Koskoca şirketleri ve ağır sorumlulukları olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sokakta karşı karşıya kalması halinde belki de tırsıp kaçacağı kendisinden daha iri ve uzun bir spor adamına küçük çocuğa vurur gibi şamarı göstere göstere indiriyor…
Koskoca şirketleri ve ağır sorumlulukları olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, sokakta karşı karşıya kalması halinde belki de tırsıp kaçacağı kendisinden daha iri ve uzun bir spor adamına küçük çocuğa vurur gibi şamarı göstere göstere indiriyor… Salonda polisler var, komiserler var ama vuran Fenerbahçe başkanı ya onlar da tırsıyor olmalılar ki karışmıyorlar bile…
Talisca ve Tosic sebebi ne olursa olsun Çağlayan Adliyesi’ndeki hakim ve savcılarla ya da Adliye Katipleriyle tanıştılar… (Talisca Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’e orta parmak hareketi çıkarmaktan, Tosic de başkasının kimlik kartını kullanarak saha kenarında oturmaktan).
Son olarak her top koşturduğu takımda bir şekilde futbol dışında gündeme gelmeyi alışkanlık haline getiren Caner Erkin, Başakşehir’le oynanan maçta hakem Mete Kalkavan’a küfür etmesi sebebiyle gerginliğe zirve yaptırdı. Hakem Kalkavan tırsmış olmalı ki, “Duymadım” dedi kimse ona “Tamam hocam diyelim ki duymadın seni tokatlayacakmış gibi elini kaldırışını da mı görmedin?” demedi. Sadece spor adamları değil artık spor basınına da “Tırsak” diyebilirsiniz…
Çorumspor ile oynayan Trabzonspor’da Rıza Çalımbay’ın elinde kalan tek santrfor Rodellega rakip oyuncuya yok yere vuruyor ve kırmızı kartla oyun dışı kalıyor… Hakem Çorumlu’yu yerde görmese Rodellaga’yı atmayacak tırsaklığa zaman kalmıyor yani…
Bunun gibi sayısız örnekler var. Bir gerginlik almış başını gidiyor… Genel olarak bir tırsaklık söz konusu… Adliye görevini yapmazsa (Yapmıyor diyemeyiz) herkes adaleti kendisi aramaya kalkar ve ortalık “Teksas”a döner… Buna kısa zamanda son verilmeli ve öncelikle tıbbi yardım almaya bakmalı. Takımların artık kaleci antrenörü gibi bir de psikolog bulundurmanın vakti geldi de geçiyor bile…
Nedendir bilinmez yöneticiler psikolog desteğini lüzumsuz görürler oysa ki, başta yöneticilerimiz olmak üzere herkes için olmazsa olmaz bir ihtiyaç…
Tudor’a düşman üretmek için var gücüyle çalışanlar var!
Galatasaray ligde aldı başını gidiyor ya, takım üç aşağı beş yukarı taraftarlarını mutlu ediyor ya başarının ardındaki isimleri karalamak için büyük gayret gösterenleri dikkatle izliyoruz. Başkan Dursun Özbek’e sardılar olmadı, sayın Özbek dolduruşa gelmedi.
Teknik Direktör İgor Tudor’un kariyerini göz ardı edenler adamın futbol bilgisinin çeyreğine bile ulaşamayan büyük Türk düşünürleri saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Mesela bir örnek; Tudor üçlü savunma yapıyormuş ama yardımcıları “Aman böyle yapmayalım yanlış oluyor yanarız” falan gibi gerekçelerle karşı çıkıyorlar ve Tudor’u ikaz ediyorlarmış… Ama inadım inat diyen İgor Tudor sistemini savunmak için yardımcılarına bile sert çıkmış…
Daha önce Tudor için “B” planı yok safsatasını yürütenler şimdilerde çark etmişçesine birkaç planını birden sütunlarına alarak kendileriyle çeliştiklerini görmezden geliyorlar.
Başta biz olmak üzere pohpohladıklarımız Galatasaray’ın birkaç değil bir çok puan gerisinde kalarak orta sıra takımı olmayı sürdürürlerken taşlana taşlana beyazlaşan kot kumaşlara dönen İgor Tudor’un takımı zirvede kimseyi yakınına yaklaştırmıyor. Büyük ihtimalle Galatasaray, Trabzonspor’u deplasmanda da yenerek “Hadi bana eyvallah” diyecektir.
Onu devirmek için birilerine şirin görünmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak gibi görünüyor…
Ne diyelim çalış senin de olur…
Beşiktaş’ta forvetlere pas veren var mı ki gol atsınlar?
Mustafa Pekdemek unutulup giden bir golcü oldu. Üzülüyorum çünkü kendisinden çok şeyler beklediğim bir santrfor idi. Bana göre ligimizin en büyük golcülerinden biri olması gereken Cenk Tosun ata ata 3 gol atmış… Negredo’nun henüz siftahı bile yok. Benim oynamıyor diye neredeyse yas tutacağım Mustafa Pekdemek bırakın gol atmayı sadece iki dakika oynama süresi almış…
Beşiktaş’ın geri ve orta saha adamları Cenk Tosun ve Negredo’ya yeterince pas yardımında bulunmazlarsa bu her biri marka olan forvet oyuncuları nasıl gol atacak? Bu hücumculara niye gol atmıyorsunuz diye kızanlar onlara pas atmayanları niye hiç gündeme almazlar merak ediyorum.
Tabii bu duruma çözüm bulması gereken teknik direktör Şenol Güneş hocamızdır. O bir çözüm üretmezse Beşiktaş’ın forvet oyuncuları daha çok çile çekerler. Ancak Şenol hocanın öyle problemleri var ki, buna zaman ayırır mı bilemiyorum.
Doğrusu umutsuz değilim ama beni umutlandıracak gelişmeleri görememenin sıkıntılarını yaşıyorum… Daha ligin 9’uncu haftasında Galatasaray’ın 8 puan gerisinde kalmak, son 5 sezonun en kötü performansını elde etmek, ilk defa kendi sahasında üst üste iki maç galip gelememek Beşiktaş’ın kara rekorları…
Başakşehir’e Katarlı şirketin eli değecek
Hatta değdi bile diyebiliriz… Bein firması Başakşehir takımını satın aldı diye şailar dolaşıyor. Bu demek ki, Katar firması Paris Saint Germain’den sonra Başakşehirspor’u da satın alarak Türkiye’deki aktivitelerini artıracak gibi görünüyor.
Daha şimdiden Medipol’un desteğiyle pek çok takımın canını yakan Başakşehir Bein’in müthiş desteğini arkasına alınca öncelikle televizyonlarda daha fazla zaman alabilecek. Bu arada yapacağı süper transferlerle tepeye doğru hareketlenecek.
Abdullah Avcı’ya dikkat ediyor musunuz, nerede görev alırsa orayı ihya ediyor. Başarılı olmak belki de budur… Tebrikleri fazlasıyla hak ediyor…