Seçim heyecanını ve soluksuz atan sosyolojik, siyasi, küresel nabzı yerinden almak üzere Kerkük'teyim…
Önümüzdeki süreçte dünyanın odağına daha fazla oturmasını beklediğim Kerkük’te de, sandığa sayılı günler kaldı.
Seçim heyecanını ve soluksuz atan sosyolojik, siyasi, küresel nabzı yerinden almak üzere Kerkük’teyim…
Öncelikle belirtmek istiyorum, Kerkük son üç yıldır olumlu yönde bir gelişim tablosu çiziyor. Yollar, sokaklar, köprüler, yeni yerleşim alanları, altyapı, üstyapı, temizlik hizmetleri ve daha nicesi artık kendini yavaş yavaş gösteriyor.
Kerkük’ü her anımsadığımda aklıma şu hikaye gelir: Vakti zamanında karı koca şiddetli geçimsizlik sebebiyle ayrılma kararı alır. Çiftin aile büyükleri her şeyi eşit parçaya ayırıp paylaştırırlar kadına ve kocasına. Sıra çocuğun kimde kalacağına gelir ve işte o zaman kıyamet kopar! Çocuğun; babası, amcası, dayısı, teyzesi, halası, nineleri, dedeleri ve diğer tüm aile fertleri zavallı çocuğu bir o yana bir bu yana çekiştirmeye başlar. Korkan ve canı acıyan çocuk ağlamaya başlasa da hiçbiri umursamaz. Bu acı tablo karşısında çocuğunun acı çekmesine dayanamayan anne ağlayarak “yeter çocuğumu parçalamayı bırakın artık ve ben istemiyorum babasına verin” diyerek kenara çekilir.
Kerkük son yıllarda boynu bükük evlat misali bir o yana bir bu yana çekiliyor ve bu durum en fazla Kerkük’e zarar veriyor. Bunca hengamede sadece Türkmenler sükunetini koruyan ANA misali Kerkük’ün zarar görmesini ve parçalanmasını istemiyor. Şunu net bir şekilde söylüyorum; Kerkük’te Türkmen etkisi ve yetkisi azaldığı/azaltıldığı an bölgede taş taşın üzerinde durmaz!
Şimdi gelelim Kerkük’te 18 Aralık seçim notlarıma. Uzun zamandır görmediğim siyasi canlılık ve seçim heyecanı var Kerkük’te. Herkesin keyfi yerinde. Sokaklar ve caddeler, adayların ve partilerin rengarenk afişleriyle dolu. Kadın adaylar da bir hayli fazla.
Birkaç hafta önce HALBUSİ’nin görevden düşürülmesi karşısında herkesin gerçekleştirdiği “bu İran’ın oyunu, seçimler Halbusi olmadan yapılamaz, kabul edilemez” söylemlerine karşı ne demiştim hatırlayın.
“Bu durum İran’ın değil Sünni-Sünni çekişmesinin bir sonucu çünkü yakinen biliyorum Sünni siyasetçiler “tek kişinin himayesinde olmaktan mutlu değiliz. Halbusi hiçbirimizi görmüyor, dinlenmiyor, önemsenmiyor, muhattap almıyor, kendisinden razı değiliz” diyordu zaten off the record sohbetlerde. Ve siyasette gidenin yeri hızla dolduğu için Halbusi’nin yokluğu da sorun olmaz” demiştim…
Gerçekten de dediklerim doğrultusunda gelişti tablo ve Halbusi’nin eksikliğini kimseler hissetmiyor konuşmuyor sandığa giderken.
Evet seçim tablosu bir hayli renkli ve hareketli Kerkük’te. İlk bakışta Araplar, Kürtler, Türkmenler olarak üç güçlü başlık görülse de her başlığın kendi alt başlıkları var. Araplarla birlikte maalesef Türkmenler de ilk önce Şii-Sünni olarak ayrılıyor. Sonrasında da Şii-Şii ve Sünni-Sünni çekişmelerinden kaynaklı alt başlıklar ortaya çıkıyor. Bu ayrışmalarda “güç ve kazanım dağılımı” belirleyici ve etkili oluyor.
Kürtler de durum biraz daha farklı. Kürtler Şii-Sünni’den ziyade yoğunluklu olarak KDP ve KYB arasında bölünmüş durumda. KDP tek merkezli ve birlikte hareket ederken KYB daha dallı budaklı bir siyasal yapılanma içerisinde. Misal KYB’nin bir kolu ABD’ye, diğeri İran’a, öbürü Suriye’ye, bir başkası Sincar’a, Bağdat’a, Körfez’e ve birkaç noktaya kadar uzanıyor. KYB homojen bir yönetim yapısına sahip olmadığı için de her geçen gün sessiz sedasız Kerkük’te güçleniyor.
Duhok’ta gerçekleşen MEPS Forum 2023’e KYB Genel Başkanı Bafel Talabani de katılmış ve Erbil Yönetimi ile birlikte olumlu bir tablo çizmişti. Kendisiyle ayak üstü sohbet ettiğim Bafel Talabani, oldukça sempatik ve ilgiliydi.
Benim Bafel Talabani’den aldığım izlenim; şimdilik biraz zorlansa da Türkiye başta olmak üzere coğrafya ile ilişkilerini düzeltmek istediği yönündeydi.
Bu arada Meps23’te Erbil-Süleymaniye yakınlaşmasının ilerleyen günlerde Kerkük’te uyumdan yana yeni bir tablonun belirmesine vesile olacak diye düşünüyorum. Neden mi böyle diyorum çünkü söz konusu Irak oldu mu dengeleri yerinde, zamanında ve doğru bir şekilde okuyup tüm verileri birbirine objektif bağlamak gerekiyor yoksa ne şimdiye ne de ileriye dönük sağlıklı analizler yapamazsınız.
Buyrun size yerinden okumaya ve analize dair bir örnek daha:
Irak genelinde bilhassa da Kürt Yönetimi’nde ciddi bir değişim süreci yaşanıyor. Uzun zamandır hem Bağdat’ı hem de Erbil’i yakından takip ediyorum. IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin Meps Forum 2023’te ısrarla verdiği “Huzur İçin Irak’ta İki Devletli Çözüm” mesajı pek çok kesimde büyük karşılık bulsa da bu mesaja bölgede etkili olan ülkelerin vereceği karşılığın belirleyici olduğuna ve bu ülkelerin/güçlerin de yakında fiili olarak bizzat sahada bunun cevabını göstereceğine inanıyorum.
Şimdilik bu kadar yeterli diyerek Kerkük’te ziyaret ettiğim Türkmen siyasetçilere dair notlarımı da önümüzdeki yazıma bırakıyorum…