"KOLONYA CUMHURİYETİ" MİSALİ ZELENSKI

Yaşar İÇEN 03 Mar 2022

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
İster devlerin nemalanma restleşmesi deyin, isterseniz de Ortadoğu-Uzakdoğu-Afrika ve daha nicesiyle ganimetlerin paylaşma anlaşmazlığı deyin… Adı her ne olursa olsun dünyaya gösterilmeye çalışılan tablo göründüğünden çok daha derin ve çetrefilli…

Acılar, ölümler, bombalar, sürgün hayatlar eşliğinde devam eden Rusya-Ukrayna Savaşını, ‘Kolonya Cumhuriyeti’ senaryosuna çevirdi Zelenski… ABD, İngiltere ve Avrupa’nın ‘Rusya’yı kınamak dışında’ bir şey yapamayız söylemleri eşliğinde Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı tablo halâ gözler önünde… Ukrayna halkı ülkesini terk ediyor… Acılar devam ediyor… ‘Perde arkasında’ antlaşmalar konuşuluyor… Kimyasal silah tehditleri bile zikrediliyor… Daha nicesiyle tablo giderek olumsuz bir hal alırken Zelenski her gün yeni bir söylem, yeni bir popülist tavır, yeni bir ‘haberim yokmuş gibi çek kanka’ fotoğraf, ABD ve Avrupa’ya ilettiği yeni bir istek ile sahne alıyor… Geçtiğimiz gün AP toplantısına bağlanıp bir konuşma yapan Zelenski’yi izlerken öylece donup kaldım… Allah biliyor ya hiç samimi gelmedi o konuşma bana… Hele o konuşmasını bitiriş anı tam bir profesyonel işiydi… Zelenski savaş içindeki bir ülkenin lideri olarak mı bağlanmıştı AP’ye yoksa bir film sahnesini mi taşımıştı ekranlara tam olarak ayırt edemedim… Ve o an ilk aklıma gelen ‘Kolonya Cumhuriyeti’ filmine ait replikler oldu… Kolonya Cumhuriyeti Başkanının coşkulu konuşma sahnelerini hatırlayın… Sadece ben mi böyle görüyorum bilmiyorum fakat Zelenski’nin tavrı giderek samimiyetten ve inandırıcılıktan uzaklaşıyor… “Madem bizim yanımızda olduğunuzu söylüyorsunuz o zaman koşulsuz bizi aranıza kabul edin” diyerek Avrupa Birliği’ne seslenip başvuru talebini imzalayarak ’cin olmadan adam çarpmaya çalışan’ Zelenski, suflörleri eşliğinde Rusya karşısında bir şeyler yapmaya çalışsa da bu durum giderek rahatsız edici bir hal almaya başladı… Evet suflörler eşliğinde diyorum çünkü Rusya-Ukrayna Savaşı sadece iki ülkenin hesaplaşması değil, çok ama çok daha fazlası var bu savaşta…

İster devlerin nemalanma restleşmesi deyin, isterseniz de Ortadoğu-Uzakdoğu-Afrika ve daha nicesiyle ganimetlerin paylaşma anlaşmazlığı deyin… Adı her ne olursa olsun dünyaya gösterilmeye çalışılan tablo göründüğünden çok daha derin ve çetrefilli… Rusya gibi bir ülke isterse iki günde Ukrayna’yı yerle bir eder Kiev’e de Rusya Bayrağını diker… Hepimizi şaşırtan bir yavaşlıkta ve acemilikte bir türlü kendisinden beklenen savaş performansını sergilemeyen Rusya’nın bu tavrı elbette bir strateji… Rusya yavaş yavaş ilerleyerek kartlarını açıyor, blöfünü gösteriyor, karşı hamleleri bekliyor, ‘off the record’lar eşliğinde ABD ve Avrupa ile pazarlığını yürütüyor, istediği cevapları alamayınca saldırı tehditlerini masaya sürüyor… ABD ve Avrupa ise; bu durumu ekmeğine en hasından tereyağları sürerek kullanıyor… Uzun zamandır ruhunu, gücünü ve işlevini kaybeden ABD ve Avrupa menşeli oluşumlar da ‘saflarını sıkılaştırmanın’ peşinde… Kendini kapitalizme kaptıran Avrupa ülkeleri ardı ardına silahlanma yatırımlarına devasa bütçeleri ayırma kararı almaya ve iyice bir silkelenip kendine gelmeye başladı… Aylar önce Rusya-Ukrayna gerginliğinin başladığı ilk günden beri aynı temkinli-güvensiz-şüpheyle bakıp tabloyu hiçte gösterildiği gibi okumadığım yerdeyim halâ… Türkiye, Ukrayna’da kendi vatandaşlarıyla birlikte ihtiyaç duyan herkese gösterdiği ‘insan odaklı’ duruşunu, uluslararası antlaşmalara uyumunu ve kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edeceğini net bir şekilde dünyaya duyurdu… Bununla birlikte ‘Ukrayna’dan ve Rusya‘dan vazgeçmeyiz, temennimiz iki ülkenin derhal bu savaşa son vermesidir’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’da son noktayı koydu… Zelenski’ye Kolonya Cumhuriyeti benzetmesi yaparken kendisini dünyanın hakimi ilan eden oluşumlara da üç beş cümle atfetmeli elbette… ‘İçinde canlı olan her şeyin zamanla güncellenme ihtiyacı duyduğunu yoksa miyadını doldurup öleceğini’ unutan NATO, AB, AP, BM ve nicesinin dünyanın değiştiğini görmesi gerekiyor… Dünya, bu oluşumların kurulduğu dönemlerin sosyal-ekonomik-teknolojik-kültürel-moral-motivasyon-zihin yapısına sahip değil, bu sebepten üç beş ülkenin halâ dünyaya hüküm etmeye çalışması sonuç vermiyor artık… Bu oluşumların acilen kibir gömleğini çıkarıp gerçekle yüzleşmesi ve ‘insanlık adına’ güncellenmesi gerekiyor…