Dünyanın en modern ve hızlı kitle iletişim araçlarından biridir televizyonlar.
Dünyanın en modern ve hızlı kitle iletişim araçlarından biridir televizyonlar. Hem hızlı bir şekilde görsel zenginliği de ekleyerek yayınladığı haberlerle, sosyal programlarıyla izleyenlerini bilgilendirir hem de eğlendirici programlarıyla dinlenme sırasında evdekiler için sunduğu çeşitli güzel programlarıyla televizyon karşısındakilerin hoşça vakit geçirmelerini sağlarlar. Kısacası; televizyonlar hem bilgilendirir hem de eğlendirir.
1980’lı yıllar televizyon yayıncılığımızın en önemli yıllarıdır. Bu yıllar, tek kanallı televizyon yayıncılığından özel televizyon yayıncılığına geçiş dönemidir. 70’li yıllarda TRT’de başlayan tek kanaldan yayın, daha sonraları kanalların çoğalmasıyla ve siyah beyaz televizyon yayıncılığından renkli televizyon yayıncılığı sürecine geçer. Ardından StarTV ile başlayan özel televizyon yayıncılığı, Türk toplumunda en etkin kitle iletişim ve eğlence aracı olarak yerini alır. Özel televizyon yayınları giderek artmaya başlar. Merkezi İstanbul olan yayınlar, başta Ankara olmak üzere, önce büyük illere, daha sonra da tüm illere yayılarak büyük izleyici kitlesine ulaşır. Televizyonlar, sadece haber ileten bir iletişim aracı olmanın yanı sıra; özel haber, araştırma programları, sinema filmleri, periyodik yayınlanan, özellikle dış yapım güzel dizileri, spor programları ve çok güzel müzik eğlence programlarıyla halkın en gerekli eğlence, bilgilenme aracına dönüşür.
Özel televizyon dönemi, gazetelerde başladığı gibi; sadece televizyon yayınlarıyla medyaya giren patronların yerini yavaş yavaş gazete patronlarının ulusal gazetelerinin yanı sıra televizyon yayınlarına da başlamalarıyla medya sektörünü kocaman bir dev haline dönüştürür.
Her dönemde, haberlerin yanı sıra; dizi, film, özel haber programlarıyla birlikte, halkın tek eğlence kaynağı olan müzik eğlence programları yayınlarıyla milyonları televizyonları karşısına bağladı. Özel yayınlanan müzik-eğlence programları, televizyon izleyicileri için tam bir tutkuya dönüştü. Yabancı kaynaklı özel Amerikan ve Brezilya dizileri vazgeçilmezler oldu televizyon izleyicileri için. Spor programları, özellikle futbolumuzu yönetir hale geldi. On yıllık serüveniyle, televizyon dünyamızın unutulmazları arasına giren Televole adlı spor-magazin programları, uzun soluklu, ekranların fenomen haber araştırma programları, iki binli yılların başlarını sürükleyen yayınlar dönemidir.
Süreç; uzun soluklu yabancı kaynaklı dizilerin yanı sıra, yerli yapım dizilerin televizyon yayınlarında kendini hissettirmeye başladığı dönemle devam etti. Toplumsal bir olaydır bu diziler. Bu dizi yayınları; televizyon yayıncılığı değerlendirmelerinin en etkin yöntemi olan reytinglerin baş enstrümanları oldu. Bunların yanı sıra, yapılan oldukça iyi haber programlar da televizyonların sürükleyici programlarıydı.
Son on yılda giderek adından söz edilmeye başlayan evlilik ve çöpçatanlık programları, işi çığırından çıkararak televizyon yayıncılığının özüne zarar vermeye başladı. Neredeyse tüm televizyon izleyenlere bıkkınlık yarattı, şikayetler arttı ve son bir yıl içinde geç de olsa başta RTÜK olmak üzere yönetimler bu başıboşluğa kısmi “dur” demek zorunda kaldılar. Yayından kaldırılmadılar ama yapımcılarının kurnazlığıyla, sözde format değiştirilerek yayınlarına devam ettiler. Bu kez de ekranlar tam bir ajitasyon gösterisine dönüştü.
Bu arada; ana haberler sonrasında her akşam haftada bir periyodik olarak yayınlanmaya başlayan yerli diziler, bitmek bilmeyen süreleri ve yarattıkları dizi baskısıyla, akşam ekranlarını tümüyle işgal ettiler ve dayanılmaz eziyete dönüştüler. Bu tür diziler biraz rağbet görünce, yapımcılar ve yayınlayanlar işi iyice abarttılar. Diziler gece yarılarına kadar devam eder oldu. Yayınlanan bu süreçlerde, dizi izleyenler, dizileri izledikleri sürede neredeyse reklam arası dizi izlemeye mahkum edildiler. Diziler, günübirlik yazılan kolay senaryoların yansıması olarak ekranlara taşındı.
Ve tüm bunlar olurken, televizyonlardaki yayınları denetleme görevi olan RTÜK; giderek darmadağın edilen televizyon yayıncılık ilkelerinin bu çöküşünü bizler gibi sadece izledi.
İşte televizyon yayıncılığımızın son durumu bu.