Vakıf Katılım web

PAÇA ÇORBASI MEĞER İŞE YARAMAZMIŞ

Alican DEĞER 04 Haz 2018

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Yoo, siyasi gönderme, oradan alıp buraya sallama falan yok. Düpedüz paça çorbası yazısı. Meğer kemikleri iyi geleceği düşünülen paça çorbası bir işe yaramazmış. Üstelik karaciğere ve böbreklere de zarar verirmiş. Bin yıldır doğru bildiğimiz meğer yanlışmış.

Gençlik zamanımda bir otomobilin altında kalıp 6 ay yatmıştım. Parçalanmış diz kapağı, çatlamış kalça kemikleri falan. 6 ay fizik tedavi. Annem sağ olsun her gün, ama her gün paça çorbası içirmişti. Sonra da ben iyileşince bunu ailecek paça çorbasının hikmetine saymıştık. Ancak ortaya çıktı ki, öyle bir hikmeti yokmuş.

Türk bilim adamları oturmuş, araştırmış. Meğer paça çorbasının içinde bulunan kolajen iri taneliymiş. Yani bağırsaklar tarafından emilemiyormuş. O yüzden de bir işe yaramıyormuş. Bağırsaklar tarafından emilemeyen kolajen de ne yapsın vücut dışına olan yolculuğu sırasında doğal olarak böbreklere uğrayınca, böbreklere ciddi bir yük oluşturuyormuş. Yani anlayacağınız fayda yerine zarar verebiliyormuş.

Peki paça çorbası işe yaramıyorsa ne işe yararmış dersiniz? İşte o ilginç. Meğer Morina balığının derisinde bulunan bir madde çok işe yarıyormuş. Buradaki sorun bizim denizlerimizde Morina balığı yok. Okyanusta çıkıyor bol bol. O da okyanusun her yerinden değil kuzey, yani soğuk tarafında. "Yani zaten balık tüketmeyen bir milletiz, Morina'yı nereden bulacağız?" derseniz, benim de buna verecek cevabım yok. 

70 yaşında 2 bin yıl yaşayacak ağaç dikmek

Şimdi 96 yaşında olan Hayrettin Karaca ile bundan 25-26 yıl önce röportaj yapmıştım. Yalova'daki arboretumunda. Bana gezdirmiş, anlatmıştı. Gözleri nasıl gururla parlıyordu, hala aklımda. Sonra bir ağaca sarılıp, elleriyle okşayarak anlatmıştı: "Bu ağacı ben diktim. 2 bin yıl yaşayacak" diye. O zaman belli ki gençliğin de etkisiyle bu söze pek de bir önem vermemiştim. Hatta abartılmış bir sevgi diye düşünmüş bile olabilirim. Dün Hayrettin Karaca ile yapılmış bir röportaj okudum. İşte o an geldi aklıma. Aradan geçen zamanda, ben de Toprak Dede'nin o ağacı ektiği yaşa yaklaştığımı fark ettim. Ve o zamanlar ne kadar aptal olduğumu.