Ben özelikle Bakan Fahrettin Koca'nın son açıklamalarından özetleri yazmak için hazırlanırken sosyal medyaya düşen bir haber oldukça ilgimi çekti.
Bugün yazı yazmak için bilgisayar başına geçerken yazmak istediğim konu net belli idi. Salgında geldiğimiz nokta ve bu konuda hergün Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan, eskiden adı turkuaz tablo, şimdi ise, kırmızı tablo ile açıklanan veriler ile ilgili bilgiler ve son olarak yapılan açıklamalarla ilgili söylemek istediklerimdi. Son zamanlarda sıkça vurgulanan aşılanma konusundaki duyurular ve buna karşın aşı karşıtları ile ilgili gündemde iyice konu haline getirilen “Aşı Karşıtları” meselesiydi.
Ben özelikle Bakan Fahrettin Koca’nın son açıklamalarından özetleri yazmak için hazırlanırken sosyal medyaya düşen bir haber oldukça ilgimi çekti. Haber; aşı karşıtı bir grubun Maltepe’de yapacağı duyurulan “Aşı Karşıtlığı Mitingi” konusundaydı. İş bu hallere gelmişti de asıl ilginç olanı bu mitinge Maltepe Kaymakamından izin çıkmamış olmasına karşın İstanbul Valiliği’nin izin vermiş olduğu haberiydi. Tabii ki kafam iyice karıştı. Aşı konusunda yoğun uygulamalara, salgının önlenmesi için yapılması gereken özenli çalışmalara rağmen, aşı karşıtlığının yayılma eğiliminin önünün açılması tüm olumlu çalışmalara köstek olabileceğinedir.
Bu iş nerelere varır önümüzdeki günlerde daha netleşecektir diye düşünüyorum..
Biz yine bugünkü yazımda aktaracağımı söylediğim, Sağlık Bakanımız Koca’nın son açıklamalarındaki, aşıda son durumumuzu anlatan verilerin özetlerine bakalım.
Önceki akşam saatlerinde Saat 18.15’te kameralar karşısına geçen Bakan Koca; açıklamalarından satır başları şöyle idi;
“100 milyon doz, 84 milyona hayırlı olsun. Yüz milyonuncu doz aşı Kocaeli Gebze’de bir hastanede yapıldı. 36 yaşındaki yurttaşımıza, aşıyı uygulayan arkadaşımıza teşekkür ediyorum. Yüz milyon doz ortak ve büyük bir başarının adıdır.”
“Toplumun sevgisini kazanmış, aşı konusunda örnek olan kişilere destek için minnettarlığımızı belirtiyorum. Bizler 84 milyon daha da güçlü bir dayanışmayı, birlik ruhunu sağlayabiliriz. Bugün ortak hedefimiz olan toplum bağışıklığı için gücümüzü büyütme günüdür.”
“Şu dakikalar itibarıyla yüz milyon dozun üzerindeyiz. 18 yaş üzeri aşı oranı yüzde 82. İkinci doz aşıyı olma oranımız yüzde 63,8. Yüz milyon doz başarısı bizi büyük bir sonuca hazırlıyor”.
“Toplum bağışıklığı aşı dozlarının tam olmasıyla alakalıdır”.
“Henüz ilk doz aşısını yaptırmayan 11,3 milyon kişi bulunuyor. İlk doz aşının tek başına koruyuculuğu yok, biz aşı sürecimizi ilk doz ile başlatmış bulunuyoruz. İlk doz ilk adımdır”.
“Tamamlayıcı doz üzerinden 2 hafta geçmelidir.
“Hastanelerimizdeki aktif vakaların yüzde 90’u aşı olmamış veya aşısı tamamlanmamış kişilerdir”.
“Üç doz aşı olmuş vatandaşlarımızın vaka sayıları içindeki oranı yüzde 2’den azdır.
“Yaklaşık 6 milyon insanımız hatırlatma aşısı yaptıracak”.
“Yüz milyon doz aşıya rağmen dünkü tabloda vaka sayısı neden 23 bin 914’dü. Her sorunun cevabı var. Bu soruya karşılık olarak, tam doz aşılama oranında henüz yeterli düzeye ulaşamadık. Tam dozda sağlanan koruyucu gücüne toplumun büyük kısmı olarak sahip değiliz.
“Çözüm tam doz aşıdır. Aşılarımızı birlikte, hızlı bir şekilde tamamlamak hepimizin yararınadır. Bir kısmımız aşılarımız olur, diğer kısmımız aşılarımızı ertelersek başarımız azalır.
“Hepimiz tam aşılı olmalıyız. Toplumu salgına karşı güçlü kılmalıyız. Yüz milyon dozun önümüze koyduğu hedef de budur.
“13 Ocak’ta başlayan ve bugün yüz milyon doza ulaşan aşı seferberliğinin bugüne ulaşması büyük güç istiyor. Aşıları olmakla kalmamalıyız, birbirimize aşıyı hatırlatmalıyız. Toplum bağışıklığı için gelin aramızda birlik ve beraberlik kuralım. Aşı olan riski herkes için azaltır. Sizleri birlik ve beraberliğe davet ediyorum”.
İşte Sağlık Bakanı Koca’nın tüm bu çıklamalarına karşın, verilerin ortaya koyduğu gerçeklere ağmen “aş karşıtlığı” konusunun ısrarla gündemde tutundurulmaya çalışılması hiç de akılcı bir yöntem değildir.
Aşı karşıtı olmak da nereden çıktı!
Konuya yarın devam edelim.