Günlük yaşamımızın olmazsa olmazlarından biri, hatta en önemlsi; su ile ilgili gizemli özellikler insanlığı şaşırtmaya devam ediyor.
Suyun insan yaşamındaki yerini ve önemini anlatmaya kelimeler yetmez, yaşamın devamı, biyolojik yapının işleyişi için en gerekli materyal. Yerkürenin yüzde yetmişe yakın bir bölümünü kapladığını da düşünürsek, suyun canlılar için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarız.
Su her zaman mutluluk getirmiyor bazen olumsuzluklarla da karşılaşmamıza neden olabiliyor olsa da, suyun olmadığı bir ortamda uzun süre canlı kalabilmek mümkün değildir.
Yerküredeki canlılar için bu kadar önem taşıyan suyun bir başka özelliği daha keşfedildi ki, şaşırmamak elde değil.
Uzun süre su üzerindeki araştırmalarını sürdüren Masauro Emoto adlı Japon araştırmacı, insan vücudunun ve üzerinde yaşamış olduğumuz yerkürenin yüzde yetmişten fazlasını teşkil eden suyun yıllar önce moleküler yapısını inceleyerek ilginç bir sonuca varmış. Japon araştırmacı; suyun moleküler yapısının insanların düşüncelerinden, söylediklerinden ve dinlemiş oldukları müziklerden etkilnip etkilenmediklerini araştırmış ve insanlığı şaşırtan bir sonuca varmış.
İnsanların yaşama kalitesinin, vücutlarındaki ve yerküredeki suyun kalitesi ile bağlantılı olduğunu savunan Japon araştırmacı, yaşama geçirilen pozitif düşünceler sayesinde insanın, kendisini ve yaşamış olduğu gezegenini iyileştirmesinin ve yenilemesinin mümkün olduğunu savunduğu araştırmalarını bu tezini doğrular biçimde sonlandırmıştır.
Japon araştırmacı; son yıllarda müzik terapisinin popüler olmasından yola çıkarak, müziğin, suyun moleküler yapısı üzerindeki etkilerini görmeye karar vermiş ve kurduğu sistemle, iki müzik hoparlörü arasına birkaç saatliğine sürahi ile su koyarak suyun donmasını beklemiş. Su donduktan sonraki kristal formlarını fotoğraflamış ve ortaya inanılmaz görüntüler çıktığını görmüş.
Birinci fotoğrafta; Bethoven’in Postoral müziğini dinledikten sonraki muhteşem görüntüsü. İkinci fotoğrafta; Bach’dan “Air For The Gstring”i dinledikten sonraki su kristalinin görüntüsü, üçüncü fotoğrafta; Heavy Metal müzik dinledikten sonraki su kristalinin görüntüsü şaşırtıcıydı.
Bu çalışmada beklentileri doğrultusunda sonuca ulaşınca, düşüncelerin ve kelimelerin su kristallerinin formasyonları üzerindeki etkilerini incelemeye karar vermiş ve kelimerle Word Prosesor aracılığı ile kağıda dökülerek cam şişelere gece boyunca kasetten dinletilmiştir. Sonuç; su kristallerinın sözcüklerden etkilendiğini gösteren muhteşem görüntüleri ortaya çıkarmıştır.
Fotoğrafların birincisinde; sevgi ve takdir sözcükleri dinletilen su kristallerinin görüntüleri, ikincisinde; teşekkür sözcükleri dinletilen su kristalleri ve sonucusunda ise; kin ve nefret sözcükleri dinletilen su kristalleri görüntüleri vardı ve ilkinde olduğu gibi yine çok muhteşem ve şaşırtıcı görüntüler ortaya çıkmıştı.
Japon araştırmacı, suyla ilgili düşündükleri konusunda oldukça iyi sonuçlar elde etmişti, suyun müzikten etkilenmesi sonrasında ortaya çıkan kristal görüntüleri onu daha da cesaretlendirmiş ve bu konuda araştırmalarına devam ediyormuş.
Daha ne çalışmalar yaptığı konusunda yeni bilgileri henüz paylaşmadı ama yılmadan devam kararlılığındaydı.
Bakalım bu araştırmalar sonunda suyla ilgili daha ne ilginç bulgulara ulaşılacak.
Suyun vereceği daha ne ilginç mesajlarla karşılaşacağız.
BİR TUTAM TEBESSÜM!
MİNİ ETEK!
Dursun bir gün eve son model bir mersedes ile gelmiş.
Dursun’un mersedesle geldiğini gören Temel sormuş;
- Ula Dursun, yiyecek ekmeğin yoktur, nereden buldun bu mersedesi?
Dursun cevap vermiş;
- Yolda yürüyidum, yanımda bir mersedes durdi, içinde çok güzel mini etekli bir hatun var idi. Bani arabasına aldi, ormanlık bir alana götürdi. Arabadan indik. Bana sarıldı, mini eteğini çıkardi. “Artık benden ne istersen alabilirsin” dedi. “Ben de mersedesi aldım”.
Temel Dursun’un bu davranışını taktir etmiş!
- “Ha iyi etmişsun o zaman!” demiş ve sözlerine devam etmiş;
- “İyi etmişsun da. Zaten mini etek sana hiç yakışmaz idi!”