Hermes bildiğimiz gibi Yunan mitolojisinde bir tanrıdır.
Hermes bildiğimiz gibi Yunan mitolojisinde bir tanrıdır. Kutsal Tanrı habercisi olarak bilinmektedir. Ancak Hermes günümüzde bir ayrıcalık, zenginlik ve şıklık sembolü marka olarak bilinmektedir.
1837 senesinde Thierry Hermes tarafından kurulmuştur. İlk başta eyer ve binicilik ile ilgili deri ve aksesuar tasarımlarıyla ön plana çıkan marka daha sonra tasarım kemerler, dizginler ve özel şapka tasarımlarıyla devam etmiştir.
Dünyanın birçok yerinde mağazası olan Fransız menşeili bir modaevi olan Hermes'i herkes merak ediyor. Hermes'in merak edilmesinin nedenlerinden biri de fiyatlarının çok yüksek olması. Bin dolardan, 50 bin dolara kadar ürünleri olan Hermes herkes tarafından konuşulmasına neden oluyor.
Bu kadar çok ilgi odağı olan Hermes markası aslında çanta ürünlerine eklediği hikayeler ile çok özel bir pazarlama stratejisi kullanarak bu başarıyı yakalamış bulunmakta. Bunlardan bir tanesinden bahsedelim.
60’lı yılların stil ikonlarından olan Jane Birkin, çok fazla eşya taşıdığından yanında çanta yerine sepet taşımasıyla bilinirdi. Ama kendisi de bunun her zaman pratik bir seçim olmadığının farkındaydı. 1983 yılında Paris’ten Londra’ya giden bir uçakta, sepetini uçak kompartmanına sığdırmaya çalışırken sepetin kapağı çıktı ve içindeki her şey dağıldı. Jane yanında oturan yolcuya kendine uygun bir çanta bulamamasından ötürü yakındı. Jane’in o gün biraz şanslı olduğunu varsayabiliriz, çünkü Jane’in yanındaki kişi, Hermés’in o zamanki CEO’su Jean Louis Dumas’tı. Uçuş boyunca çanta tasarımları üzerinde çalışan Dumas, Jane’e bir yıl sonra Birkin çantasını sundu.
Günlük kullanım için uygun olan Birkin çantası sofistike sadeliğin çanta olmuş haliydi. Kilitle gelen çanta içindekilerin dökülmesini engelliyor ve çantayı günlük eşyalarınıza kullanıma açıyordu. Çanta aynı zamanda bir sürü deri tipinden üretiliyordu. Timsah, dana, devekuşu ve kertenkele sadece bunlardan birkaçı. Çanta boyutları ise 25, 30, 35 ve 40 santim aralarında değişiyor. Çantanın üzerinde ise altın veya paladyumla kaplı olan bir kilit bulunuyor. Bu kilit, isteğe bağlı şekilde elmaslarla kaplanabiliyor.
Birkin çantası ilk çıktığında o kadar da moda olan bir çanta değildi. Patlama, 90’lı yıllarda yaşandı ve günümüzde hala devam etmekte. Ama popülerlik sizi kandırmasın: Bir Birkin çantası almanız için bir Hermés dükkanına girmeniz yetmiyor. Çantayı almak için yeterince önemli olmanız veya yeterine para harcamış olmanız gerekiyor- ve o zaman bile istediğiniz renk ya da modeli alamıyorsunuz. Hermés’in bu politikası Birkin çantasına statü kazandıran ana faktör.
Haliyle, bu durum geniş bir ikinci el marketinin oluşmasına sebep oldu. İkinci el satılan bir Birkin’i alırken boyut, renk, materyal gibi ayrımları yapabilseniz de fiyatlara olan umudunuzu arttırmamanız gerekir. Çünkü 20 yıl önce üretilen bir çanta bile o zamanki fiyatına eşit de satılabilir, çok daha fazlasına da! Bu sebeple Birkin çantalar aynı zamanda birçok kişi tarafından sağlam bir yatırım olarak da görülür.
Bu çantaların pahalı olmalarının en önemli sebebi hepsinin birer sanat ürünü olmaları. Kaliteli deri, elmaslar ve altın kilitler dışında- her çanta elle dikilip monte ediliyor, her dikiş birbirinden farklı. Bu onları, her kadar aynı gibi gözükseler de, yakından baktığımızda eşsiz haute couture ürünleri haline getiriyor.