DOLAR ÜZERİNDEKİ SIRLAR

Alican DEĞER 03 Ağu 2016

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
En kolayı komplo teorisi kurmak. At atabildiğin kadar. Türkiye gibi bir ülkede inanan mutlaka bulunur.

En kolayı komplo teorisi kurmak. At atabildiğin kadar. Türkiye gibi bir ülkede inanan mutlaka bulunur. Arasına zaten bilinen bir iki gerçek de eklenince al sana inandırıcılığı yüksek bir hikaye. Geçmişte, eski bir istihbaratçı bana şöyle demişti: “Bir olayı anlamak için eğer elinde birkaç olasılık varsa, doğru olan en basit olandır”

Bu bir dolarlıkların hikayesine gelmek istiyorum. Şimdi ortalık daha önce yüzlerce kez anlatılmış bir dolarlığın üzerindeki gizli sırlar yazılarıyla dolacak. Her şekle bir anlam yüklenecek. Ben size iddiaları ve en basit açıklamalarını yazmak istedim. Koyu harflerle yazılanlar komplo teorisini sevenler için. Siz istediğiniz cevabı seçin.

FETÖ neden bir dolarları kullandı?:

Çok basit. Çünkü çok kolay bulunur. Herkesin cebinde olabilir. Dikkat çekmez. Resmi kimlik gibidir. Her numaradan bir tane olur. Kolaylıkla tanımlanabilir. Üzerindeki harflere anlam yüklenebilir. Türk parasının üzerinde Atatürk’ün resmi vardır. Üstelik Türkiye’de Türk Lirası taşımak ayrıştırıcı bir işaret olamaz. Biraz da Amerika bağlantısına gönderme.

Bir dolar aslında gizli dünya devletinin sembolüdür. Üzerindeki işaretlerin her biri bir başka şeyi belirtir. Bununla dünyanın perde arkasından nasıl yönetildiği ve bu yönetim merkezlerine olan bağlılık anlatılmaktadır.

Bir doların üzerindeki piramit ne anlama gelir? Mutlak gücün simgesidir. Evrensel bir anlam taşır. Amerikan ulusu, piramit gibi inşa ediliyor anlamında kullanıldı. Üzerindeki göz de “Herşeyi gören göz” anlamındadır. Aslında tanrının yapılan tüm işleri takip ettiğini belirtmek ister.

Aslında bu en önemli şifrelerden biridir. Gizli dünya devleti ve herşeyi takip eden bir göz. Bu aslında Mısır tanrısı Ra’nın gözüdür. Gizli örgütler bunu şifre olarak kullanırlar. Piramitin henüz bitmemiş olması da Dünya üzerindeki hakimiyetlerinin henüz tamamlanmadığını anlatır.

Bitmemiş piramitin merdivenindeki basamak sayısı.  Amerikayı o dönemde oluşturan kolonilerin sayısıdır. Amerika bağımsızlığını 13 koloni ile ilan ettiği için paranın üzerinde 13 işaretlerinin olması son derece normaldir. 13 rakamı Hristiyanlıkta Hazreti İsa 13’üne denk gelen cuma günü çarmıha gerildiği için uğursuzdur. O yüzden özel bir anlamı vardır. 13 bunların dinlere karşı olduğunu gösterir.

In God ve Trust yazısı Tanrıya güveniyoruz anlamındadır. Ve açıklamaya ihtiyaç taşımaz Bakmayın öyle yazdığına. Bu da mesajdır. Bunlar 13’ü çok sevdiği için zaten tanrı ile araları bozuktur. Ama başkalarını yanıltmak için bu yazıyı koymuşlar. Ok ve zeytin dalı taşıyan kartal Amerika'nın dünyaya mesajı: Barış isteriz ama gerektiğinde savaşırız. Kartal ise hızın, çevikliğin ve özgürlüğün sembolü. ABD iki "büyük mühür" kullanıyor. Barış zamanında kartal, zeytin dalına bakıyor, savaş zamanında oklara. Başının üzerinde 13 yıldız bulunuyor. Bu da Amerika Birleşik Devletleri’ni kuran kolonilerin sayısı. Aslında o 13 yıldızın arasını çizgilerle doldurursan İsrail’in sembolü olan “Davut yıldızı” olduğunu görürsün. Bu gizli Siyonist devletin en büyük delillerinden biridir. Annuit Cooptis Gözün üzerinde ve kartalın kalkanında yer alıyor. Latince bir sözcük. "O (tanrı ya da kader) bizi (yaptıklarımızı) onaylıyor" anlamında. “İşlerimizi Tanrı’ya göre düzenleriz” demek istiyor.

Biz tanrısal bir güce sahibiz. Yaptığımız her şey onun onayıyladır. Tartışılamaz. Yaptıkları bütün gizli işleri işte böyle kendilerince meşru hale getiriyorlar.

