İNANMAM!

Aslı SERTDEMİR 09 Eyl 2023

Aslı SERTDEMİR
Tüm Yazıları
Çin'deki Xiamen Üniversitesi'nde genetik bilimi araştırmacıları, dünyadaki genetik kökenler ve cilt gençliği üzerine farklı ülkelerden örnekler çalışarak yaptıkları bir araştırma kapsamında, Türkiye'den Defne Samyeli'yi inceleyecekmiş.

Çin’deki Xiamen Üniversitesi’nde genetik bilimi araştırmacıları, dünyadaki genetik kökenler ve cilt gençliği üzerine farklı ülkelerden örnekler çalışarak yaptıkları bir araştırma kapsamında, Türkiye’den Defne Samyeli’yi inceleyecekmiş. Üniversitenin daveti üzerine önümüzdeki aylarda Pekin’e gitmeye hazırlanan Samyeli’nin hem genetik hem de cilt gençliği üzerine çalışan araştırmacılarla bir toplantısı da olacakmış. Yaklaşık 4 bin kişiye de cilt sağlığı ve güzellik konusunda konferans verecekmiş.  Nedense bu tarz tuhaf haberler ara ara çıkar. Ve nedense hepsi Nepal, Çin, Peru, Uruguay’daki tuhaf üniversiteler ve araştırma şirketleri tarafından yapılır. Hiçbirini Oxford, California, Harvard Üniversitesi araştırmaz.  Bana göre gündemden düşmeye meyilli tipler, bu tarz haberlerle gündeme gelmeye çalışıyor. Ne de olsa kimse Çin’de üniversite laboratuarına girip, “Defne’nin DNA dizilimi ne durumda?” diye takip etmez… İşin aslı astarı; bunun gibi haberlerin hiçbirine inanmıyorum. Dikkat, ilgi çekmeye çalışan, haber kaynakları tükenen garip gurebanın komik haberleri bunlar.  En iyi ihtimalle, çekik gözlü birileri Zorlu’da Defne’ye asılmış, “Güzelsin, araştırmalara konu olmalısın!” demiştir… Demet de, “Bundan güzel haber olur!” deyip… Kendi haberini kendi yazıp, dağıtmıştır diye düşünüyorum. Aksine inanmam için ciddi bir üniversiteden rapora ve imzalı, mühürlü kayıtlara ihtiyacım var… Sizce çok mu paranoyak, art niyeti, şizofrenik düşünmeye başladım?   

Metruk film…

15 Eylül'de "Metruk" adlı ilginç bir film vizyona giriyor. Bu film, dünya dışı yaşamı merak eden bir yazar ve eşinin başına gelen tuhaf olayları konu alıyor.                  Her zamanki gibi filmin konusuyla ilgili çok fazla detay vermiyorum. Ama velakin şu tuhaf ve küçük detayı yazarken de kahkahalar atıyorum… Bu uzaylılar şeytan! Uzaylıları çözdük, bilim kurguyu hallettik, bir de işin içine şeytanı koyduk. Helal olsun… Ayakta alkışlıyorum bu özgüveni. Türkiye tarihinde daha doğru düzgün bir korku filmi çeken olmamışken… Bir cengaver çıkmış, bilimkurgu – korku – gerilim- fantastik bir de ucundan aksiyon eklemiş filmine. Kusuruma bakmayın ama… Valla olmaz!

Damping!

Son zamanlarda popüler olan "Çıkarım varsa arkadaş kalalım." trendinden bahsedeceğim. Evet, yanlış okumadınız, artık arkadaşlıklar da indirim kampanyaları gibi çalışıyor! Biliyorsunuz, eskiden arkadaşlık, samimiyet, güven ve paylaşılan anılarla dolu bir ilişkiydi. Ama şimdilerde işler değişti. Ve yeni trend… "Çıkarım varsa arkadaş kalalım!"  Arkadaşlıklar matematik hesabına döndü. Ben sana bir hediye alayım, topla… Sana yaptığım dedikoduları, çıkar… Geçmişteki aleyhine kullanabileceğim sırlarını, böl… Şimdi hepsinin karekökünü al ve bana senden istediğimi ver. Bunu verirken de alınma, bozulma. Nitekim yeni arkadaşlık bu sistem üstüne kurulu… Buna keyifle ayak uydur bebeğim. Ne de olsa gün gelir, sen de benim karekökümü çıkarırsın. Hatta sezon sonu indirimi yapar, başkalarına birbirimizi satırız. Ve yine bunu yaparken alınmayız, bozulmayız. Artık dostluk dediğin dampinglerden geçiyor.