Ülke felaketlerden geçiyor, biz elem, keder, dert yüklüyüz.
Ruh Sağlığı Derneği, bir şeylerin check-feel uygulaması ile konum temelli duygu paylaşımlarını incelemiş.
Kişilerin bulunduğu lokasyondan hissettikleri duyguları paylaşmalarını istemişler.
İnsanlar bulundukları mekanlardan duygularını paylaşmışlar
Örneğin Çanakkale Anıtını yıksanız, Çanakkale ruhunu yıkamazsınız, çünkü oranın ruhu o anıttan önce de vardı.
Uygulama; mekanın, bulunduğu konumların ruhunu görmesini sağlıyormuş.
Yılın farklı mevsimlerinde, haftanın farklı günlerinde, hatta günün farklı saatlerinde bile aynı mekan birden fazla duyguyu ev sahipliği yapabiliyormuş.
İnsanlar bazen aynı duygudaşlarını bulmak için bazen de duygularından arınmak için mekan tercihi yapıyorlarmış.
Yani insanlar bir mavi mevsimin, günün ve saatin hissettirdikleriyle "duygunun götürdüğü yere git" mottosuyla hareket ediyorlarmış.
Aslında bu dernek bu çalışma ile İstanbul'un his haritasını ortaya çıkarmış.
Bu araştırmayı okuduğumda, ah be canim Ruh Sağlığı Derneği dedim, bize mekanların, konumların ne hissettirdiğinin ne önemi kaldı ki.
Ülke felaketlerden geçiyor, biz elem, keder, dert yüklüyüz.
Biz karmakarışığız.
Biz çok kavgacıyız.
Biz çok arsız, edepsiz ve utanmaz insanlarız.
Deprem oluyor, ölüm var, yaralılar var, bu kış gününde insanlar çoluk çocuk can derdinde, biz kavga derdindeyiz.
Sosyal medya da insanlar inanılmaz kavga ediyor.
Siz İstanbul'un his haritasını boş verin ne olur, bu çalışmayı sosyal medya üzerinden yapın.
Bakın twitter’ın his haritası başka,
Instagram’ın his haritası başka, facebook his haritası bambaşka çıkacak.
Daha deprem olur olmaz 5 dakika sonra, 10 TL yardım isteyen Kızılay'ın his haritası ne durumda, mesela.
Bulaşık deterjan kadını Berna'nın his haritası nerede, mesela.
Bu meseleler yüzünden kavga eden, demediğini bırakmayan, hakaretler, küfürler eden binlerce insanın his haritaları nerede?
Bir paylaşım önce Elazığ çok üzgünüz paylaşımı yapan kadınlar, bir paylaşım sonra, yedikleri yemekleri, gittikleri mekanları ağızlarını şaplata şaplata paylaşıyorlar.
Sayın Ruh Sağlığı Derneği, herkesin umuru imiş gibi, aslında zerre kadar umuru olmayan, merhamet isteyen duygu durumu, his haritasının dağılımı nedir?
Mesela, ölüm var, yaralı var ama o kavga etmek istiyor, duygusunun his haritasını ben öğrenmek isterim.
Sanıyorum bu his haritası darma duman, görünecek.
Funda'nın aklındakiler
Bebek’te, genelde popüler insanların ve piyasa yapmak isteyen insanların gittiği ünlü bir mekan var.
Bir gitseniz biraz etrafı seyretseniz çok tuhaf manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Erkekler yanındaki kadın dışında diğer erkeklerin yanında olan kadınları keserler, kadınlar aynı şekilde birini bulma derdinde gelmişlerdir.
Çok da pahalı bir yerdir.
8 Ocak’ta o mekanın işletmecisi adam orada çalışan kadına cinsel istismarda bulunuyor ve kadın bu iddia ile savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.
Savcılık tuvalet girişindeki kamera görüntülerini istiyor.
Malum haber geliyor, olay sırasında kameralar çalışmıyormuş.
Ben kadın olarak, hiçbir kadının istismar ve taciz iddiasına artık itimat etmem ama, kameralar çalışmıyor olmamış beyler.
Sayın savcılar, kameralar çalışmıyor dendiğinde taciz iddiasındaki adamları anında suçlu bulun lütfen.
Bundan böyle kameraları siz tamir etmiş olursunuz.
... Çarşamba gecesi Aşk Tesadüfleri Sever 2 filminin galası vardı.
Çok sevdiğim insanlar Ömer Faruk Sorak ve eşi İpek Sorak'ın yapımcısı olduğu filme koşarak gittim.
Hava yağmurlu ve oldukça soğuk bir günde sıcacık bir aşk filmini seyretmek üzere filmin galasındaydım.
Kapıda kuyruk vardı, ama içeriye girmemiz 5 dakikalık zamanı bile almadı.
Köşeci Onur Baştürk galaya gelmiş, "ilk kez bir galada kuyruk gördüm" diye başlık atmış ve bu kalabalıkta bu filmden tat alınmaz demiş ve filmi seyretmeden sinemadan çıkmış.
Onur bey, kapıdaki kuyruğa çok bozuldum, sinirlendim ve filmi seyretmeden dışarıya çıktım deseniz daha dürüst olurdu.
Dünya iyisi ve kibar karı koca insanlara ne kadar ayıp ettiniz.
Bu arada galalar zaten hep kalabalık olur, bu ne ego.
Egonuz batsın.