Dertler bitmiyor ki.. Ekonomik zorluklar, cep delik cepken delik, geçim sıkıntısında başı iyice dertte olan vatandaş şimdi de mevsim şartlarının iyice zorlaştırdığı bir oramda yaşam savaşı veriyor.
Dertler bitmiyor ki.. Ekonomik zorluklar, cep delik cepken delik, geçim sıkıntısında başı iyice dertte olan vatandaş şimdi de mevsim şartlarının iyice zorlaştırdığı bir oramda yaşam savaşı veriyor.
Kış şartlarının yaşama taşıdığı zorlukları bilmeyeniniz hemen hemen yoktur. Odun, kömür, elektrik ve son yıllarda yaygınlaşan doğalgazın fiyatı o kadar oynak oldu ki, dar gelirli faturada her ay değişken rakamları takip edemez oldu.
Topuyla tüfeğiyle, tüm heybetiyle, yeni yılda kendini göstermeye başlayan kış şartlarından, mutfaktaki yangınla uğraşan dar gelirli şimdi de ısınma zorluklarıyla boğuşmaya başladı. Zor kış şartları ülkenin bir çok yerinde olduğu gibi neredeyse tüm Marmara Bölgesi’ni etkisi altına aldı. Dar gelirli bu kez de meteorolojinin haberlerine bakarak günlerini geçirmeye başladı.
Kış şartları neredeyse otomatiğe dönüştü. Birer hafta ara ile ağır kış şartları ve kar yağışı Marmara’yı beyaza dönüştürüyor kısa sürede. Kar yağışı en çok, İstanbul’un en baş belası sorunu olan trafiğini iyice dayanılmaz hale getirdi. Kar yağınca koca şehirde bir koşuşturmadır başlıyor.. Olan çoğu zaman okullara oluyor tabii ki. Bazı bölgelerdeki ilkokullarının bir çoğunda Valilik kararıyla kar tatili uygulanmaya başlanıyor. Üniversiteleri de etkiledi, tam final imtihanları dönemine gelen bu kış şartları yaratığı olumsuzluklar, imtihanların kısa süreli ertelenmesine yol açtı.
Yeni yıla yaklaşırken iyice ağırlaşan kış şartları ve kar yağışları, ekonomik olarak zor bir dönem yaşayan dar gelirliyi de dara soktu. Yeni yılla birlikte otomatik zamlanan elektrik, doğalgaz ve ona bağlı olarak ısıtmanın önemli malzemelerinden olan odun ve kömür de zamlanınca, ısınmak için bu zamlardan etkilenenler çok zor bir kış geçirmeye başladılar.
Yeni yılla böylesine zor şartlarda başlayanlar, yoğun zam sürpriziyle karşılaşınca ne yapacağını şaşırdı.
Kış şartları yeni yılda da durmak bilmedi.. Ülkenin her tarafında olduğu gibi Marmara Bölgesi de karakıştan nasibini aldı. Periyodik olarak, neredeyse haftada bir kar yağışı ile karşılaşır olduk..
Bir şey varki, son yıllarda kış şartları iyice ağırlaştı.. Ülkemizde iklim şartları eskiyi aratacak şekilde değişti. Uzun zamandır kar yağışı bilmeyen Güney Bölgemiz’de de zaman zaman kar yağışı görülmeye başladı. Bodrum gibi, İzmir gibi bölgelerimizde de kar yağışı sorunlar yaratmaya başladı.
Güney Bölgemiz’de etkisini gösteren mevsimsel olumsuzluklar bu kez, çok başka bir sorunu yarattı.. Bilindiği gibi; ülkemizde sebze ve benzeri ve bazı meyvelerin kış aylarındaki üretimleri büyük boyutlu seralarda yapılmaktadır. O nedenledir ki, eskiden mevsiminde yiyebildiğimiz bazı sebze ve meyveleri artık mevsimini beklemeden tüketebiliyoruz.
Kısacası, adına “turfanda” dediğimiz ve damağımızda başka bir lezzet olan o sebze meyveler artık “nostalji” oldu. Artık her mevsim istediğimiz sebze ve meyveyi tüketebiliyoruz. İşte bunu sağlayan büyük boyutlu, her şey yetiştirebilen seralarımız var artık. Bu seraların hemen hemen tümüne yakını Güney Bölgemiz’de; Adana, Mersin ve Antalya’da. Geçtiğimiz aylarda, mevsimsel yağışların oluşturduğu sellerden etkilenen Mersin bölgesindeki seralar haberlerden izleyebildiğimiz kadarıyla büyük zarar görmüş ve seralardaki bir çok ürün satılamaz duruma gelmişti. Bu zararlar doğal olarak çarşıya pazara yansımış, ürün yokmuş gibi fiyatlar bir anda iki misline çıkmış, zaten alım sıkıntısı çeken dar geliliyi satın alamaz duruma getirmişti.
Kış ayı bu, olumsuzlukları ile hayatımızı tümüyle etkileyebiliyor. Satın alma zorluklarının yarattığı yoklukları, şimdi de mevsimsel olumsuzlukların yarattığı zorluklar iyice dayanılmaz hale getiriyor.
Dert bir değil ki, hangisine yanalım..
Dertleri zevk edindik, bizde yaşam zevki ne arar!...