Yine gördük ki bu dünya hiç ama hiç kimseye kalmıyor.
Yine gördük ki bu dünya hiç ama hiç kimseye kalmıyor. Diğer alemde ruhu neler görecek bilemeyiz ama yaşadığı dönemin en büyük stil ikonuydu. Bugüne kadar tahtta en uzun süre kalma ünvanına sahip olan Kraliçe II. Elizabeth, yaptığı her davranışıyla yıllardır dünya gündemindeki en dikkat çeken insanlardan biri! Kraliçe II. Elizabeth’in hayatını, stilini ve mücevherlerini mercek altına aldım.
Kraliçe’nin çocukluğu ve gençliği: Lilibet
York Dükü Prens Albert ve Düşesi Elizabeth Bowes-Lyon’un ilk çocuğu Elizabeth 21 Nisan 1926’da doğdu ve Buckingham Sarayı’ndaki şapelde Başpiskopos Kosmo Long tarafından vaftiz edildi. Çocukluğu boyunca evde eğitim gören kraliçe, 1936 yılında ise babasının kral olmasıyla Buckingham Sarayı’nda yaşamaya başladı. Evde eğitim gören son kraliyet üyeleri olan II. Elizabeth ve kardeşi Margaret’ın eğitim verme görevini Marion Krouford üstlendi. Fransızca, sanat, matematik, dans gibi birçok konuda eğitim alan kardeşler, kendilerini her konuda geliştirdiler. Bunların yanında II. Elizabeth, Eton College’nin Başkan rektörü Henry Marten tarafından anayasa tarihi hakkında eğitim aldı. Daha sonraki yıllarda yaşıtlarıyla sosyalleşebilmesi için Eton College’a da gitti. Eylül 1939’da, İngiltere 1945 yılına kadar sürecek olan İkinci Dünya Savaşı’na girdi. Kraliçe ve kardeşi koruma altına alınmak için İskoçya’ya gittiler. 1940 Şubat ve Mayıs ayları arasında ise Royal-Lodge’da ve sonraki beş yılda da Windsor Sarayı’nda kaldılar.
Kraliçe II’nci Elizabeth’in vefatı
8 Eylül 2022’de Buckingham Sarayı, Kraliçe Elizbeth’in vefatını duyurdu. 96 yaşında, İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde hayata gözlerini kapatan kraliçe hayatının 70 yılı boyunca görev başındaydı.
Kraliçe Anne ve Babası
II. Elizabeth’in annesi olan Elizabeth Bowes Lyon (Ana Kraliçe Elizabeth) 1900 yılı doğumlu olup 2002 Mart’ında kızı II. Elizabeth başucunda dururken uykusunda hayata gözlerini yummuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Londra Alman uçakları tarafından bombalanırken bölgeyi terk etmeyip halkıyla aynı kaderi paylaşmaktan dolayı duyduğu gurur ve gösterdiği cesaret sebebiyle İngiltere halkının kalbinde önemli bir yere sahip olmuştur.
York Dükü Prens Albert
York Dükü Prens Albert olarak da bilinen VI. George, tam adı Albert Frederick Arthur George’dur. 1936-1952 arasında Birleşik Krallık hükümdarı ve 1947 yılında Hindistan ve Pakistan bağımsızlık kazanıncaya kadar da Hindistan imparatoruydu. Lady Elizabeth Bowes-Lyon ile evliliğinden, Prenses Elizabeth (sonradan Kraliçe II. Elizabeth) ve Prenses Margaret (sonradan Snowdown kontesi) adlı iki çocuğu olmuştur. Kraliyet ailesinin “ikinci” erkek çocuğu olması ve abisine göre geri planda kalmış olmasından dolayı zor bir çocukluk dönemi geçirmiş ve bu durum kendisinde kekeleyen bir dile sebep olmuştu.
Kraliçe Elizabeth’in evliliği
1947’de yakışıklı genç bir deniz subayı olan Teğmen Philip Mountbatten ile henüz 13 yaşındayken tanıştı. Mountbatten, Kraliçe Elizabeth’in uzak kuzeni Yunanistan Prensi Andrew’un oğlu ve Kraliçe Victoria’nın büyük-büyük-torunu ile evlendi. Prens Philip, Kral VI. George tarafından düğünden önce Merioneth Kontu, Greenwich Baronu ve Edinburgh Dükü gibi ünvanlar verildi. Çiftin ilk çocukları Prens Charles 1948’de doğdu. Kız kardeşi Prenses Anne ise iki yıl sonra dünyaya geldi. Daha sonradan aile genişledi ve Andrew ile Edward aileye katıldı.
Kraliçe ne zaman tahta çıktı?
