Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi zekâsı ve ileri görüşlülüğü olmasaydı bugün Türkiye nerede olurdu? Bunu herkesin kendisine sorması lazım. Erdoğan 7 Haziran seçimlerinden sonra sağlam durmasaydı, Ahmet Davutoğlu’nun koalisyon isteklerine olumlu yanıt verseydi, seçimleri zorlamasaydı bugün Türkiye bir koalisyon hükümetinin getirdiği istikrarsızlıklarla boğuşuyor olacaktı… Dünya’da ve bölgemizdeki çeşitli istikrarsızlık ve yangınlara, PKK ve DAEŞ terör saldırılarına rağmen Türkiye hala sağlam duruyorsa, milyarlık yatırımlar tamamlanıp hizmete sokuluyorsa, yeni yatırımlar için düğmeye basılıyorsa ve ekonomi 4.8’lik bir büyüme hızı sağlıyorsa bu Erdoğan’ın zorlamasıyla Kasım 1’de yapılan ve Türkiye ye yeniden istikrarın anahtarını getiren seçimler sayesinde olmuştur.

Ahmet Davutoğlu’nun gidişi ve Binali Yıldırım’ın başbakan olmasıyla sonuçlanan süreci yine Erdoğan tereyağından kıl çeker gibi yönetmiş ve artık devlet yönetiminde istikrarlı dönemin kapısını açmıştır. Yönetimde eli rahatlayan Erdoğan artık Türkiye’de birçok alanda vites değiştirip yeni hamleler yapacak duruma gelmiştir. Bunu Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesinde gördük. Şimdi başka alanlarda da görmemiz mümkün.

Türkiye’de kamuoyunun nabzını en iyi tutan insan ve lider Erdoğan. Onun için de gereğini yapan ve böylelikle kitlelerin kalbinde yer eden lider de Erdoğan. İşte bu yüzden Türkiye’nin dünyada dostlarını arttırırken Türkiye içindeki dostları da arttırma çabaları gayet normal. Erdoğan yaratılanı yaratandan ötürü seven bir lider... Yeter ki yaratılan sürekli düşmanlık sergilemesin, sürekli hakaret etmesin, sürekli bel altı vurmaya kalkmasın…