25 Ekim 1923'te hükümetin istifasıyla bir tür bunalım ortaya çıkar. Bu olay Mustafa Kemal Paşaya, cumhuriyeti ilân etmek için beklediği fırsatı vermiş olur. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine, Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz." diyerek fikrini açıklar. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırlayıp, "Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyetin ilânı kabul edilir. "Yaşasın Cumhuriyet!" sesleri arasında alkışlarla Cumhuriyet resmi olarak ilân edildi.

Ve tam 100 Yıl sonra diyeceğim o ki; “YAŞASIN CUMHURİYET.” Bugün dünya üzerindeki diğer Müslüman ülkelere baktığımda, “Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir.” sözünün ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görüyorum. Kendi alfabemiz, kadının seçme ve seçilme hakkı, çocukların eğitim zorunluluğu, daha laik ve modern yaşam şekli ile Türkiye Cumhuriyeti Milletinin en büyük bayramı Cumhuriyet Bayramı olacaktır.

Canım Atam; bizlere açtığın bu yolda büyük bir gururla ve özlemle yürümeye devam edeceğiz. Değil 100 yıl, bin yıl geçse biz Atatürk gençliği ve Cumhuriyet kadınları olarak senin bize tuttuğun bu harika ışığın altında nesiller boyu yürümekten hiç vazgeçmeyeceğiz. Bir gün bile sıkılmadan, bir gün dahi şüpheye düşmeden. 

Ey büyük Atatürk açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene. Cumhuriyetimizin 100.yılı kutlu olsun.