Bir süredir pandemi ve Kovid-19 içerikli yazılar yazmıyor, pandemiyle pek de yüz göz olmuyordum..
Bir süredir pandemi ve Kovid-19 içerikli yazılar yazmıyor, pandemiyle pek de yüz göz olmuyordum.. Aslında biz 65 yaş üstüler için, konu fazlaca kimseyi ilgilendirmiyordu. Bizler bu konuyu artık pek de umursamıyor, ben de, yazarak veya konuşarak kendimi yorma gereği de duymuyordım.
Bu arada, zaman zaman, çok kısa ve öz olarak, özellikle de, Turkuaz tabloya yansıyanlar üzerine bilgiler aktarmadım da değil. Ama pek de önemsenecek yazılar yazmadım desem yeridir. Son zamanlarda pandemi ve genelgeler halinde sıralanan o önlemlerden pek de ilgilenmedim diyebilirim.. 65 yaş üstülerden biri olarak bizimle ilgili pek bir şeyler söylenmeğinden o genelgeler fazlaca ilgimi çekmiyordu.
Yazıyorduk ama belli ki pek de önemsenmiyorduk. En kolay iş, 65 yaş üstü ve 20 yaş altılarla ilgili yasaklamalarda, alışkanlıktan olsa gerek, arada küçük bir bölüm eklentiler vardı ama, dertlere çözüm olmanın çok daha uzağında olan çözümler gibi görünüyorlardı. Son düzenlemeden edindiğim bilgiye göre 65 yaş üstülerle ilgili kısıtlamalarda bir iyileştirme var gibi görünüyordu.
Bu kısıtlamada uyugulanan yeni durum pek de açık olarak iletilmedi ama dostlardan öğrenebildiklerimde; gün içinde saat 10.00-14-00 arası “toplu taşıma yasağı” kısmen hala devam ediyordu. Uygulanan kısıtlama günün o saatlerinde aşılama işlemleri tamamlanmamış olanlar içindi.
Son açıklamalara göre; 30 yaş ve üstülerin, tüm SSK’lıların aşılama işlemleri başladı ve hızla devam ediyor. Bu, toplumu iyice rahatlatan, moral olarak toparlayan bir gelişme oldu. Aşılamanın şu suralarda ulaştığı hız, pandemi döneminin şimdiye kadar en olumlu uygulaması oldu. Aylardır bir karabasan gibi üzerimize çöken korkunun giderek etkisini azaltmasının önünü açacak, kafalarda kronikleşen travma etkisi giderek ortadan kalkabilecektir..
Haziran başında başlatılıp devam eden kısıtlamalardaki iyileştirmeler sokağa yansımaya başladı bile. Sosyal yaşama yansıyanlardan her yer, olması gereken normal yaşama dönüş görüntüleriyle donanmış durumda.
Tüm bu yaşananlar ve Turkuaz tabloya yansıyanlardan sonra, bugün yapılacak kabine toplantısından, yaşamı daha da rahatlatabilecek kısıtlamaların genişletilmesi kararları çıkabilir.
Temmuz ayı için beklentiler, özlenenleri geri getirecek gibi.. Korku dolu günler gitsin artık.
“Şu sıralarda herkes tüm özgürlüklerini kullanabiliyorken, 65 yaş üstülerin toplu taşıma kısıtlamaları babalara armağan olarak tamamen kaldırılmalıdır artık…”
BİR TUTAM TEBESSÜM
BAŞKA KİMSE YOH Mİ!...
Muammer ağa, dağ, bayır araziyi gezmeye bayılır Bu sarp arazide gezerken de yöreyi çok iyi bildiğinden oldukça dikkatlidir.
Yine bir gün, dağda gezerken, bir anlık dalgınlıkla, bu kez bastığı yere dikkat etmez ve uçurumdan yuvarlanmaya başlar.
Şans bu ya, aynen çizgi filmlerdeki gibi, uçurumun yarısında bir ağaç parçasına zor tutunur. Kendine gelince var gücü ile seslenir;
- “Ula yoharida kisme yoh miiiii?.....”
Sadece sesi yankılanmaktadır. Aradan biraz zaman geçer. Bir gayret daha bağırır;
- “Ula yoharida kisme yoh miiiii?....”
Sesine yanıt alamaz. hiç ses, soluk yoktur.
Epey zaman geçer. Hava kararmaya, tutunduğu dal çatırdamaya başlamıştır. Zaten kolunda da mecal kalmamıştır.
Son bir gayretle ve bağırmaktan kısılmış olan sesi ile:
- “Ula, ula yoharida kisme yoh miiii?.....” diye bağırır...
Derken, nereden geldiği, içinden mi, dışından mi belli olmayan bir ses duyar;
- “Ben varim!...”
Gözleri parlamış ve azıcık can gelmistir Muammer ağaya;
- “Ula sen kimsin?”
- Ben seni yaratanınım...”
- Bana bir çare ne olur.
- Saatlerdir orada sabırla ve isyan etmeden bekledin ey kulum. Bu sabrının mükafatı olarak senin bütün günahlarını affettim. Bırak elini ve gel cennetime...!
Muammer ağa azıcı düsünür;
- “Ula, orada başka kimse yohmiiiiiii?...”