Pandemi ile dünya Sırat Köprüsünden geçiyorsa insanoğlu da bir an evvel ilk şoku atlatıp kendisini güncellemeli...
Pandemi ile dünya Sırat Köprüsünden geçiyorsa insanoğlu da bir an evvel ilk şoku atlatıp kendisini güncellemeli...
Bir anda beliren Kovid 19 virüsü ile dünyanın iki ayağı bir pabuca girdi! Adım atamaz ve hatta ayakta durmakta bile zorlanır olduk cümle insanoğlu...
İlk birkaç ay kimseler inanmadı ve hatta ‘hadi canım çok abartıyorsunuz hiçbir şey olmaz’ söylemleriyle hepimizi şaşırtanlar oldu!
Sonrasında çember daraldıkça, eşe-dosta-akrabaya dokundukça, hayatını kaybeden insanlara bir bir şahit oldukça silkelenmeye başladık...
Evet ilk etapta hiç üzerimize almadığımız virüs; zengin-fakir, genç-yaşlı demeden okkalı tokadını destursuzca şaplatmaya başlamıştı acımasızca!
Sağlığımızla birlikte her sektörün de canını acıtmaya başlamıştı pandemi! Ülkeler sırasıyla ekonomik tedbir kararlarını almaya başladı. Yıllık bütçeler, çalışma alanları, mesailer, ziyaretler, bayramlar, okullar ve daha nice başlık pandemiye göre şekillenmeye başladı. Peki ‘yeniden şekillenen’ sadece bunlar mı oldu? Tabi ki hayır! Kurumsal işleyişlerle birlikte zamanla güncellenme sırası insanoğluna da geldi daha da fazlası gelecek... Sosyal-kültürel-sportif yaşantıda, iş hayatında, aile içinde ve hatta kendi içinde bile güncellenecek insanoğlu!
Geçtiğimiz gün tam da bu başlıkta bir söyleşimiz gerçekleşti Siirt’te eğitim öğretim camiası ile. Öğretmenlerin, idarecilerin, okul aile birliği başkanlarının yer aldığı salonda başlığımız; “Pandemi ile Dünya Değişirken Güncellenen İnsanoğlu” idi. Güncellenen diyorum çünkü; insan özümüzü, kültürel değerlerimizi, ülkemize dair güzel yansımalarımızı koruyarak gelişmek ve sürece adapte olmak zorundayız...
Yaradan’dan sonra insanın şekil almasında ve yön bulmasında en etkili vazife eğitimcilerimizde. Bu sebepten ilk etapta hedef kitlemiz eğitim öğretim camiası oldu.
Siirt, pandeminin netleşmesi ve okulların tatil edilmesiyle Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği haritayı başarıyla uygulamakla birlikte lokalde başlatıp uygulamaya aldığı yeniliklerle de pek çok şehre ilham kaynağı oldu. Burada saymakla bitiremeyeceğim çalışmalarından dolayı Siirt Milli Eğitim camiasını canı gönülden kutluyorum... Siirt İl Milli Eğitim Müdürü Deniz Edip gelir gelmez cesur kararlar alıp güçlü bir şekilde yol alan ve bu vizyonu ekibine de fazlasıyla yansıtan bir idareciydi zaten. Pandeminin belirmesiyle ekibine, öğretmenlerine, idarecilerine cesaret ve güç vererek yeni yeni başarıların ortaya çıkmasına vesile oldu...
Siirt gibi şehirlerimizde layıkıyla hizmet etmek zordur vesselam. En ücra noktalara ulaşmak ve eğitim öğretimi ulaştırmak canla başla uğraşı ister. Ki şükür; Siirt gibi tüm şehirlerimiz bu işin üstesinden hakkıyla geldi gelmeye de devam ediyor...
“Evet öğretmenlerimiz toplumun baş tacı fakat bununla birlikte çocukluğumdaki ‘öğretmen profilini’ çok arıyorum, hiç unutamıyorum. Bizim zamanımızda öğretmen sokağın başında belirdi mi herkesin eli ayağı birbirine girer kendisine çeki düzen verirdi cümle mahalle! Büyüklerimiz bile öğretmenlerin önünde ayağa kalkardı. Fakat ne yazık ki şimdi bu güzel yansımalara şahit olamıyoruz! Bu konuda dünyanın hoşgörü ve saygısını kaybetmesiyle birlikte öğretmenlerimizin de hiç payı yok mu? Öğretmenlik bir meslek değil yürekte taşınması gereken kutsal bir misyon bu sebeple eğitim camiamızın yüreği ve zihni her daim güncellenmeli ve parlamalı... Pandemi sürecinde biz veliler ve öğrencileriniz olan çocuklarımız sizi çok özledik. Çocuklarımız dört gözle sınıflarına, arkadaşlarına ve size kavuşmayı bekliyor. İnanıyorum ve diliyorum ki sizde öğrencilerinizi özlediniz...”
Salona bu ve türevi sayısız cümle ile seslendim... Öğretmen öğrencisiz, öğrenciler öğretmensiz olmaz! Fakat bununla birlikte öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin birbirine kurması gereken iletişim köprüleri de kusursuz sevgi ve saygı taşlarıyla döşenmeli! Ki toplumların her kademesine zamanla ulaşsın eğitimcilerimizin yüreğindeki sevgi...
Evet pandemiye ve bize getirdiklerine dair konuşulması gereken çok fazla başlık var. Sırasıyla ve zamanı geldikçe salonlardan ulaştıracağız şehirlerimize...
Yazımın sonunda bir temennimi bir de ön görümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Temennim şu; öğretmenlerimize kıyafet serbestisi geldikten sonra daha bir okulların ciddiyeti bozuldu. Bu sebepten eski günlerdeki tertemiz, ütülü takım elbiseli erkek öğretmenlerimizi ve klasik şıklıkta resmî duruşu yakalayan bakımlı saçlarıyla kız çocuklarımıza rol model olan kadın öğretmenlerimizi arıyoruz...
Öngörüm de şu; kısa süre sonra pek çok ülkede kurumlar ‘edinilmiş memuriyet haklarına’ yeni düzenlemeler getirebilir! Performansa ve kendini güncellemeye dayalı kriterler eşliğinde kurumuna, öğrencisine, vatandaşa en faydalı olanların öne çıktığı olamayanların kulvar dışına alındığı bir düzenleme...