53 yaşında, çat diye öldü kıymetli kadın.
İki insan tartışıyor, biri başkalarının olmazlarını anlatıp, şikayet edip duruyor.
Diğeri diyor ki, “Bu cihanın en iyi insanları sen ve ben ve biz değiliz, değil mi” diyor.
Diğeri, hemen kendini gözden geçiriyor, kim dediyse çok haklı diyor ve susup kalıyor.
Nuray gerçekten bu dünyanın en iyi kadınıydı.
Sadece ben demiyorum, sanatçı arkadaşları, hepimiz, herkes, cenazesine katılan binlerce insan diyor.
Herkes, hepimiz bütün cihan bu kadını çok severdi.
İyi evlattı.
Ana babasına bebekleri gibi bakardı.
Farklı kadındı.
Dünya menfaatlerini bilmeyen, hesaplamayan, kalbinden şelale akan bir kadındı.
Onunla ilk defa Ortaköy'de, tarihi bir hamamda karşılaştım ve tanıştım.
Beraber yıkandık.
Hamama, keseye çok meraklıydı, çok severdi.
Hamamda o su sesiyle türküler söylemişti.
Allah'ım o nasıl sesti.
Olağanüstü sanatçı Nuray, Çıldır'da doğmuş.
İTÜ konservatuarda okumuş.100’e yakın bestesi vardı. Pek güzel saz çalardı.
Hastalığını öğrendiğinde, çok üzülmüştü.
Tedavi sürecinde çok ağrılar, çok acılar çekmişti.
Hastanede röportaj yapan çakır gözleri, endişeliydi.
Ölümün çok erken olduğunu en iyi kendisi anlamıştı.
Anacığı babacığı kıymetli evlatlarının acısının yangınında.
Allah’ım sabır ver onlara.
100 tane bestesi olan kadın, önce devlet hastanesinde tedavi görmüştü, sonrası özel hastaneye kaldırılmıştı. Ve bu hastanenin masraflarını ödemekte zorlanmıştı.
Bu kocaman ayıp, hepimizi utandırırken, Sayın Cumhurbaşkanı, hemen konuya el koyup meseleyi çözmüştü.
Ya cenazesinde selfie çekme yarışında olan insanların utancı.
İşte o da eklenince, bu şahane sesli, dünya iyisi kadına, utanç içinde el salladık.
Nur içinde yat, çakır gözlüm.
Affet bizi, çakır gözlüm.
Funda'ya takılanlar...
... Demet Akbağ'ın kocası Zafer bey, Çeşme'ye taşınmış. Artık orada oturuyormuş. Demet hanıma sormuşlar, “nasıl idare ediyorsunuz” diye. “Herkesin özel hayatı olmalı, böyle özlemde oluyor, daha iyi” demiş.
Alaçatı'daki evlerini görmüştüm, şahane bir evdi. Kimsenin evliliğinin bekçisi, ahkam başı değilim. Bizim bilmediğimiz, ama onların bir bildiği vardır.
Ama.
Eskiden.
Bir yastıkta kocamak, ne güzel, ne anlamlı, bir laftı.
Lafta kaldı.
... Arda Turan' a, Mustafa Ceceli konserinde, magazin gazetecileri soruyor, “Aslıhan hanım hamile mi?” Kızda yanında oturuyor.
Kızıyor Arda, dikkatli olun, dikkatli sorun anlamında bir şeyler söylüyor..
Bu adamı çok üzdüler, abuk subuk zamanlarda çok gereksiz sorular sordular.
Çok haksız, yersiz haberler yaptılar.
Yazdılar, sinirlerini bozdular.
Artık tahammülü kalmamış.
Bence rahat bırakın.
Bir nefes alsın.