Petrol piyasasının üçüncü çeyrekteki üç ana gündemi ne oldu, hatırlayalım:
Petrol piyasasının üçüncü çeyrekteki üç ana gündemi ne oldu, hatırlayalım: 1) ABD’de kasırgaların rafineri ve sondaj faaliyetlerini olumsuz etkilemesi 2) Yukarı yönlü güncellenen büyüme rakamları ile birlikte küresel petrol talebinin artacağı beklentisi 3) OPEC – Rusya iş birliğinde üretim kesintisinin devam etmesi ve bu kesintiye Libya ve Nijerya’nın da dahil olması. Üçüncü maddenin detaylarına ilişkin yazılacaklar zaten yazıldı. O zaman 1 ve 2’yi biraz açalım.
Konusuna hakim bir araştırmacı olan Alnus Yatırım’dan Vahap Taştan bu sorulara yanıt versin, derim…
1) ABD’de petrol üretimi son çeyrekteki kasırgalarda 1 milyon varile yakın düşmesine rağmen hızlı bir şekilde toparladı ve 9,7 milyon varil/gün seviyesine yakın bir üretim gerçekleşiyor. ABD Enerji Bakanlığı raporlarına göre ise (STEO) petrol üretiminin 2018’de 9,9 milyon varil/gün seviyesine yükselmesi bekleniyor. Yani OPEC’in üretim kesintisi olan yaklaşık 1,2 milyon varilin (1,176) yüzde 62’sinden fazla. ABD’ye geri dönecek olursak, diğer bir konu da stok hareketleri. Kasırganın etkilediği ana kalemlerden biri de işlenmiş ve ham petrol stoklarındaki değişim oldu. Bunda kuşkusuz kasırganın etkisi var fakat piyasada öne çıkan konulardan biri de bilindiği üzere rafinerilerin çalışma kapasitesi ve rafine ettiği petrol miktarları. Bazı rakamları da verecek olursak, örneğin 2016 yılının ilk 9 ayında rafinerilerin aldığı ham petrol miktarı ortalama 16,25 milyon varil iken 16,73 milyon varil/gün düzeyinde. 9 aylık almamın nedeni de kasırga dönemindeki şokların ortalamaları aşırı etkilemesi. Yani burada bir miktar talep etkisi de var ama bana kalırsa sınırlı.
2) Talep konusundaki spekülatif hareketler aslında yersiz değil. Raporlar, Euro Bölgesinde 2 ve 3. çeyrekte son yılların en iyi büyüme rakamına işaret ederken, Çin’de büyüme endişeleri azalmış (aslında ertelenmişken) dünya ekonomisinde büyüme beklentileri yukarı revize edilmişken, petrol talebinin artacağını belirtmek doğru bir tespit.
Son aylarda bakır ve petrol fiyatları arasındaki artan korelasyonu, büyüyen ekonomilere bağlayabilir miyiz?
Neden olmasın. IMF’nin 2017 Ekim ayı raporuna göre dünya ekonomisinde büyüme Nisan ve Haziran raporlarına göre 2017 ve 2018 için 0,1 puan yükseltildi. Bunda büyük ölçüde gelişmiş ekonomilere ilişkin büyüme rakamlarındaki revizeler etkili.
Sonuç olarak:
Öncelikle artık OPEC tartışmasını bir kenara bırakalım. Fiyatlara kasım ayı başından bu yana yeterince dahil oldu. Bir çok analizde ve raporda OPEC iyimserliği cümlesinin defa okuduk. Talepteki ılımlı artışın bir miktar ivme kazandığının da altını çizelim. O halde ana konu bizim için ABD. ABD’de petrol üretiminin geldiği seviyeler ve artacağı beklentisinin yakın zamanda fiyatlara yeniden dahil olacağı, piyasanın gündeminin yeniden ABD’ye kayacağı beklentisini öne çıkarabiliriz. Bu da öncesinde OPEC iyimserliği ya da artan talep beklentisi ile yükselen petrol fiyatları için bir yorulma anlamına gelebilir.
Yani, OPEC arz keserken, ABD artırıyor. Arz fazlası sorunu çözülecek fakat ABD bunu geciktiriyor.