Doğal afetler içerisinde yer alan deprem, fiziksel, ekonomik ve sosyal yıkımların yanı sıra fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal etkilere yol açıyor.

Doğal afetler içerisinde yer alan deprem, fiziksel, ekonomik ve sosyal yıkımların yanı sıra fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal etkilere yol açıyor. Normal olan bu etkilerin bir aydan fazla sürmesi halinde uzmana danışmak gerekir. Deprem sonrasında en fazla travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon görüldüğünü belirten uzmanlar, erken müdahalenin önemine işaret etmektedir. Bireylerin ve toplumların fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşamasına yol açan afetlerin başında gelen depremler psikolojik olarak da oldukça fazla etkiye sahiptir. Bundan dolayı afetler ve afet yönetimi konusunda eğitim, öğretim, hazırlık, planlama ve zarar azaltma çalışmaları oldukça önemlidir.

Deprem Sonrası Gelişen Travmalar Nelerdir?

Doğal afetlerin içinde yer alan depremin önceden bilinemez olması, kişinin çaresizlik duygusu yaşaması, yaşamında değişimlere neden olması ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Deprem Sonrasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Depresyon en sık görülen ruhsal bozukluktur. Travmatik yaşantılardan sonra görülen rahatsızlıklardan diğerinin de depresyondur. Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamaktır.

Deprem Travması Nasıl Atlatılır?

Depremden sonra psiko-sosyal şekilde gerçekleştirilebilecek öncelikli uygulama psikolojik ilk yardımdır. Bu destek, yakın bir zamanda önemli bir kriz durumuna maruz kalmış stresli insanlar içindir. Psikolojik ilk yardım, acı çekmekte olan veya desteğe ve yardıma gereksinim duyan bireye sunulmakta olan insani ve destekleyen müdahaledir. Psikolojik ilk yardım, yaşanan olay ile baş edilmesi için uygulanmakta olan, temel ihtiyaçların karşılanmasını da içinde barındıran önemli bir ilk yardım uygulamasıdır. Buradaki temel hedef, deprem gibi ani travmatik tecrübelerin ardından kişilere akut travmatik stres tepkileri konusunda rehberlik etmek, olağan hayata dönmeyi kolay hale getirmek ve bireyleri travmatik olayın uzun dönemli olası etkilerinden korumaktır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma sonrası stres bozukluğu, travmatik yaşantı sonrasında kişide yaşanılan olayı sürekli olarak hatırlama, travmayı hatırlatan durum veya olaylardan kaçınma, artmış uyarılma hali ile kendini gösteren bir bozukluktur. TSSB’nin ortaya çıkışında travma öncesi (cinsiyet, genetik yapı, geçmiş travmatik yaşantılar, geçmiş ruhsal sorunlar vb.), travma sırası (travmatik yaşantının şiddeti, süresi, yaralanmaların olması vb.) ve travma sonrası (sosyal desteğin düşük olması, ekonomik problemler vb.) gibi birçok faktörün etkisi bulunmaktadır.

Deprem Sonrası Psikolojik Destek Nasıl Sağlanmalı?

Deprem sonrası verilen tepkilerin kişisel özelliklere göre değişkenlik göstermektedir. Bunlar, anormal bir duruma karşı verilen normal tepkiler olarak görülen doğal reaksiyonlardır. Bu tepkiler fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal olarak ayrılmaktadır. Fizyolojik tepkiler; yorgunluk, bulantı, baş ağrısı, tikler, baş dönmesidir. Bilişsel tepkiler; hafıza problemleri, dikkat sorunları, karar vermekte güçlüklerin olmasıdır. Davranışsal tepkiler; uyku problemleri, sık ağlama, tedirginlik hali, isteksizlik, alkol-madde kötüye kullanımıdır. Duygusal tepkiler; kaygı, depresyon, suçluluk hissetme, kendisine veya başkalarına zarar geleceği beklentisidir. Kişilerde görülen bu tepkiler normal olmakla birlikte dikkatle gözlenmeli ve bir aydan uzun sürmesi durumunda psikiyatri ve/veya psikolojiye yönlendirilmelidir.

GÜNÜN SÖZÜ: RUH SAĞLIĞINI KORUMAK