İstanbul'un en önemli sorunlarındandır trafik karmaşası.
İstanbul’un en önemli sorunlarındandır trafik karmaşası. Yıllardır neler yapıldıysa bu soruna köklü bir çözüm bulunamadığı gibi, giderek içinden çıkılamaz hale doğru dolu dizgin gitmektedir.
Bunun için en etkili ve kesin çözüm raylı ve yer altından trafik sorunu olmaksızın taşıma hizmeti yapabilen metro sistemidir.
Dünya ülkeleri trafikteki bu çözümsüzlüğü neredeyse yüzyıl önce başlattıkları metro sistemleri ve de güzergahı belli olan raylı sistemlerle sorun olmaktan çıkarma yolunda oldukça yol kat ettiler.
Avrupa başkentlerine baktığınızda metro çözümü ve raylı sistemler en etkin yöntem olarak uygulanmaktadır.
Almanya metro, raylı sistemler konusunda çok yol aldı. Bir çok bölgesinde halletmişken bu konuda en son kalan Münih’i de 1972 Münih Olimpiyatları’na hazırlık döneminde çok modern bir şekilde çözdüler.
Münih’te metro, raylı sistemler ve toplu taşımanın hala en geçerli araçlarından olan belediye otobüslerini de bu sistem organizasyonu içine katarak, merkezi yönetimle hiç aksamadan çalıştırabiliyorlar. Metro, raylı sistemler, otobüs işletmesinden oluşan toplu taşımacılık zinciri kusursuz bir şekilde çalışırken, trafik sorunu da yok denecek seviyelere düşürülmüştür.
Metro sistemi; Urban ve Esban olmak üzere üst üste iki katta çalışmakta, metro çıkış istasyonlarından yolunuza devam etmek istiyorsanız; orada hazır olan raylı sistem araçları (tramway gibi) ile veya toplu taşıma yapan belediye otobüsleriyle gidebiliyor ve gereken zamanda gideceğiniz yerlere varabiliyorsunuz. Sistemde (olağanüstü bir durum olmadıkça) asla aksama olmuyor, saatlerde herhangi bir rotar olmuyor ve bizdeki gibi insanların sırt sırta yolculukları gibi bir durumla karşılaşmıyorsunuz.
Avrupalı ülkeler metro sorununu hemen hemen bu veya buna benzer organizasyonlarla çoktan çözmüşler ve bizdeki gibi toplumu canından bezdiren(!) trafik sorununu yaşamıyorlar.
Bizde; 1990’lı yıllarda planlanmaya başlayan ve uygulanan metro ve raylı sistemler başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde hizmet vermeye başladı. İstanbul’un bir çok bölgesi metro ve raylı sistemle belli bir hat üzerinde toplu taşıma hizmeti veriyor. Boğaz geçişi için üç köprü, iki yaka arasında toplu taşıma yapan Marmaray Metrosu ve köprülerin yanı sıra, İstanbul’da otomobillerin boğazı denizin altından geçmesini sağlayan Avrasya Tüneli boğaz geçişi de toplu taşımanın gerektiği gibi rahatlamasını, köprü geçişlerinde trafik yoğunluğunun azalmasını sağlayamadı. Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan E5 Otoyolu’nun yanı sıra, TEM Otoyolu da İstanbul’da yaşanan trafik sorununa çözüm olamadı.
Metro sistemi planlanırken tüm İstanbul ağı, birlikte planlanıp, zaman içinde o plan doğrultusunda yapılmış olsaydı bu kadar karmaşık bir düzen ortaya çıkmazdı.
1950’li yılların sonundan beri İstanbul’da Sirkeci-Halkalı ve Haydarpaşa-Gebze arasında hizmet veren banliyö trenleri sistemi, İstanbul toplu taşımacılığında çok önemli hizmetler vermişti. Yenileme çalışmaları nedeniyle 2013 yılında son sefer yapıldıktan sonra kapatılan banliyö hatları halen açılamadı. Kapandığında 2 yıl içinde bitirileceği açıklanan ancak yaşanan sorunların ardından bir türlü açılamayan banliyö hatlarının açılışı 2018 yılı sonu olarak planlanıyor. Şimdilik bu hatlar yerine; Kadıköy-Tavşantepe Metro hattı ile Kadıköy Ayrılık Çeşmesi-Zeytinburnu Kazlıçeşme arasında çalışan Marmaray metro hattı hizmet veriyor.
Kadıköy-Tavşantepe arasında hizmet veren metro hattı, Hızlı Tren’in kalkış istasyonu olan Pendik’in on dakikalık yürüme mesafesinden geçiyor ve Pendik metro istasyonu ile Anadolu Hızlı Tren Pendik Garı arasında hiç bir bağlantı yok.
Yıllardır hava alanı olarak hizmet veren Sabiha Gökçen havaalanı bağlantısı olan metro hattı ise hala açılamadı.
Hem trafiği rahatlatmak, hem de raylı sistemden daha verimli hizmet alabilmek için artık bu işleri uzun vadeli planlayarak yapmak gerek..