresyon, tükenmişlik, değersizlik, umutsuzluk ve çaresizlik duyguları yaratan bir rahatsızlıktır. İşte bu olumsuz bakış açılarının depresyonun bir parçası olduğunun ve gerçek durumu tam yansıtmadığının bilinmesi gerekir. Bu olumsuz düşünceler tedavi etkisini göstermesiyle birlikte giderek gücünü ve kişi için önemini yitirmeye başlar. Depresyondan bir çırpıda kurtulup, kendinize geleceğinizi kesinlikle beklemeyin. Olabildiğince kendinize yardım edin, hemen düzelme göstermiyorsunuz diye kendinizi ayıplamayın hatta suçlamayın. Olumsuz düşünmeye yenik düşmeyin.
Belirtilerin çok yoğun yaşanması durumunda profesyonel bir destek kesinlikle alınmalıdır.
Hadi gelin yüzyıllar önce yaşayan büyük filozof Buddha’ya kulak verelim:
“Kendi kendine ışık ol, kendi ışığında hiçbir şeyde hiç kimsede sığınak arama; kendine gerçeği ışık yap”