Dört yılda bir gelen ve Dünya Futbolu'nun en büyük organizasyonlarından 21. Dünya Kupası geçtiğimiz hafta perşembe günü ev sahibi Rusya-Suudi Arabistan arasında oynanan ilk karşılaşma ile başladı.
Yazıyı yazdığım gün olan 22 haziran Perşembe günü sekiz grupta birinci karşılaşmalar tamamlanmış, bazı gruplarda ise ikinci karşılaşmalar da oynandı ve bu günkü duruma göre maçlarını kazanan Uruguay ve ev sahibi Rusya şimdiye dek oynadığı iki karşılaşmayı da galibiyet ve yüklü bir averajla tamamladı ve neredeyse grubunda lider olarak ikinci turu garantilediler.
Şimdiye kadar oynanan karşılaşmalarda çok keyif veren maçlar oynandı dersek fazla iyimser davranmış oluruz. Rusya; zayıf rakipleri karşısında iki maçını da, Suudi Arabistan’ı 5-0, Mısır’ı 3-1 yenerek bol gollü galibiyetler almış olmasına rağmen çok da iyi futbol oynadı diyemeyiz. Seyirci avantajını kullanmanın yanı sıra, formda golcüsü üç gollü Denis Cheryshev’ın attığı gollerle gruptan çıkma yolunda çok önemli bir adım attı. Rusya bu formu ile nerelere kadar gider pek bilinmiyor ama bana göre izlediğim Rusya pek fazla ileri gidemeyebilir.
Gruplar aşamasının en büyük sürprizini ise Dünya Şampiyonu unvanlı Almanya ilk maçında Meksika‘ya 1-0 yenilerek yıllar sonra Dünya Kupaları’ndaki en şaşırtıcı başlangıcını yaptı.
Dünya Kupası’nın iddialı takımları bu kez başlangıçlarında pek de formda gözükmediler. Şu ana kadar oynanan karşılaşmalardan en göze batanı ise; Dünya Şampiyonu İspanya ile dünya yıldızı Portekizli Christiana Ronaldo arasındaki gol düellosu halinde geçen ve 3-3 berabere tamamlanan Portekiz-İspanya karşılaşmasıydı. Görünen bir şey daha var ki; dört gol atan Ronaldo Real Madrid’deki formunu Dünya Kupası’na taşımış ve adından çokça söz ettirecek.
Bugün akşam oynanacak guruplardaki karşılaşmalar ile, bazı gruplarda birinci karşılaşmalar, bazılarında ise ikinci maçlar sona erecek. Bu karşılaşmalar sonrasında iki galibiyetle gruptan çıkma yolunda emin adımlar atan ev sahibi Rusya ve Uruguay dışında guruptan çıkmayı garantileyen takım yok gibi. Oynanacak ikinci ve üçüncü karşılaşmalar bunu çözecek.
İkinci grup karşılaşmaları 24 Haziran pazar günü, 3. Grup karşılaşmaları ise 28 Haziran perşembe günü saat 21.00’de oynanacak Panama-Tunus maçı ile sona erecek.
Dört yılda bir Dünya Futbolu’na hareket getiren Dünya Kupası, gerek katılan ülkelerin yaşadıkları Dünya Kupası'nda olabilme heyecanları ile, gerek dünyanın bir çok ülkesinde yapılan naklen yayınların yarattığı heyecanlarıyla ülkemizde de bir çok şeyi unutturacak gibi.
Birçok şey unutturacak gibi dedim ama, bu sıralarda, özellikle bu hafta sonunda ülkemizdeki seçim atmosferi ile, heyecanının oldukça gerisinde kalacak gibi. Bu hafta sonu, yanı 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel seçimleri toplumumuzun en çok dikkatini çeken şey. Medyada en öndeki haberlerin, televizyon yayınlarının merkezinde seçim haberleri var. Bu dönem ülkemiz için çok önemli bir dönem. Umarım ülkemizin mutluğuna ve geleceğine ışık tutan bir seçim olur ve yoğun seçim atmosferinde kurtuluruz.
Biz yine asıl konumuza dönelim. Dünya Kupası’nda her zaman olan şey oluyor. Eleme guruplarındaki ilk karşılaşmalar genelde çok heyecan verici olmaz. Dünyanın değişik bölgelerinden gelen takımların, adı Dünya Kupası da olsa bu organizasyona konsantre olmaları kolay olmuyor. Ama bu kez bu konsantrasyon eksikliği biraz daha fazla gibi. Görünen o ki, Dünya Kupası başlangıcı şimdilik yeterince heyecan yaratmadı gibi. Belki bizler bunu, yoğun seçim atmosferinden henüz yeterince hissedemedik. Ülkemizde bunun olamaması doğal.
Umarım 25 Haziran’dan sonra yeni dönemin huzuruyla Dünya Kupası’nın keyfini de çıkarmaya başlarız.