Sesli düşünceler

Amerika ne ister?

Her devlet gibi kendi çıkarlarının devam etmesini tabii ki?

Bunu sağlamak için neler yapabilir?

Her şeyi yapabilir. Savaşır, uzlaşır, komplo kurar, gücünü dayatır, kimi zaman insan haklarından bahseder, çokça diktötörlerle iş birliği yapar. Ordu kurdurur, isyancıları destekler, isyancılara karşı destek verir. Dost olur, düşman olur.

Sadece Amerika mı böyledir?

Hayır. “Büyük” devletlerin tarih boyunca maalesef böyle bir tavrı vardır. Ama FETÖ’cü darbe girişimi dolayısıyla konumuz Amerika.

Amerika FETÖ’yü destekliyor mu?

Çok açık şekilde: “Evet destekliyor.” Koruyor, kolluyor ve kullanıyor.  Muhtemelen FETÖ’cüler de kendilerinin ilahi bir şekilde Amerika’yı kullandığını düşünüyordur. Dünyanın yüzlerce ülkesinde özel okullar açmak onların desteği olmadan mümkün değil. Böylesi bir örgütün idaresindeki adam da Amerika ile derin ilişkilere sahip olmadan o ülkede barınamaz.

FETÖ Amerika ilişkisi ne zaman biter?

Rusların bir atasözü var. Ayı ile dansa kalktığın zaman, dansın ne zaman biteceğine ayı karar verir.

Amerika FETÖ’yü destekliyorsa Türkiye’den ne isteyip de alamamış olabilir?

Bunu sıkça düşündüm. İncirlik zaten açık. İş birliğimiz gayet iyi. Amerika ne isteyip de alamamış olabilir? Mesela Türk Ordusu’nun karadan Suriye’ye girip DAEŞ ile doğrudan savaşmasını sağlamak olabilir mi? Ve-veya Suriye’de bir Kürdistan’a “Evet” denmesini sağlamak? Bu ikisini de Türkiye’de seçim ile iktidara gelen hiç bir siyasi ağır kayıplara uğramadan gerçekleştiremez. Bunları yapmak için anca askeri bir dikta gerekir.

Amerika FETÖ’yü “Ilımlı İslam” olarak mı görüyor?

Evet. Öyle görüyor. Zaten bu “Ilımlı” lafına da epey bir uyuzum.

Amerika’nın “Ilımlı İslam”dan anladığı ne?

Temelinde onların bundan anladığı, kendi sözünün üzerine söz söylemeyen İslami yorumlar. Yani onun istediğini yapan, ama İslam’ın içinden çıkabilecek Hristiyan ve Musevi karşıtı düşüncelere katılmayacak kişiler. Gerektiğinde Papa ile görüşecek, gerektiğinde Mavi Marmara olayındaki gibi tavır alacak. Gerektiğinde ise Amerika düşmanlarına karşı iş birliği içine girecek. Zaten Fetullah Gülen’in son yazısı da bunun en önemli işareti. Fetullah Gülen her fırsatta kendilerinin batı değerlerine ne derece bağlı veya yakın olduğunu söylemeyi seviyor.

Fetullah Gülen bir muhalif lider mi?

Amerikalılar belli ki öyle düşünüyor. Ama göz ardı ettikleri birşey var, FETÖ bir siyasi hareket değil. Dini bir hareket de değil. Dini motiflerle süslü bir gizli terör örgütü. “Fetullah Gülen iade  edilecek mi?” sorusuna, “Ne yani Çinli muhalifleri de mi iade edelim?” şeklinde cevap vermeleri bunun bir delili. Ama her zaman yaptıkları gibi gerçekleri çarpıtıyorlar. Tek partili komünist bir diktatörlük olan Çin ile, kör topal da olsa demokrasisini işleten bir Türkiye aynı değil. Ve en önemlisi FETÖ’cü kalkışma temelinde seçimle iş başına gelmiş meşru bir yönetimi devirmek içindi. Meclis’in bombalanması bile tek başına bunu göstermiyor mu?

Batılıların ve başta Amerika’nın kendi içlerinde “Demokrasi aşığı” bir durumda iken başka ülkelerde demokrasi karşıtı hareketleri desteklemesi aslında kendilerini üstün görmelerinden ve bizlerin yani “Zavallı, kültürsüz, fakir” ülke insanlarının bu sisteme layık olmadığımızı düşünmelerinden mi?

Evet

Rus uçağının düşürülmesi, Türkiye ile Rusya’nın arasının bozulmasını, Türkiye’nin daha çok Amerika’nın işbirliğine muhtaç hale gelmesini amaçlayan bir komplo muydu?

Kuvvetle muhtemel evet