Türk tipi başkanlık sistemi dün Cmhurbaşkanı yemini ile resmen uygulamaya girdi.
Öncelikle insanımıza, ülkemize, bölgemize ve dünyaya hayırlı olmasını dileyelim. Sistemin uygulaması ile ileri bir demokratik seviyeye ekonomimiz taşınmış oldu. Meclis’in ayrı Cumhurbaşkanı’nın ayrı seçilmesinin tercih açısından -başka bir ekonominin ulaşamadığı-demokratik bir imkan sunduğu seçim sonuçlarıyla görülmüş oldu.
Böylece daha demokratik ve daha istikrarlı bir iktisadi yapı da doğmuş oldu. Yeni Türkiye demokratik kodların güçlü olduğu kurumsal yapıların tutunabileceği bir iktisadi sistemi gereklilik kıldı.
Bundan sonra piyasada biriken enerjinin alınması ilk zorlu sınav olarak önümüzde durmaktadır. Bu bakımdan önümüzdeki 100 gün, 6 ay ve bir yıl içinde atılacak adımlar ekonomi tarafında yoğunlaşacaktır.
Yemin ve tören süreçlerinde görülmüştür ki hedefe doğru organizasyon başarılıdır. Bir kararsızlık ve tecrübesizlik görülmemektedir. Bu noktadan hareketle ekonominin seyri bakımından sağlam adımlar atılcağı anlaşılmaktadır.
Piyasaların likidite sorununun enflasyon ve faiz etrafından dolaşılarak çözülmesi en temel iktisadi ihtiyaçtır. Fakat piyasaya enflasyon ve faizi etkilemeden nasıl likidite sağlanacağı sorusuna cevap vermek çok güçtür.
Bu yolda atılacak adımlar ekonominin dengeleri üzerinde etkili olacaktır. Çok hassas olan bu dengelerin, piyasa üzerinde olumsuz sonuçlar belirmeden süratle işletilmesi gerekir. Bunun yolu ise yurtdışından döviz cinsi kaynak sağlanmasıdır.
Elbette IMF gibi kreditörler değil yatırımcıların bu anlamda cezbedilmesi lazımdır.
Yeni sistemin demokratik yapısı uluslararası düzeyde yeterli biçimde anlatılabilirse yatırımcıların çekilmesi mümkündür.
Uluslararası düzeyde yeni sistemi anlatacak olansa siyasilerden çok ekonominin aktörleridir. İşletmeler, finans kurumları, STK’lar, varlık fonu gibi yapılar, sermaye piyasası aktörleri, Başkanlık Ofisleri ve ekonomi yönetiminin her unsuru bu noktada görev almak durumundadır.
Yeni sistemin güçlü iktisadi gelişimle beslenmesi Türkiye’nin uzun dönem başarısında belirleyici olacaktır. Sistemin yapıcı eleştirilmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda Türk insanının ve Türkiye’den umudu olanların beklentilerinin karşılanması için de ekonomi tarafında atılacak adımlar belirleyici olacaktır.