Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası (FED) iki gün süren toplantılarının ardından faiz kararı çıkmadı ve faizler yüzde 1,00-1,25 bandında sabit kaldı.

Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası (FED) iki gün süren toplantılarının ardından faiz kararı çıkmadı ve faizler yüzde 1,00-1,25 bandında sabit kaldı.

Ardından, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Eylül ayı toplantısı yayımlanan karar metninde ise son bir yıldır konuşulduğu gibi FED’in bilançosunu küçültmeye Ekim ayında başlayacağı açıklandı. Özellikle, Harvey ve Irma kasırgaların toplamda 290 milyar dolar ekonomik maliyete sebep olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam ABD'nin GSYH'sinin yüzde 1,5'ine denk geliyor.

Ayrıca, kasırgaların konut, otomobil zararların yanı sıra benzin ve yakıtların fiyatlarında artış olabileceği gibi Teksas ve Florida eyaletlerinde işsizlik oranlarının da artıracağı kaçınılmaz bir gerçek.

FED Başkanı Janet Yellen yaptığı açıklamalarda ise, bilanço küçültülmesinin kademeli ve belirlenen plan çerçevesinde yapılacağını belirtti.

Sanırım, enflasyonun yüzde 2 hedefine yaklaşması, faiz artışı ile kademeli sıkılaşma politikası olduğuna vurgu yaparken ilerleyen dönemde hedeflenen seviyeye 2019 yılında ulaşmasını beklediklerini anlıyoruz.

Dün yapılan Almanya genel seçimlerini eminim takip etmişsinizdir.

Almanya Başbakanı Angela Merkel 4. kez kazandı. Türkiye-Almanya arasında yaşanan gelişmeler ve sınırımızda artan jeopolitik riskler TL’de göreceli zayıf görünümü desteklerken FOMC toplantısı sonrasında dolarda yaşanan değer kazanımı ile birlikte kurun geçtiğimiz hafta 3,51 seviyelerini test ettiğini gördük.

SATIR ARASI;

Bugünkü yazımı yazarken, Başbakan Binali Yıldırım canlı yayında birçok soruyu yanıtladı. Aldığım notlarda en çok beni etkileyen Kuzey Irak referandumu, ABD Türkiye ilişkileri, TEOG sistemi, taşeron işçilerin akıbeti, Varlık Fonu, Almanya seçimleri derken Türkiye için çok önemli bir konu olan Orta Vadeli Programda yer alacak ekonomik gelişmelerden ve hedeflerinden bahsetti.

Öncelikle bu konudan başlamak istiyorum.

2017 yılında hedefler;

Eski Yeni

Büyüme %4,4 %5,5

Enflasyon %6,5 %9,5

İşsizlik %10,2 %10,8

OVP çalışmasında Başbakan Binali Yıldırım, “tasarruf birinci önceliğimiz olacak ancak üretimde tasarruf yok! Yatırımda da yok!” dedi ve “Önce kendimizden başlayacağız dedi ve

Almanya seçimleri hakkında Başbakan Binali Yıldırım’ın çok önemli, bir sözü oldu. “Merkel birinci parti oldu ama iktidar olamadı. Oy kaybetti.” dedi. Tüm Avrupa’yı ilgilendiren ırkçılık anlayışının yükseldiğini ve buna tedbir alması gerektiğini de vurguladı.

Son günlerde tüm öğrencileri ilgilendiren sistem değişikliğinden yani TEOG sınav sistem değişikliğinden bahsetti.

Hatırlarsanız, geçtiğimiz gün “TEOG Çocukları” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu sistem Türkiye’de tam 1 milyon 200 bin öğrenciyi ben de dahil dolayısıyla ailelerini ilgilendiriyor. Başbakan Yıldırım yaptığı açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığın 3 çözüm önerisi var. Ve en geç 1 ay içinde gerçekleşecek” dedi.

Merakla kulaklarımı açarak dinledim ve bakanlığın önerilerinden bahsetti.

1- Merkez yönetiminde, her lisenin kendi sınavını yapması

2-Ortaokul bazlı yerleştirme (adrese dayalı kayıt sistemi)

3- Ortaokul sertifikasyon sistemi

“Her lise kendi sınavını yapacaksa, Anadolu'daki çocuklar nasıl gelecek? Onlara nasıl fırsat eşitliği sağlanacak?

sorusunun, bana kalırsa ucu açık kaldı...

Son olarak; Kuzey Irak’taki referandum hakkında ise “Türkiye elini kolunu bağlayıp bekleyecek değil. Biz referandumunun sonuçlarını tanımayacağız. Sınırımızdaki statü değişikliği kabul edilemez. Biz ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konularda tedbir alıyoruz. Biz savaşa girmiyoruz” dedi ve ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bir gece ansızın gelebilirim” diyerek noktayı koydu.