II. Elizabeth, bir gün kraliçe olabileceği hiç düşünmemişti ve hayatını da ona göre yaşamamıştı. Tahtın varisleri babası VI. George ve amcası VIII. Edward idi. 1936’da II. Elizabeth’in büyükbabası kral V. George’un ölümüyle tacın sahibi, amcası VIII. Edward oldu. İngiltere Kilisesi’nin ve hükümetin baskılarından dolayı VIII. Edward evliliği tercih edip tahtı bırakmak zorunda kalınca VI. George tahta geçti. II. Elizabeth ise veliaht olarak “Yüce Prenses Elizabeth” ünvanına layık görüldü. 6 Şubat 1952’de kocası Prens Philip ile Kenya’da bir seyahatteyken babasının vefat ettiğini öğrenen Kraliçe Elizabeth, tahtın yeni sahibi haline geldi. Yaklaşık bir yıl sonra Kraliçe II. Elizabeth için ihtişamlı bir taç giyme töreni yapıldı ve tarihe ilk kez televizyonda yayınlanan taç giyme töreni olarak geçti. Babasının başkanlık yaptığı İngiliz Milletler Topluluğu’nun yeni başkanı seçilen II. Elizabeth, bu şekilde İngiliz Milletler Topluluğu’na üye olan ülkelerin devlet başkanı da oldu.
II. Elizabeth hakkında az bilinenler gerçekler
Kraliçe II. Elizabeth her yıl 56 milyon dolar kazanmasıyla dünyanın en zengin hükümdarı olarak biliniyor. Yaklaşık 250 yıllık bir gelenekten ötürü kraliçe doğum gününü yılda iki defa kutluyor. 21 Nisan 1926’da doğan Kraliçe II. Elizabeth resmi olarak doğum gününü Haziran’ın ikinci cumartesi gününde kutluyor. Kasım ayında doğan Kral 2. George, Kasım ayındaki kötü hava koşullarından dolayı 1748 yılında ikinci bir doğum günü geleneği başlatmıştı. O günden beri Kral ve Kraliçe, doğum gününü resmi olarak Nisan’ın ikinci cumartesi gününde halkın da katıldığı bir törenle kutluyor.Kraliçe II. Elizabeth pasaportsuz dünyanın her yerine gidebildiği gibi, İngiltere’de de ehliyet ve ruhsata sahip olmadan araba kullanma hakkına sahip.
Kraliçe II. Elizabeth’in stili
Daha çok gösterişli ve nadir mücevherlerin yer aldığı dillere destan mücevher koleksiyonuyla dikkat çekse de, Kraliçe II. Elizabeth’in renkli stili de üzerinde durmayı hak ediyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın ve bir öncekinin en önemli figürlerinden biri olan Kraliçe II. Elizabeth’in hükümdarlığı süresince sergilediği tutarlı ve ölçülü duruşun izleri, giyim tarzında da kolayca gözlemlenebiliyor. Hemen hemen her durum için bir kuralın var olduğu sıra dışı şartlarda büyüyen ve yaşamını bu kurallar çerçevesinde sürdürmeye devam eden Kraliçe Elizabeth’in stilinin de çocuk yaşlardan itibaren belirli kurallar çerçevesinde inşa edildiğini söylemek mümkün. Tüm bunlar demek değil ki; Kraliçe Elizabeth, onu dünyanın dört bir yanından takip edenlere heyecan verici ve eğlenceli kareler sunmuyor. 96 yıllık hayatının 70 yılını hükümdar olarak geçiren Elizabeth, 1960’lar ya da 1980’ler gibi moda tarihinde önemli yer tutan pek çok döneme dünyanın en ünlü insanlarından biri olarak tanıklık etmiş ve bizlere incelememiz için bol bol done bırakmıştır. Kraliçe Elizabeth’in en önemli stil “an”larından biri, hiç kuşkusuz 1947 yılında Prens Philip ile evlenirken giydiği gelinlikti. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ülke hala savaş yorgunuyken gerçekleşen düğün ve gelinlik de bu durumdan etkilenmişti elbette. Prenses Elizabeth, gelinliğinin kumaşını satın almak için kupon biriktirmiş ve gelinliğin ipek kumaşı da dönemin şartları itibariyle İtalya’dan değil Çin’den getirilmişti. Dönemin en ünlü Couture tasarımcılarından Norman Hartnell tarafından tasarlanan ve 350 kadın tarafından 7 haftadan daha uzun sürede hazırlanan gelinlik çok konuşulmuştu. Prenses Elizabeth’in en az gelinliği kadar dikkat çeken bir diğer elbise ise onu prenseslikten kraliçeliğe taşıyan taç giyme töreninde giydiği elbiseydi. Televizyonda yayınlanan ilk taç giyme töreni olan bu törende giydiği elbise de gelinliği gibi Norman Hartnell tarafından tasarlanmıştı. İngiliz Milletler Topluluğu’nda yer alan ülkelere ait çiçek motiflerinin işlendiği elbise; metalik işleme, inci, payet ve kristaller ile süslenmişti. İçerisinde bulunduğu her dönemin stil kodlarını kendi tarzına adapte etmeyi bir şekilde hep başaran Kraliçe Elizabeth de 1960’lı yıllar ile birlikte gelen renkli akıma kapıldı. O yıllara özgü A kesim elbiseler ve kısa etek-ceket takımları renkli ve desenli kumaşlar ile birleştiren Kraliçe Elizabeth, en çok da cesur aksesuar tercihleri yani şapkalarıyla konuşuldu. 