Havva'nın Adem için yaratılması, çok eski ve çok özel bir zamana rastlıyor.
Havva'nın Adem için yaratılması, çok eski ve çok özel bir zamana rastlıyor.
Nasıl evlendiler, nasıl bir tören yapıldı bilmiyoruz.
Ama çıplaklıklarından utanıp, örtünecek bir şeyler aramaları, Adem'in elmayı yemesinden sonraya rastlıyor.
Aslında gerçeği bilmek, Havva'nın da Adem'in de hakkıydı.
Çünkü cennetten kovuluyorlar..
Ve ..
Dünyaya düşüyorlar.
Ve soyun sopun üremesi daha sonra başlıyor..
Ve.. İnsanoğlu üreye üreye buralara kadar geldik.
Adem ile Havva'yı niye yazdım, taaa o zamanlar utanmak var..
Ya şimdi.
Beraber okuyalım bakalım, utanma var mı?
Kadın bir televizyonda, bir programa, canlı yayına bağlanıyor.
Evlilik danışmanı kadına soruyor..
Sesi avaz avaz.
Ölçüsüz, miktarsız.
Arsız.
Hocammm, (kadın nereden hocası ise), kocam beni aldatıyor, kadınlarla mesajlaşıyor, yakaladım onu.
Hocaaammm, siz bana dediniz ki, evliliğin %80 cinsellik.. Kocanızı doyurun, onlar hep aç kedi gibidir. Kucağına otur, cilve yap, dişi ol, kadın ol..
Kocalarınız sizi aldatmaz.
Dediklerinizin hepsini yaptım hocamm.
Ben kocamı cinsellik olarak doyuruyorum.
Doyurmak.
O anda kalakalıyorum.
Kelimenin içinde kayboluyorum.
Ne ayıp..
Ne kayıp.
Aşk, sevgi, güven sözcükleri nerede?
Evlilik denen, bir ömür sırt sırta verilen, sevgi esaslı kurumu, kocamı doyuruyorum, cümlesine sığdırmışsınız.
Evliliğini kurtarmak için, her şey yapabilirsin..
Doyurmak, kelimesini kendine bile söyleme.. Ben, sen, biz, siz, herkes niye bilelim?
Bazen bilmelerin ayıbı çok olur.
Televizyonda, alenen bağıra çağıra söylemek arsızlığına nasıl geldin?
Arsızlık.
İnsanın kendi içinde, yok olması, kaybolması, bir anlık bir şey mi? Yoksa bir ömür mü?
Bu, arsızlık denen ateşten gömleği ne zaman giydiniz acaba?
insan sizin gibi kadınları gördükçe, dünyaya güvenimi kaybediyorum.
Vadesi gelmemiş bir yenilgi içinde arsızlığınız..
Bence..
Hocaammm diye bana sor tatlım.
Bakın size ne diyeceğim.
Şu kadın arsızlığını ertele.
Kendine çok görme bunu.
Kocanın omuzuna başını koy.
Ne olur.
Funda'ya takılanlar..
Sibel Kekilli.. Oyuncu biliyorsunuz. Almanya doğumlu, orada büyümüş, simdiler de ne kadar iyi oyuncu olduğu konuşulup duruyor... Kadın, Instagram sayfasında yeni filminin fragmanını paylaşmış.. Altına o kadar yorum yapılmışki, birçok erkek, hakaret içeren, küfür içeren, cinsellik ve seks içeren şeyler yazmışlarki, kadın sayfasını canım memleketimize kapatıvermiş. Ülke engeli koymuş..
Eline koluna sağlık Sibel hanım. O utanmazlar, o kadar utanmaz ki.. Yazdıkları hakaretler, ettikleri küfürler kendilerine. Hayatları o kadar ahlaksız ki.. Kusura bakma, senin üzerinden kendine demediğini bırakmamış.
... Türkiye'nin bu yıl, Oscar adayı filmi Ayla. Benim Oscar adına hiç bir zaman ümidim olmamıştır.. Ama, başarılar dilerim. Yönetmeni Can Ulkay, demiş ki.. “Filmimizi izleyip ağlamayan yok...” Önce herkes ağlayınca film iyi film mi oluyor dedim. Sonra evet, iyi film oluyor.. İçinde duygu ve sevgi yüklü, insani değerleri öne çıkaran duygular varsa, niye olmasın dedim.. Ağlamak güzeldir.