Fenerbahçe bitime son beş maç kala Mersini konuk etti. Lig sonuncusu Mersin'in ilk yarı bir tek pozisyonu vardı.
Fenerbahçe bitime son beş maç kala Mersini konuk etti. Lig sonuncusu Mersin’in ilk yarı bir tek pozisyonu vardı. Uzatma dakikalarında Mehmet Topuz Kornerde eşleştiği adamını bırakınca Güven golü attı. İkinci yarı ise Kjaer’in hatasını Gökhan Gönül kapattı ve karşı karşıya pozisyonda topun ağlara gitmesine izin vermedi. Bunun dışında Mersin adına bir tek olumlu hareketten bahsedemeyiz. Mersin oyunun hiçbir döneminde direnç göstermedi. Ligden düşmeyi özümsemişler gibi bir oyun oynadılar. Gelelim Fenerbahçe’ye. Takımı ileri taşıyan tek adam olan Volkan Şen bu kez skorda da taşıdı ve iki dakikada attığı gollerle bir anda iki sıfır takımı öne geçirdi. Sonrasında rolantiye alınan bir oyun oldu. Fenerbahçe bir iki cılız atak denese de başarılı olamadı. Ancak oyunun hep hakimiydi. İkinci yarının ilk 10-15 dakikası Mersin gelmeye çalıştı. Volkan Şen’in ilk yarı sonunda oyundan çıkmış olması da Fenerbahçe’nin Mersin ataklarına refleks vermesini engelledi. İkinci yarı forvete Fernandao’yu çeken Pereira Van Persie’yi ise onun biraz gerisine çekti. Nani de Volkan’dan boşalan kanata girdi. Mehmet Topuz’un çıkıp Ozan’ın girmesi ve Nani’nin yerine Diego’nun girmesi ile sistem yeniden değişti. Fenerbahçe biri penaltıdan diğeri Van Persie, Fernandao anlaşmasından iki gol daha çıkardı. Fernandao’nun attığı golde Mersin’de son adam olan Güven geriye kaçmayıp ileriye çıksa pozisyon ofsayt olacak. Bu tür pozisyonlar hocalar tarafından alt yapılarda 13-14 yaşındaki çocuklara öğretiliyor.
Bu şekilde geçen maçta sanırız bir hafta boyunca tartışılacak şey Ülker Arena’ya gelenlerin bir kısmının Van Persie’yi daha büyük bir kısmının da Diego’yu ıslıklaması, yuhalaması olacaktır. Geçen sene Emenike’ye yapılanlar bu sene bu iki futbolcuya yapılmakta. Öncelikle taraftarın bu tavrının doğru olmadığını aktarmak gerekir. Fenerbahçe gibi dünya devi bir kulübün iki çalışanını ıslıklamak Fenerbahçe’yi daha da büyütmez. Beğenin beğenmeyin bu oyuncular en az yedi maç daha oynayacaklar. Kupada Finale kalınır ise sekizinci maçı da oynayacaklar. Böyle bir ortamda futbolcu ıslıklamak kimseye yarar getirmez. Yıl sonu Fenerbahçe bu futbolcuları satmak istese dahi kendi seyircisi tarafından ıslıklanmış bir futbolcunun değerinin düşeceği aşikardır. O yüzden Fenerbahçe’ye zarar vermemek adına mutlak surette futbolcu ıslıklanmasına son vermek gerekir.
Öte yandan Diego’nun çok tepki aldığını bunun nedeninin de Galatasaray derbisindeki Gökhan’a karşı olan tavrı olduğunu söylemek gerekir. Gökhan Gönül bu takımın kutsalıdır. Sen grip olup sahaya çıkmazken, kaburgasındaki kırıklarla sahanın en çok koşanına karşı en azından saygılı davranmak zorundasın.Son söz de Fenerbahçe’de yaratılan yapay krize. Pereira, yönetim ve Caner arasında neler geçti bilmiyorum. Ama Caner haklı onu biliyorum. Hasan Ali’nin oyununu gören Caner’in kendisinin yedek kaldığına inanamaması ve tepki vermesi doğaldır. Hasan Ali’nin pas yüzdesine bakın, çok yüksek ancak bu pasların yarısını üç metre ilerideki Alves’e verdiğini göreceksiniz. İleri uçta bile olsa topu alınca Alvesi arıyor. Oyunun ofans yanında hiç yok. Eskiden orta yapardı artık onu da yapamıyor. Caner’in isyanı boşa değil. Pereira bu farkı nasıl göremiyor inatla bu durumu nasıl devam ettiriyor anlamak mümkün değil. İlk yarı benzer bir inadı Gökhan, Şener tercihinde yapmıştı. Gökhan iyileştiği halde ısrarla Şener’i oynatmıştı. Aynı ısrarı maalesef ülkenin en iyi sol bekini Avrupa Kupasına formsuz gönderecek.