1970’lere gelindiğindeyse dönemin ikonik kaftanlarına bile bir şans verip kendi tarzına uyarlamayı tercih etti. Kanada Başbakanı Pierre Trudeau onuruna 1977 yılında verilen yemekte giydiği elbise de bunun bir kanıtı. 1980’li yılların en büyük trendlerinden olan vatkalar, drapeler ve cesur renklerden de çekinmeyen Kraliçe Elizabeth’in en cesur stil hamlelerinden biri ise 1990’lı yılların sonunda geldi. 1999’da Birmingham’da düzenlenen Royal Variety Performance’a katılan Elizabeth’in giydiği çok-renkli payet işlemeli bluz ve çizgili sarı ipek etek çok ses getirdi. 2000’ler ile birlikte ise Kraliçe Elizabeth artık tam anlamıyla bir imza stil geliştirmişti. Etek-ceket ya elbise-ceket takımlarından ve bunlar ile uyumlu şapkalarından vazgeçmeyen Kraliçe’nin stili de her zamankinden daha renkli hale geldi. Kraliçe de neredeyse gökkuşağının her renginin her tonuna sahip geniş olan gardırobuyla adeta bir stil ikonu oldu. Bu renk sevdasının ardından yatan sebebi ise geçtiğimiz yıllarda Kraliçe Elizabeth’in gelini Wessex Kontesi Sophie, Kraliçe Elizabeth’in kalabalıklar içerisinde görülmesini kolaylaştırmak olarak açıkladı. Bu durumun çoğunlukla tek istisnası ise siyah giymeleri gereken yas dönemleri. Öyle ki Kraliyet Ailesi’nin bu durum için özel bir kuralı bile var. Kraliyet üyelerinin seyahat ederken her daim yanlarında siyah bir “yas” kıyafeti bulundurmaları gerekiyor. Bu kuralın ortaya çıkışı ise 1952’de babası vefat ettiğinde Kenya’da olan Elizabeth’in eve dönüşünde uçaktan inerken giyecek uygun bir kıyafet bulamaması oldu. Saraydan getirilen kıyafeti uçakta giyen Elizabeth, dışarı ancak öyle çıkabildi. Resmi bir etkinliğe katılmadığı takdirde Kraliçe Elizabeth’i şehir dışındaki Norfolk’da konumlanan Sandringham House’da ya da İskoçya’daki Blamoral Castle’da arabasını kendi sürerken, uzun yürüyüşler yaparken ve çok sevdiği atlarına binerken görebiliyoruz. Klasik bir İngiliz “country” stilinin tüm ögelerini bulunduran bu anlara toprak tonları ve nötr renkler hakim oluyor. Diz altındaki çoğunluğu ekoseli eteklere ise parkalar ve Kraliçe Elizabeth’in sıklıkla tercih ettiği eşarpları eşlik ediyor. Yaptığı hiçbir tercih rastgele olmayan Kraliçe Elizabeth, stil tercihlerini bir mesaj vermek üzerine yapıyor. Bu durumun sayısız örneğinden biri 1983 yılında Los Angeles’a yaptığı bir gezi sırasında gerçekleşti Meşhur 20th Century Fox Studios’u da ziyaret eden Kraliçe Elizabeth, Kaliforniya’nın resmi çiçeği olan gelincik desenlerinin işlendiği bir elbise giymişti. Bu durumun farklı bir örneği ise Kraliçe’nin çantasıyla verdiği mesajlar. Konuşmanın bitmesini istediğinde çantasını bir kolundan öbürüne geçirirken bir etkinlikten ayrılmak istediğindeyse çantasını masanın üstüne koyuyor.
Kraliyet ailesi üyelerinin uymaları gereken stil kuralları
Resmi etkinliklerde her an el sallamaya, el sıkışmaya ve halkı selamlamaya hazır olmak için çantalarını sol ellerinde taşımaları gerekiyor. Etek ve elbiselerin boyunun diz hizasında olması gerekiyor. Bir Kraliyet düğünü öncesinde gelinliğin Kraliçe tarafından onaylanması gerekiyor. Renkli ojelere izin verilmiyor. Kraliyet ailesindeki erkek çocukların belirli bir yaşa gelene kadar resmi etkinlikler ve portreler için hep şort giymeleri gerekiyor. Resmi bir kural olmasa da Kraliyet Ailesi’ndeki kadınların ten rengi külotlu çorap giymeleri tercih ediliyor. Kraliyet üyelerinin seyahat ederken her daim yanlarında siyah bir “yas” kıyafeti bulundurmaları gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ: BİR DEVİR KAPANDI