Hızla büyümeye devam eden 3 trilyon dolarlık moda endüstrisi, metaverse evrenine en hızlı uyumlanan sektörler arasında bulunuyor.

Hızla büyümeye devam eden 3 trilyon dolarlık moda endüstrisi, metaverse evrenine en hızlı uyumlanan sektörler arasında bulunuyor. Bir yandan mevcut hazır giyim ve perakende markaları fiziksel dünyanın yanı sıra dijital ortamda da yerlerini almaya başlarken, diğer yandan tüm dünya, yalnızca dijital giysiler üreten start-up firmalarının ortaya çıkışına tanıklık ediyor.


Eğlence dünyasını domine eden oyun sektörü 2020 yılında 203.12 milyar dolar değerinde gerçekleşirken, global oyun sektörünün 2028 yılına kadar 545,98 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Günümüzde 3 milyar insan düzenli olarak video oyunları oynarken, bu platformlardan halihazırda yıllık 100 milyar dolar değerinde sanal ürün satışı gerçekleştiriliyor. Oyuncular, ‘skins’ olarak adlandırılan bu kıyafetleri veya aksesuarları, online bir oyunda görünümlerini özelleştirmek üzere gerçek para karşılığında satın alıyor. Peki, kullanıcılar gerçek hayatta giyemeyeceği giysilere neden bu kadar ilgi gösteriyor? Metaverse tam olarak ne anlama geliyor ve moda, giyim ve perakende dünyasının bu yöndeki adımları sektör için ne ifade ediyor?

Dijital yeni dünya; metaverse nedir?

Facebook’un uygulamalarını ve teknolojilerini yeni bir şirket markası altında birleştiren Meta’yı tanıtmasının ardından metaverse kavramı sıklıkla duyulmaya başladı ve ardından pek çok büyük firma bu konuda harekete geçti. Son zamanlarda popülerleşmesine rağmen aslında ortaya çıkışı daha eskiye dayanan metaverse terimini ilk olarak Neal Stephenson, 1992 tarihli ‘Snow Crash’ adlı romanında kullandı ve burada ‘bilgisayar tarafından üretilen bir evren’ vizyonu ortaya koydu. Sonrasında birçok kitaba ve filme konu olan metaverse şimdi ise bilim kurgudan gerçeğe dönüşüyor.

Kullanıcılar, gerçek dünyada akıllı telefonlar veya bilgisayarlarla alışveriş yapmak, konser veya film izlemek gibi iki boyutlu deneyimlerini, tamamen sanal olarak kurgulanan üç boyutlu bir dünyada kendi avatarlarıyla ‘gerçekten’ bulunduğu bir ortamda yaşıyor ve bunu tüm dünyadan farklı kullanıcılarla birlikte aynı anda gerçekleştirebiliyor. Böylece örneğin insanlara bulunduğu herhangi bir ortamda telefon veya bilgisayar aracılığıyla alışveriş yapabilmeyi vaat eden dijital teknoloji, gelinen noktada VR (Sanal Gerçeklik) gözlük ve ekipmanlarıyla bu sefer doğrudan 3 boyutlu sanal bir mağazaya gitme olanağı sunuyor.

Metaverse moda için de yeni bir evren yaratıyor

Yepyeni bir üç boyutlu dünya deneyimi sunan bu dijital evrende, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi moda, kişilerin kendini ifade etme ve kimlik yaratma biçimi olarak görülüyor. Metaverse’ün insanların günlük hayatında daha fazla yer almasıyla birlikte fiziksel dünyadakinin yanı sıra sanal dünyada da giysilerin daha çok önem kazanması bekleniyor. Bu sebeple metaverse moda sektörü için de önemli fırsatlar sunan bir pazar olarak ortaya çıkarken, dijital ortamdaki ürünleri benzersiz kılan NFT ise bu dönüşümde hızlandırıcı bir rol üstleniyor. Gerçek dünyada giyim ürünleri satan markaların dijital olarak da varlık göstermesinin yanı sıra, fiziksel olarak hiçbir zaman kullanılamayacak ve yalnızca dijital dünyada giyilebilecek olan kıyafetler satan firmalar modayı farklı bir boyuta taşıyor.

İnsanlar neden gerçekte giyemeyeceği dijital kıyafetlere para veriyor?

Günümüzde 3 milyar insanın düzenli olarak bilgisayar oyunu oynadığı göz önünde bulundurulduğunda, dijital ortamda uzun zaman geçiren ve online platformlarda sosyalleşen kullanıcılar avatarlarının ve oyun karakterlerinin dış görünüşüne oldukça önem veriyor. Dijital ortam için giysi ve aksesuar üreten tasarımcılar ise, oyun dünyasının fantastik ve bilim kurgu ögelerinden esinlenerek, gerçek hayattakinden farklı olarak daha sıra dışı ve dikkat çekici kıyafetler sunuyor. Dijital moda evi Placebo’nun kurucusu Roei Derhi bu gerçeği şu sözlerle özetliyor: “Bence dijital modanın en iyi yanı, içinde bir kaçış etkisi olmasıdır. Dijital moda gerçeklikten daha fazlası ve insanlara sadece kıyafet giydirmekle kalmıyor, aynı zamanda fanteziler giydiriyor.”

Gelecekte yalnızca dijital moda mı olacak?

Bu etkileyici teknoloji her ne kadar büyük bir heyecanla karşılansa da, en azından yakın gelecekte yalnızca dijital modanın olduğu bir dünya şimdilik mümkün görünmüyor. Bunun önündeki en büyük zorluklardan biri ise teknolojinin herkese ulaştırılabilir hale getirilmesi. Öte yandan bu yeni dünyada yaşanabilecek sorunların hukuksal ve etik boyutunun yanı sıra bunun insan psikolojisi üzerinde yaratacağı etkiler hala tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Dijital moda, başlangıçta tasarımdan doğrudan satışa geçilmesi ve aradaki fiziksel üretim süreçlerini ortadan kaldırması nedeniyle çevre dostu görünse de, insanları metaverse evrenine taşıyacak olan teknolojik süreç sürdürülebilir bir dünya için çevresel ayak izini azaltma konusunda yetersiz görünüyor. Bununla birlikte yapay zeka, blockchain, makine öğrenmesi, kripto para ve NFT (non-fungible token) gibi çağın yeni kavramlarını bir araya getiren metaverse’ün ilerleyen yıllarda daha fazla yaygınlaşması öngörülüyor. Dijital dünyayı farklı bir aşamaya taşıyan bu platform, yeni üretim ve tüketim süreçlerini de beraberinde getirirken, buna paralel olarak değişen gerçeklik ve ihtiyaç algısının tekstil endüstrisinin dönüşümünü de hızlandırması bekleniyor.