Para dolaşımda olmakla yahut kalmakla bir rol sahibidir.
İktisatçıların hoşuna giden bir fıkradır: Zamanında birinde bir kimsenin yolu ufak bir kasabaya düşer, burada konaklayıp konaklayamayacağıyla ilgili kararsızlık yaşarken iptal garantili bir otel rezervasyon yaptırır, 200 TL olan konaklama ücretini de peşin öder. Tahsilatı yapan otelci alacaklısı olan çamaşırhaneye ödeme yapar, çamaşırhane aynı parayla kömürcüye olan borcunu öder, kömürcü aldığı parayla oduncuya olan borcunu öder, oduncu bir köylüye borçludur ve onu öder. Tesadüf bu ya köylünün de otele borcu kalmış o da geri getirir otele borcunu kapatır. Bütün bu işlemler olup biterken yaşadığı kararsızlık baskın gelen kimse otel rezervasyonunu iptal eder ve ücret iadesi alarak kasabadan ayrılır. Kasabada para kalmamış, fakat daha önce oluşan hacimler böylece realize edilmiştir. Bu imkanı verense paranın dolaşımdaki rolüdür.
Para dolaşımda olmakla yahut kalmakla bir rol sahibidir. Böylece değişim aracı ve ölçü birimi olma özelliği kazanır. Paranın dolaşımdan çıkması ise sistem içinde gerilimi artırıcı bir etki yapar. Bu etkinin çeşitli gerekçeleri mümkün olmakla beraber ne zaman bahsi açılsa sosyolojik etkileri ön plana çıkan kumar (bahis) kritik bir rol üstlenir.
İslam iktisadının ilke yapısı para sistemi bakımından tetkik edildiğinde sıfır toplamlı olmayan bir katma değer sistemi içinde dolaşımın sağlanması hedeflendiği görülür. Böylece ekonomiye sürekli taze kan pompalanarak hacim oluşmasına imkan verilmektedir. Bu imkanın önünü kesecek olgu ve uygulamalar ise temel ilkeler bağlamında haram kabul edilmiştir. Fakat bu tartışma genellikle faiz üzerinde kalmış kumarın bu yönü üzerinde fazla durulmamıştır. Şimdi size en son 2019 yılında açıklanan bir istatistiğin özetini vereyim;
10 milyar TL Türkiye’de yasal bahis pazarının cirosu
40 milyar TL Türkiye’de illegal bahis pazarının büyüklüğü
18-50 İllegal bahis oynayanların yaş aralığı
6 milyon Türkiye’ de bahis oynayan tahmini kişi sayısı.
Bu istatistikler MASAK tarafından duyuruldu. Sadece spor bahislerinin Türkiye’deki karanlık ekonomide kalan kısmı ki her sene çok hızlı bir büyüme görülüyor bu alanda. (Pandemi etkisi rakamları farklılaştırsa bile.) Yasadışı bahis yanında yasadışı makine-kumar ve dijital kumar da Türkiye’de çok yaygın.
Sadece 40 milyarlık tutarın Türkiye’deki potansiyel hacim gücü 200 milyar TL civarındadır. Bu tutarlar tamamen yasadışı yollarla ekonomiden çekilmektedir. Yasal kumarda dahi tek fayda devlete aktarılan vergilerdir. Yasal bahiste kumarbazlara aktarılan ikramiye toplam ikramiyenin yüzde 50’si ile sınırlıdır. Kumarhane kazanmakta ve tahakküm kaideli sermaye temerküzü oluşturmaktadır. Sermayenin dolaşımı ve yeniden dağılımı ilkesinden bakıldığından kumarın makul bir iktisadi sistemde yeri olmadığı açıktır.