Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi yaşanmaz bulup gitmeyi düşünenler için, bilet paralarını verip göndermeyi önerdi.
Ancak bu iş sadece bilet ile bitmiyor. Bir de bir sürü vasat ve vasat altı insanın alim muamelesi göreceği bir ülke bulmak gerekiyor.
Kimilerine hiç lafım yok. Gidiyorlar alınlarının teriyle birçok konuda birçok başarılı işler yapıyorlar. Meslekleri, şirketleri oluyor. Lafım “Gerçekten yaşanmaz buralarda” diyenlere. Bir insanın başka bir ülkede hayatını kurması ile kendi ülkesini yaşanmaz bulması farklı durumlar.
Bu durumda olan tanıdığım insanlar var. Green Card piyangosuna girenler mi istersin, Ankara anlaşması ile gidenler mi. İşleri güçleri yerindeyken hep kaçma planları yapanlar için yaşanmış olaylardan önerilerim var.
Öncelikle burada satacağınız evin parası oralarda yetmez. En fazla bir-iki yıl kirada oturursunuz. O da en fazla, fazla bir oda bir salon 45 metrekare. Yani neredeyse şimdiki salonunuz kadar.
Her malın ve hizmetin fiyatını 4-5’le çarpmalısınız. Yani var olduğunu düşündüğünüz paranız aslında 4-5 kat daha az anlayacağınız.
Sonra gideceğiniz memleketler vasata Türkiye kadar iyi davranmayabilir. Burada iki tweet ile “Halk önderi”, bir iki hatır gönül yazısı ile, “Fikir adamı”, bir iki aykırı çıkış ile “Muhalefet lideri” falan olabilirsiniz. Ama oralarda şansınız yok. Herkes eti, budu kadar kantara çıkar. Yani anlayacağınız oralarda, şikâyet ettiğiniz buralardaki kadar size ciddiye alacak kişiler bulamayacaksınız.
Sonra para kazanmanız lazım. O da kolay değil. Aslında evrensel bir meslek olmayan işlerinizin oralarda karşılığı yok maalesef. Çaresiz normal şartlarda Türkiye’de beğenmediğiniz işleri yapmak zorunda kalabilirsiniz. İsterseniz gitmeden önce kendinize bir test dönemi belirleyin. Bir ay garsonluk, bir ay bulaşıkçılık, bir ay da kasiyerlik yapın. Haa pizza dağıtıcılığını da unutmayın. Eğer kendi ülkenizde yapabiliyorsanız, oralarda başarılı olabilirsiniz.
Yani anlayacağınız gitmek için uçak bileti parası yetmez, 6 okka da cesaret ister.