Çok karalar bağlamam, kasvetli ortamlardan hızla uzaklaşabiliyorum. Benim hiç vazgeçemediğim en etkin felsefem budur.
Bazen öylesine karamsarlık yaşadığım oluyor ama en beğendiğim özelliklerimden biri ne kadar karamsar olursam olayım o karamsarlığın fazla etkisinde kalmaksızın kendimi kısa sürede toparlayabiliyor olmamdır. Ne durumda olursam olayım o karabulutları rahatlıkla gönderebiliyorum.
Çok karalar bağlamam, kasvetli ortamlardan hızla uzaklaşabiliyorum. Benim hiç vazgeçemediğim en etkin felsefem budur.
Belki bir umutun yeşermesi olarak beklenti içinde olduğumuz bir duruma düşme psikolojisinden kurtulabilenlerden birileri olabilmeyi bekledim yeni yıldan, gelecekten. Pek ümitvar değildik ama yine de bir umut, belki beklentilerimizi biraz olsun karşılayacak bir şeylerle buluşabiliriz diye heveslendim geleceğin bana getireceklerinden. Ben yine de bu beklentilerin hayallerinde fazlaca kendimi kaybetmedim. Öngörülerime her zaman güvendim, heyecanlarımın ve hayallerimin yarattığı anaforların girdabına hiç ama hiç kapılmadım. Yaşam planlarını üç aşamalı dönemlerdeki sağlam planlar üzerine kurmaktan hiç ama hiç vazgeçmedim. Fazla hayaller kurmadım, olmayacak şeyleri hayal etmedim.
Çok değil üç ay önce geride bıraktığımız 2022 yılıyla ilgili karmkarışık duygularla yüklü öylesine yorumlar yaptık ki, gelen ve içine girdiğimiz ve üçüncü ayını geride bırakmaya iyice yaklaştığımız 2023 Mart ayının yarılarındayız, öylesine yaşam karmaşasının içinde yol alabilmeye çalışıyoruz ki bunu atlatabilmek çok iyi planlanabilen ve sağlam öngörüler üzerine kurulu bir yaşamla bile bu sorunun altından kalkabilmek pek de kolay görünmüyor. 2023 yılınının hemen başlangıcında nasıl geçeceği konusunda sislerarası bir dünya profilinin zoraki hızalamasının engeller dolu akışına kendimizi bıraktık bizi götüreceği yere doğru giden akıntının peşine takılmış bilinmeyenere doğru gitmeye çalışıyoruz.
Çok zor bir dönemden geçerek 2023 yılına girdik. Yaşanan ekonomik kriz, uzun süre bizi etkisine alan döviz dalgalanmalarının ve yükselişinin yarattığı olumsuzluklar, bir türlü kontrol edilemeyen fiyat artışlarının üzerine çöktüğü temel tüketim maddelerine gelen fahiş zamların iyice zorlaştırdığı sorunlar yumağına dönüşen engellerinde, 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük depremler içinden çıkılamayacak bir yaşam sürpriziyle boğuşmaya hapsetti toplumumuzu.
Uzun süre üzerimize çöken koronavirüs salgını, sel felaketleri, orman yangınları ve benzeri doğal afelerinin en beteriyle 6 Şubat’ta Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki 11 ilimizde 50 bine yakın can kaybı, 115 binden fazla yaralı depremzede ve enkaza dönüşmüş yüzbinlerce kullanılamayacak durumdaki bina hasarını geride bırakan, ülkemizde yaşadığımız en büyük deprem doğal afeti. Yaşanası ve asla unutulamayacak bir doğal felaket olarak yaşamımızdaki en acı verici izini bıraktı.
Ülkemiz var olan tüm yaşamsal dertlerimizi öteledi. 6 Şubat’ta olan ve yaklaşık bir ayı aşkın süredir etkisini sürdüren bu doğal felaketin yaralarını sarabilmk, geride bıraktığı zararlarını telafi edebilmek için var gücümüzle, tüm toplum olarak, elbirliğiyle çalışıyoruz.
Elli bine yakın can kaybını telafi etmek, yakınlarının yaşadıkları travmayı akıllardan silebilmek hiç mümkün değil ama, bu büyük doğal afetin geride bırktıklarının sürdürebilecekleri yaşamlarına katkı yapabilmek, acılarını, üzüntülerini paylaşabilmek, hafifletebilmek için, başta devletimiz ve kurumları, tüm sivil toplum kuruluşlarımız olmak üzere toplumuzun el birliği ile elimizden gelenininden daha da fazlasını yapmaya çalışıyoruz.
Kolay değil ama, Türkiye Cumhuriyetimiz birçok sorunun altından kalkabildiği gibi bu sorunun da üstesinden gelebilecek kadar büyüktür ve depremin geride bıraktıklarını en kısa sürede telafi edebilecektir.
“Başımız sağolsun, geçmiş olsun Türkiye’m.”
Daha ikinci ayını tamamladığımız 2023’ün bizlere göstereceği büyük sürprizler umarız sona erer ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlayacağımız ve seçimler yaşayacağımız bu dönemde, yaşam planlarımızın iyice dalgalı hale dönüştüğü, son yıllarının telafi planlarını yapabilme ortamına sahip olmaya çalışırken, son birkaç ay içinde yaşanan sürpriz gelişmeler zor günler geçiren toplumumuzda karamsarlık ve yaşam karmaşına neden olacak gibi görünüyor.
Umarım deprem felaketinin yaşattığı olumsuzluklardan kolay kurtulabilir, doğal yaşamımızın işleyişine çarçabuk ulaşabiliriz.
Görünen o ki, bu kez çok daha zor bir dönem bizleri bekliyor.
Tüm olumsuzluklarına rağmen son yaşanan ve sadece bölgedeki vatandaşlarımızı değil tüm ülkeyi etkileyen bu büyük deprem ve yaşamı dalgalandıran son gelişmelerinin karmaşık etkisinde kurtulur ve deprem travmasının duygusal tahribatını da rahat atlatırız..