Çekiliyoruz...
Çekilmiyoruz...
Çekilmeyi düşünüyoruz...
Her an çekilebiliriz...
Çekilmeyi erteleyebiliriz...
Çekilmeyi zamana yayabiliriz...
Tamamen çekileceğiz demedik ki...
Ve…
‘Bölgede bulunan Kürtlerin güvenliği için çekilmeyi erteliyoruz’!
İşte zurnanın ‘zart’ dediği yer tam burası oldu. İlerleyen günlerde bu notadan fazlasıyla nağmeler duyacağız haberiniz olsun!
ABD, Suriye’den ‘çekilme’ konusunda anlatım mantığının her halini kullanmaya devam ederken sonunda dilinin altındaki baklayı çıkardı;
“Bölgede bulunan Kürtlerin, Türkiye açısından can güvenliği tehdit altında, bu sebepten çekilmiyorum, ey cemaat hadi gelin masaya oturup konuşalım, tanıyalım, komşu olalım!”
Sürpriz oldu mu bu açıklama? Elbette olmadı. Bundan sonra gelecek açıklamalar ve hamleler de sürpriz olmayacak. Çünkü ta başından beri tablodan okuduğumuz ve beklediğimiz buydu!
Tıpkı Esad’ın her şey bittikten sonra bir anda ortaya sürülüp “Bu toprakların lideri” lansmanının yapılması gibi.
Son süreçte ABD’li yetkililerin sık sık kapımızı aşındırması, uzun telefon görüşmeleri, yapılan basın açıklamaları, bizi sürece ısındırma turlarıydı.
Bölgede bulunan Kürtler için Türkiye hiçbir zaman tehdit olmadı ki! Amacın ne olduğu aleni ortada iken bu açıklama komedi ötesiydi.
Halbuki çıkıp net bir şekilde şunu dese en azından aklımız ‘ti’ye alınmadığı için strese girmeyeceğiz; “Ben orada bir düzen oturttum ve herkes bu düzeni legal saysın...”
Bundan sonra ne olur dersek. ABD akıl oyunları eşliğinde akılları alma çabası ile bölgede oturttuğu düzenin en kısa zamanda uluslararası mecrada tanınmasını sağlayacak hamlelerine devam edecek!
Türkiye’yi masaya oturtmaya çalışacak! Olur mu olmaz mı göreceğiz elbette...
FETÖ ve PKK’nın ‘bitik isimlerini’ Türkiye’ye iade etmeyi teklif edecek!
Baktı olmuyor Türkiye’yi yeniden maddi ve toplumsal sıkıntılar ile sınamaya çalışacak!
Bu konuda fazlasıyla kozu saymak mümkün çünkü ABD başlattığı bu süreçten vazgeçecek gibi görünmüyor.
‘Adı ABD’de saklı’ oluşturulan bu düzene kimi devlet diyor, kimi özerk yönetim, kimi de eyalet!
Dedim ya; ’Adı ABD’de saklı’