Irkçılık, Batı toplumunun tabiatına yerleşmiş müzmin marazlardandır.

Batı emperyalizmi Asya ve Afrika kökenli milyonlarca siyahi insanı yüzyıllarca acımasızca sömürdü ve köleleştirdi. Irkçılık, Batı toplumunun tabiatına yerleşmiş müzmin marazlardandır. Tarihinin oluşum ve seyrini belirleyen temel unsurlardandır. Irkçı Avrupalılara göre asil olunmaz, asil doğulur. Başka bir deyişle, Avrupalı olunmaz, Avrupalı doğulur. Onlara göre insanlığın en üstün, beyaz ve ari ırkı Avrupalılardır. Daha doğrusu Anglo-Saksonlar ve Cermenlerdir. Bu çerçevede, İngiliz siyasetçi-diplomat Lord E. Baring Cromer’in (1841-1917) savunduğu görüşler, tam da buna işaret ediyor: İngilizler ve Almanlar, Avrupalı diğer uluslardan Fransızlar, Latinler ve yarı Asyalı Ruslara göre daha Avrupalı ve üstündür. Sözüm ona medeni Batı’nın sicili bozuk tarihinden birkaç ırkçılık vakası sunarak, bu sapkın hastalıklı söylemlerin sosyal hayattaki yansımalarını sizler için derledim. 1603’de Hugh Davis, Virginia’da bir zenci ile cinsel ilişkiye girerek vücudunu kirletmek ve kendini önce Tanrı katında sonra da Hristiyanlar nazarında utanç içinde bırakmak suçlamasıyla kırbaçlandı. 1662’de Virginia Kolonisi, yeni bir kanun çıkartarak, zina suçunun cezasının zencilerle işlendiği takdirde iki kat olarak uygulanmasına karar verdi. 1664’te Maryland Eyaleti, beyazların ve özellikle beyaz kadınların zencilerle evlenmesini yasaklayan bir kanun çıkardı. Eğer beyaz bir kadın zenci bir erkekle evlenirse, kendisi de köleliği kabul etmiş olacak ve çocukları da köle sayılacaktı. Göğüslerinde ‘Ben bir adamım’ sloganı yazılı tişörtlerle ırkçılığı reddeden bir grup Amerikalı ‘insan.’1691’de Virginia Kolonisi, her türlü ırk arasında evliliği yasaklayan başka bir kanun çıkardı. Buna göre herhangi bir beyaz kadın ya da erkek, bir zenci, melez ya da Kızılderili ile evlenirse, bir daha dönmemek üzere koloniden sürülecekti. 1830 Amerikasından kan dondurucu bir manzara: Çalışırken üründen yememesi için kafasına, ağız kısmı kapalı, demirden bir kafes takılan zenci bir köle. 1890-1905’de Belçika, Afrika’da Kongo’yu sömürgeleştirirken 10 milyon yerliyi katletti. Köle olmayı kabul etmeyenlerin ellerini ve ayaklarını hunharca kestirdi. Belçika’nın Kongo’da köleleştirip adeta bir hayvan gibi boyunlarından zincirlediği zavallı insanlar1908’in 26 Aralık’ında ABD’li Jack Johnson, Kanadalı Tommy Burns’u yenerek dünyanın ilk siyahi ağır sıklet boks şampiyonu oldu. Ancak ırkçı beyazlar onun bu zaferini bir türlü hazmedemediler ve görmezden geldiler. Dünyanın ilk siyahi ağır sıklet boks şampiyonu ABD’li Jack Johnson1948’de 54 yaşındaki George W. McLaurin, ilk Afro-Amerikan öğrenci olarak ABD’deki Oklahoma Üniversitesi’ne kabul edildi. Lakin ayrımcılığa maruz kaldı ve dersleri takip ederken beyaz öğrencilerden ayrı bir yerde oturmak zorunda bırakıldı. George McLaurin, Oklahoma Üniversitesi’ne ilk kabul edilen Afro-Amerikan öğrenci olmasına rağmen ayrımcılığa uğramıştı1954’de Dorothy Counts, beyazların lisesine kabul edilen ilk ABD’li siyahi öğrenci olarak tarihe geçti. Fakat beyazların aşağılamasına ancak 4 gün dayanabildi ve okuldan kaydını aldırmaya mecbur kaldı.1954’te ABD’de liseye kabul edilen ilk siyahi öğrenci olan (solda) Dorothy Counts aşağılamalara daha fazla dayanamamış. 1960’ın 14 Kasım’ında Ruby Bridges isimli Afrika kökenli cesur bir Amerikalı kız, eğitim için beyazların gittiği okula girdi. Buna tepki gösteren beyaz anne ve babalar kendi çocuklarını dışarı çıkardılar. Öyle ki bir kadın, tahta bir tabutun içine siyah bebek koydu ve onu protesto etti. Barbara Henry dışında tüm öğretmenler, siyah bir çocuğa ders vermeyi reddettiler. Ruby Bridges beyazların gittiği okula güvenlik önlemleriyle girmeye çalıştığında büyük tepkiyle karşılaşmıştı. 1994 yılında yazdığı Race Matters (Irk Önemlidir) başlıklı eseriyle, Amerika’da en çok satanlar listesine giren siyahi akademisyen Prof. Cornel West, başından geçen ilginç bir olaya kitabında şöyle yer veriyor: Cornel West’in kitabındaWilliam College’de ders verdiğim günlerin birinde polis tarafından arabam durduruldu. Kokain taşımakla suçlandım. Polise, Princeton Üniversitesi’nde profesör olduğumu söyledim. Aldığım karşılık şöyle oldu: “Evet evet, ben de uçan rahibeyim; hadi gidelim zenci!”

GÜNÜN SÖZÜ:

RİSK ALACAK CESARETİ OLMAYAN KİŞİ, HAYATTA HİÇBİR ŞEY BAŞARAMAZ.

MUHAMMED ALİ