Birçok kişinin beklentisi olan “anlaşmaya” varılamadı. OPEC ve OPEC dışı 18 ülke, Pazar günü Petrol zirvesini Doha’da 10 saat rötarlı da olsa gerçekleştirdi. Toplantının amacı; önemli petrol üreticilerin üretimi dondurma kararına yönelik ve küresel piyasaya petrol fiyat istikrarını sağlamak adına yönelikti. Tabi buna uymayan başta İran olmuştu ve üretimini dondurmayacağını belirtmişti. Petrol zirvesinde kota savaşı… Suudi Arabistan ise bu kez sert çıkıştı ve üretim dondurulmaz ise kendisinin de bu karara uymayacağını hatta üretim kapasitelerini 12 milyon varile çıkaracaklarını ve her fırsatta satış odaklı olacaklarını belirtmesi petrol zirvesi toplantısında “bloke” eder görünüm sergilemiş oldu. Bunu altında yatan en önemli neden ise; İran ile Suudi Arabistan arasında bitmeyen jeopolitik anlaşmazlıklarda olduğunu hatırlatmak isterim. Bir sonraki toplantı da ise üretim kotasını dolduran/aşan ülkeler için cezai şart uygulamasına başlanması gerekir yoksa herkes bu uygulamaya uymaz ve kafalarına göre üretim aşımına devam edip, Suudi Arabistan’ın dediği gibi “istediğim kadar üretim yapar, istediğim kadar satış yapabilirim bunlar arz ve talep meselesi” der. Gider. Ancak, madalyonun diğer yüzüne de bakmak lazım, kotayı aşan petrol üreticilerinin petrol politikalarını ve senaryolara bakalım…

1-Öncelikle anlaşmazlıklar devam edecek ve piyasalarda sert düşüşler olasılıklar arasında

2- Dünya şimdilerde 300 milyar dolarlık İran’a yatırım yapma çabasında iken kuyruğunu biraz dik tutması ve bir sonraki OPEC toplantısında kota aşımı cezai müeyyide uygulanmazsa aynı tutum devam edecektir.

3-Petrol üretiminde düşük maliyet ile imal eden ülkeler, düşen petrol fiyatlarından daha az etkilenecektir. Bunların arasında İran da var tabii… Ancak yüksek maliyet ile imal eden ülkeler ciddi zarar görecekler.

4- Pazar payını kaptırmamak ise amaç sürdürülemez hale gelen mali ve cari dengeler yatırım adına riskler artıyorsa, küresel iktisadi faaliyetler de etkin rol “petrol savaşı” çıkıyor ortaya.