Türk Futbolu'nun önemli kilometre taşlarından Fenerbahçe'nin başına gelenlerden kitaplar yazılır.
Türk Futbolu’nun önemli kilometre taşlarından Fenerbahçe’nin başına gelenlerden kitaplar yazılır. Kulüp yapısı ile, transferleri ile olayları ile en önemlisi kulübüne bağlılığı her şeyin önünde olan taraftar kitlesiyle Türk Futbolu’nda adından en çok söz edilen, yirmibeşmilyonun üzerinde çok tutkulu bir taraftara sahip bir kulüp Fenerbahçe. Taraftarı takımına çok sahip çıkar, her koşulda maddi ve manevi olarak takımını destekler, takımının yayındadır, sarı lacivert renkler onlar için vageçilmezdir..
Bir şehir efsanesi vardır Fenerbahçe taraftarıyla ilgili olarak; “Fenerbahçe taraftarı yolda giderken yerde sarılacivert renkleri olan bir gazete parçası görse onu yerden alır, “Fenerbahçe’yi mi yazıyor” diye bakar”. Türk Sporu’nun lokomotif kulüplerinden Fenerbahçe’nin yaşadığı bir başka olay vardır ki, hala dillerdedir. Şu meşhur “şike” olayı diğer bir adıyla, Fenerbahçe odaklı başlatılan “Şike Kumpası”dır. Başkanı uzunca bir süre hapiste yatmış, bu süreçte Fenerbahçe taraftarının mücadelesi, direnci dillere destan olmuştur. O dönemde tüm olumsuzluklara rağmen, kulüp yapısı, yönetimi, futbolcuları ve taraftarlarıyla dimdik ayakta durabilmiş, yaşadığı tüm olumsuzluklara; maddi manevi büyük kayıplara uğramış olmasına rağmen, futbol sahalarında ve tüm diğer spor dallarında mücadelesini sürdürebilmiş bir spor kulübüdür Fenerbahçe..
3 Temmuz sürecinde yaşananların bir “kumpas” ve “komplo” olduğu kesinleştiğinde ise, kulüp ve taraftarı olarak Türk Sporu’nda üstlendiği sorumluluğun bilincinde hareket edebilmeyi bilmiş, maddi manevi yaralarını sarabilmiş, yoluna daha da güçlenmiş olarak devam edebilmiş bir spor kulübüdür Fenerbahçe. Unutulmamalıdır ki, o zor dönemlerinde Fenerbahçe’yi destekleyen olmamıştır, o zor dönemlerinde en büyük desteği vefakar taraftarından görmüş, günümüzde yaşadığımız “FETÖ” Darbe Kalkışması’na bu gün halkın direndiği gibi, o gün de güçlü taraftarının direnmesiyle karşı koyabilmıştir. Taraftarıyla böylesine güçlü olan Fenerbahçe, bugün varolma savaşını sürdürmeye çalışırken, aralarında sorun varmış gibi taraftarından uzaklaşmış gibi görünmektedir.
Tesisleşme konusunda ilkleri başaran, transferler konusunda hep en iyileri transfer eden, stadyumunu hemen hemen her karşılaşmasında tıka basa doldurabilen Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3.ön eleme turu maçında kendi sahasında 15-16 bin taraftara oynayacak duruma nasıl geldi?.. Bunun, üzün süredir süregelen sportif başarısızlıkla ilgisi olduğu gibi, Fenerbahçe Yönetiminin ve başta Başkan Aziz Yıldırım’ın bazı taraftar grupları arasındaki anlaşmazlık ve sürtüşmeden kaynaklandığını herkes biliyor.. Bu konuda iş o hale geldi ki, taraftar küstürüldü.. Her yıl, genelde, 35-40 bin olarak telaffuz edilen kombinelerde bu yıl tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor. İptal edilen, yenilenmeyen kombineler, bazı gruplara kapatılan tribünler, bilet fiyatlarındaki abartı, üstüne üstlük, çok iyi bir takım kurulmuş olmasına karşın kupasız geçen koca bir yıl ve bu yıl ki teknik direktör belirsizliği. Ve son nokta; transferlerdeki gecikmeye bağlı olarak, takımın tam hazırlanamaması, takım içindeki Van Persie olayı, bu durumda Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda yaşanan son başarısızlık. Tüm bunlar yaşanırken, yönetimin bu konuda savruk tutumundan güven duymayan taraftarın tepkisi, küskünlüğü, ilgisizliği maça yansıdı.
Kulüp yönetiminin yukarıda sözünü ettiğimiz konularda; takımı hazırlayacak iyi bir teknik direktörün bulunması -belli ki Pereira ile olmayacak- takımın kaybolan konsantrasyonunun hızla toparlanması ve öncelikle Avrupa’da UEFA Kupası fırsatının elden kaçırılmaması konusunda önemlidir. İşler arap saçına dönmeden takım toparlanmalı, taraftarla inatlaşmadan sorunlara ivedilikle çözüm bulunmalı. Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu, küstürülen taraftarın, seyicinin tekrar kazanılması için gerekeni mutlaka yapmalıdır.