Ben İstanbul, Engin Kayaköy, oralara buralara gitmeler, ama hep birbirimizi adım adım takip ediyoruz.
Yaz ayları.
Hava şahane, deniz şahane, hayat bulaş endişesinden uzak, işte o yıllardayız.
Gündoğan balıkçı kahvesinde oturuyorum.
Gazete köşe yazımı yazmak için gittiğim günlerden biri.
Yan masadan bir beyefendi geliyor, ben Engin merhaba, nasılsınız diyor.
Sizi televizyonda beğenerek izliyorum, düşünceleriniz, hayata dair anlattıklarınız çıkarımlarınız ne kadar doğru diyor.
O gün orada yine hayata dair sohbet ediyoruz.
Hayatımda gördüğüm en güzel bir çift gözdü.
İşte o gün önce arkadaş, sonra dost, sonra kalp dostu olduk.
İyi günde kötü günde, saklanmadan bazen günlerce, bazen saatlerce öylece konuştuk durduk.
Ben İstanbul, Engin Kayaköy, oralara buralara gitmeler, ama hep birbirimizi adım adım takip ediyoruz.
Engin'in asker arkadaşı, askerde canını kurtaran kahramanı, Fatih var.
Fatih Gökçeada'da, denizde arkadaşları ile balık tutmaya çıktığı teknenin alabora olması sonunda bir daha geri dönmüyor.
Ve maalesef kahramanı Fatih'ten acı haber geliyor.
Engin o günlerde, belirsizlik bekleyişinde cehennem yangınında yanıp duruyor..
Çok ama zor günler geçiriyor.
Bir adamın, bir acıyı tam yüreğinin ortasında taşımasını biliyorum da, ama, bağıra bağıra ağlamasına ilk defa şahit oluyorum.
Acının çağlayan sesini ilk defa duyuyorum.
Dün gece WhatsApp’a bakıyorum, Engin uzun uzun aşağıdakileri yazmış.
‘Seninle paylaşmam gereken bir konu var
Bir olay
Bir kişi
Bir ilişki
Hikayeyle başladıysa her şey
Aynı safiyeti koruyunca
Hikayeyle devam ediyor
Ben bunu gördüm bunu bildim bu hayatta
Şimdiki hikaye
Toprak altında yatan bir adamın 100 çocuğu önümüzdeki ilk bayramda baştan aşağıya giydirmesi
Ve ülkemde bir köy
Şanlıurfa ili
Ceylanpınar ilçesi
Muratlı Köyü
Köyün doktoru çok yakın dostum Nuri
Hemen onu aradım bana ihtiyaç sahibi bir aile bulsana köyden
Bir miktar yardım etmek istiyorum dedim.
Ancak Nuri’den gelen cevap iç burkan bir cevap oldu.
“Engin burada herkes ihtiyaç sahibi ve sen
yardım etmek istiyorsan köydeki çocuklara ayakkabı al bu yapabileceğin en güzel iyilik olur”
Cevabını verince
Kafamda hemen çarpım tablosu başladı çalışmaya
30 çocuk geçti aklımdan
Çok rahat altından kalkabilirdim
40 olursa da hemen iki arkadaşım 5’er çift yükleyip tamamlardım.
100 çocuğa yakın bir rakam çıkınca
Hafiften bir
Ne oluyor! Oldum
Ama hemen sakinleştim.
Fethiye’den yola çıkarken içinde olduğum duygu geldi birden içime
Dedim ki
NİYET’ine bak Engin
Bence bunun önünde dağ duramaz.
MP ayakkabılarının sahibi
Kazım bey geçtiğimiz aylarda bir ev sattım aileye
Oğlu dünya iyisi Ali Emre’yi aradım, durumu aktardım küçük bir yardım istedim
Sağolsun ikiletmedi bile konuyu
Seve seve ne gerekiyorsa dedi
Olayı kolaylamıştım
Ancak yine de bütçe tam yeterli değildi
Derken aynı gün evini kiraladığım bu meslekteki ilk siftahımı yaptığım ve şansına, uğuruna çok inandığım Bodrum’da yaşayan aile içi maneviyatı çok yüksek bir aile olan Gülcan hanım kiralama sonuçlanmasına rağmen ekstra bir ücret ödemek istedi her ne kadar itiraz etsem de bir şekilde dinlemedi ve parayı yolladı.
O an işlem tamamdı.
Hallolmuştu.
Ardından bir telefon
Yasemin hanım
Kazım beyin kızı
MP ayakkabılarının genel müdürü
Engin bey 100 ayakkabı tamamen bizden bizimde Ramazan yaklaşıyor
Bizden o çocuklara bir hediye olsun deyince
Büyük itiraz ettim
Olmaz dedim.
Bu arkadaşım, dostum için bir hayır ve benim tarafımdan yapılmalı deyince
Yasemin hanım sizde üstüne başına bir şeyler alırsınız Ramazan geliyor deyince
Çocuklar ayaktan başa giydirilmiş olacaklar.
Bir tane çocuk dahi o akşam ayakkabı kutusu baş ucunda olmadan uykuya dalmasın çıkışım
NİYET
Sanırım şu dünyada 48 yıldır
Çözdüğüm tek mucize
Niyetini temiz tut
Koru
Kolla
Sakın sapma ve bozma
Dünyayı dize getirirsin.’
Canım Engin.
Ben zor yanan, kibrit çöpü yakılan sobalı evlerde büyüyen insanları kimselere değişmem.
İçinden geçtiğimiz kirli zamanlarda, kan bağı değil can bağını bilen, başkaları için canı acıya acıya yaşayan insanları kimselere değişmem.
Ölümü bilen, kederini yaşayan, insanları kimselere değişmem.
Engin.
Seni kalbinden öpüyorum.
Funda'nın aklındakiler…
... Demet Akalın'ın dünya tatlısı kızı Hira, tik tok’ta genç bir kıza tam 7 bin liralık emoji yolluyor.
Eh haliyle kıyamet kopuyor.
Hira bir genç kızın canlı yayınına giriyor, kız bana çiçek yolla, böcek yolla falan diyor.
Hira annesinin kredi kartından tam 7 bin TL yollamış oluyor.
İnanılmaz insanlar, inanılmaz danslar, tuhaflıklar yapıyor.
Orası korkunç bir yer.
Herkesin çocuklarını mutlaka uzak tutması gerekiyor.
Hatta kendinizi bile.
Çöplük gibi bir yer orası anlayacağınız.