Hastalık psikolojisini önemsiyorum. Hastalıkla baş etmeyi bilebilirsek hayat sadece bana değil hepimize güzel olacak.
Bugün bana yarın sana. Bugün sana yarın bana? Bilin bakalım ne?
Bilmeyecek ne var: Hastalık
Hastalık psikolojisini önemsiyorum. Hastalıkla baş etmeyi bilebilirsek hayat sadece bana değil hepimize güzel olacak. Bu yüzden bu konuda bol bol seminerler veriyorum. İşte bunlardan biri de bu hafta sonu Sedef Hastaları Dayanışma Derneği öncülüğünde 13-15 Ekim 2023 tarihinde termal sağlık turizmi alanında öne çıkan Denizli’de Umut Thermal Hotel ev sahipliğinde alternatif tedaviler konusunda yapılan eğitim semineri.
İnsan hastalanabilen bir varlık. Varlık varsa hastalık da var. Biz mekanik değiliz, insanız.
Hastalık psikolojisinden kurtulmak için hayata bakış açınızda ciddi değişikliklere yer vermeli. Ölümcül bir hastalık da olsa, asla karamsar düşünmemeye ve hayata pozitif bakmaya dikkat etmeli. İçinde bulunduğunuz dönem elbette kolay atlatılabilir bir dönem olmayabilir, ancak her şey sizin elinizde.
İnsan kendisinin anahtarıdır ve kendi kilitlediği kapıları yine kendisi açacaktır!
Evet, farkındayım hastalık psikolojisi, insanların en hassas oldukları, duygusallık açısından da ciddi problemler yaşadıkları ve insanların en çok kırabilecekleri bir dönem. Özellikle ve özellikle ölümcül hastalıklar söz konusu olduğunda insanların tepkileri ve hayata bakış açılarında o kadar ciddi değişiklikler meydana gelir ki bunlara inanmak çok zor olabilir. Şu hiç unutulmamalıdır ki hastalık ne olursa olsun, o hastalıkla başa çıkması gereken kişi hastanın kendisi ve hastalığına karşı olan yaklaşımı o hastalığın gidişatını ve iyileşme sürecini doğrudan etkiler.
Hastaların bilmeleri gereken en önemli şey, psikolojik ve fiziksel olarak hastalıklarını nasıl yönetecekleri. Kaygılanmak çok doğal. Çünkü nelerle karşılaşacağınızı bilmemek elbette ki endişe duygularının artmasına yol açar.
Hastalıklara karşı nasıl bir duygu geliştirmeniz gerektiğinin kesin kuralları yok ve kimse sizin ne hissedeceğinizi, nasıl karşılamanız gerektiğini belirleyemez. Hastalığa karşı tutumunuz tamamen sizin olayı algılayış biçiminize bağlı. Hemen hatırlatayım; sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler paylaşıldıkça azalır.
Hastalıklar; ağrı, acı gibi rahatsızlıklarla birlikte, yeni bir yaşam biçimi edinilmesi ve alışkanlıklardan vazgeçilmesi gibi zorunlulukları da beraberinde getirir. Ancak, tedavide çok önemli bir yeri olan bu zorunlulukları yerine getirebilmek için, öncelikle hasta olunduğuna inanılması ve hastalığın kabullenilmesi gerekmekte. Çünkü bu hususlar, hastalıkların, özellikle de kronik hastalıkların tedavisinde, doğru tanı ve isabetli tedavi biçiminin belirlenmesi ve uygulanması kadar önem taşır. Buna karşın, bu konu üzerinde yeterince durulduğu söylenemez. Bu yüzden de insanların pek çoğu, hastalıklarının tedavisine katkıda bulunarak, kısa bir sürede iyileşebilecekken ya da kronik bir hastalığa sahipse, hastalığı ile uyum içinde kısmen sağlıklı bir yaşam sürebilecekken, sağlıksız bir biçimde yaşamaktadır.
Bambu kamışını bilir misiniz? Esneyebilme özelliğinden dolayı fırtınada ve rüzgarda kırılmaz, dağılmaz, eğilir bükülür ancak daha sonra yeniden ayağa kalkar.
İşte Bambu gibi ruhsal esneyebilme ve yaşadığı zorlu zamanlar karşısında yıkılmadan, eğilsek bile yeniden ayaklanmayı öğrenmeliyiz.
“Arif kişi acıları kendine mektep edermiş” der Tapduk Emre. Adı gibi sedef hastalarına bir UMUT olan Denizli Umut Termal Otel işte bu konuda bir mektep. Çünkü şifalı suları, temiz havası ve muhteşem doğasıyla hem ruha hem de bedene iyi geliyor.