TBMM ağustos başında tatile girmeye hazırlanıyor… Yani anayasa değişikliği, başkanlık sistemi ve hatta partili başkan yaz sonuna, yani sonbahara kaldı. Belki Meclis iç tüzük değişikliği için bir çaba gösterilecek ama bunun da savaşı herhalde ekime ertelenecek… Yani bu konuda AK Parti ve muhalefet arasındaki kaçınılmaz mücadeleye yaz arası verilecek. O arada AK Parti önerilerini parlatmaya, bu konuda kamuoyu oluşturmaya başlayacak. Bütün bu mücadelede kilit rolü oynayabilecek parti ise MHP. MHP oyları ile AK Parti yapmak istediklerini en azından referandum yoluyla gerçekleştirebiliyor. Ama bunun için de MHP de suların durulması lazım…

Bunun yanında yılan hikâyesine dönen MHP’nin geleceği ise tam bir çorba. 10 Temmuzda alelacele kurultay toplayıp Devlet Bahçeli’yi alaşağı edeceklerini ve partiyi ele geçireceklerini sanan başını Meral Akşener’in çektiği muhalifler ise tam bir hayal kırıklığına uğradılar. Türk siyasetinin inceliklerini ve Bizans kokan hamlelerin nasıl nereden ne zaman gelebileceğini bilmeyen, bu konuda çok acemi oldukları ortada olan muhaliflerin nasıl gol yedikleri ortada… 

Yani “kazandık” sanıp zafer çığlıkları atan ve Türk siyasetini hiç bilmedikleri ortaya çıkan Meral Akşener parti içi, iş dünyası ve “paralel” destekçileri şimdi büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. Akşener deşifre oldu ve bazı holding sahiplerinin ve paralel yapının paraları dışında elde ettiği hiçbir şey yok. Şimdi Bahçeli ve arkadaşları daha rahat nefes alıyorlar ama parti içinde beliren ve Akşener’le ilgisi olmayan hoşnutsuzluk hem parti tabanında, hem parti yöneticilerinde ve TBMM grubunda sürüyor… Muhalifler yedikleri darbenin sersemliği ile toplantı yaptılar ama pek bir yere varamadılar. Yani MHP’de de iç çekişmelere eylüle kadar ara veriliyor…

Geriye bir tek CHP kalıyor. Orada da siyasetsizliğe, hırçınlığa devam… Bir yanda ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ağzına geleni söylemeye devam ediyor bir yanda da Muharrem İnce MHP muhaliflerinden ilham alarak CHP kongre delegelerin imzalarını toplayıp olağanüstü kongre toplamaya çalışıyor… O da yaz aylarında zor. Orada da işler sonbahara kaldı.