Türkçemiz o kadar zenginki, bir çok kelime pek çok anlam içerebiliyor.
Türkçemiz o kadar zenginki, bir çok kelime pek çok anlam içerebiliyor. Örneğin “Aralık”; dilimizde iki şey arasındaki boşluk-açıklık anlamına gelmekle birlikte, şu an içinde bulunduğumuz ay, veya müzikte ise melodi aralığı anlamı da mevcut.
Evet yılın son ayındayız. Hesaplarımızı, mizanı çıkarıp, yeni yılın hesaplarını, bütçemizi, planlarını yapmalıyız.
Elbette biz plansız programsız yaşayan bir toplumuz.
Yaz tatili fiyatlarına dair şu soru hep sorulur…
Neden biz Avrupalıdan daha fazla ödüyoruz.
Avrupalı bir yıllık tatil planlarını çoktan yaptı bile…
Biz hala "hele bir yıl gelsin, önümüzü görelim” deriz. Bizim planlama kültürümüz yok.
Elbette paranız yoksa, değil önümüzdeki yılı, 2 yıl sonrayı dahi planlayamazsınız.
Ancak bu konuda Almanlar, Hollandalılar, Çinliler ve G.Koreliler örnek gösterilebilir.
Bu planlamayla, dünyada 1.2 milyar turist seyahat ediyor ve yaklaşık 1.4 trilyon dolar para harcıyor.
Ülkemize ise 2014 yılında 41,5 milyon turist tatil nitelikli gelerek toplamda 34,5 milyar döviz bırakmıştı.
2015 ve 2016 yıllarında yaşadığımız hem küresel kriz etkisi ve terör olayları ve de darbe girişimi ardından turist kaybını yaklaşık yüzde 30 ile kapattık ve dünya sıralamasında 10.sıraya kadar geriledik.
Bir ülkede terör ve ciddi şoklar yaşanıyorsa o ülkenin ekonomik dengeleri altüst olur.
Her şeyden evvel terörle mücadele adına yapılan harcamalar, bütçe açıklarına sebep olmakla birlikte, düşük faiz olanaklarından da yararlanamamakta, bu ve bunun gibi pek çok sebep işsizlik gibi, enflasyon gibi ekonomik temel açıklar doğurmakta ve gelir dağılım dengelerini bozmaktadır.
Piyasa üzerindeki güven eksikliği, kısa ve uzun vadeli turizm sektörünü ilk önce istihdam alanında olumsuz etkilenmekte ve terör bölgelerinden büyük kentlere göçlere yani bölgesel dengesizliklere yol açmaktadır.
Bir ülkede terör yaşanıyorsa 17 ayda, diplomatik ilişkilerden doğan siyasi politik krizler 20 ayda, darbe girişimi ise 21 ayda kendini toparlayabiliyormuş.
2015 yılında Rusya ile kriz üzerinden yeniden toparlanarak bir anlaşmaya vardık. Ancak bizim en büyük sıkıntımız galiba turizm sektörünü iyi okuyamıyoruz. Ülkemizde onca kültür mirasımız varken sadece deniz, kum, güneş anlayışıyla soğuk ülkelerden turist çekmeye çalışmak anlaşılmaz bir gerçek. Oysa ki dünyanın en kalabalık ülkelerinden Çin, Endonezya, Malezya, Hindistan ve G.Kore gibi kültür, sağlık ve Helal Turizmi döngüsünde en fazla bu ülkeler yer alıyor. Ancak tanıtamıyor, işleyemiyoruz. Bu ülkeler zaten sıcak olduklarından deniz, kum, güneş turizmi onlara çok cazip gelmez. Biz turizm planı yaparken tüm yumurtaları aynı sepete koyuyoruz. Her pazarın beklentisi başka. Şimdilerde gastronomi oldukça popüler ki, bizim 7 bölgemiz de farklı yemek kültürüne sahip. Ülke olarak bu alanda çok zenginiz. Ama ne yazık ki tanıtamıyoruz
Ülkemize gelen ilk üç ülke sıralamasında Rusya, Almanya ve İngiltere soğuk ülkelerden geldikleri için Avrupa’ya yatırımlar devam ediyor. Ancak stratejilerimizi değiştirip daha fazla pay almalıyız.
Benim umudum 2014 yılındaki turist oranlarına ulaşmak. Şu an 10.sıradayız inşallah 6. sıraya geleceğiz.